sözlük yazarlarının itirafları

bir abimin dükkanı var ve 14 şubat nedeniyle yardıma gidiyorum şu aralar. tüm gün ayakta gelene gidene mal satıyoruz. karşı komşumuz da bi pastaneci mi desem ne desem bilmiyorum. adamalr simit satıyor kaşarlı börek satıyor falan işte. son 5 yılda 5-6 kere el değiştirdi. bu yeni sahipleri döner de satıyor. yıllardır oradayım ama şu ipneler gibisi de gelmedi lan çarşıya.

adam gitmiş 2 tane adam tutmuş sırf bağırsınlar diye. bak yemin ediyorum adamlar tüm gün bağırıyor. 'keeebaaap keebaaap' 'burasıııı' 'döner burdaaaa' bi de söyleyebilse tamam. amcık aazlı konuşmayı bilmiyor tümgün bağırıyor. biri tam susunca diğeri başlıyor. sabah 10 dan akşam 7 ye kadar bağırıyorlar. tekl yaptıkları yemin ederim bu. ulan hıyar ya tüm gün bağırıyorsun az bi sus. bi de sattıkları adam gibi birşey olsa. yaptıkları simiti falan çarşı esnafı dışındaki insanlar alıyor. yaptıkları simitin nasıl yapıldığını herkes biliyor da ondan. pis herifler o kadar da bağırıyor.

neyse, yarın tanıdık bi zabıta abimiz var ona gidip dicem hem şu mekanı bi teftiş etsinler hem de bağırmasınlar diye uyarsınlar. amcık ağızlı ya tüm gün sikiyor beynimizi. hele bi tane hıyar var 3 haftadır aynı elbiseyi giyiyor. ona çok kıl oluyorum.

Bana, erkeklerin kalbi hiç kırılmıyormuş gibi geliyor.

Az önce öyle bir aradığım kişiye ulaşılamadı ki, ben böyle dayak yememiştim.

eğer mutluluğu tanımıyorsan o da sana merhaba demez. hayatın yollarında bin kez karşılaşsan bile ne sen onu tanırsın ne de o sana selam verir. mutluluğu tanımak gerekir. kimbilir, belki evin bahçesinde büyüyen çam ağacıdır mutluluk; belki de sokağın köşesinde boy atan akasyadır. behçede çam yoksa, sokakta akasya sallanmıyorsa, o zaman da pencereden görünen avuç içi kadar denizdir. pencereden deniz görünmüyorsa sokağa bak, sokakta oynayan bir çocuk yok mu? varsa, adı mutluluktur. ya yoksa? o zaman belki de bir kedidir soğuk kış gününde camdan bakan...uzun lafın özü bu insan istese var ya mutluluğu herşeyde bulabilir...amma velakin körüz kör....

geceleri aksam evde canim cok sikiliyor.
her gece evdeyim. ve uludag sozluge sariyorum.
bu sozlugu entrylerimle kirlettigim icin cok uzuluyorum
fakat baska yapacak bir sey bulamiyorum aksamlari.

Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.

(bkz: Oğuz Atay)
(bkz: tehlikeli oyunlar)

bombok hayatım var.

bildiğin ot gibiyim.

Bu yaşıma kadar hasta olmayı hep çok sevdim çünkü çok az hasta oldum ve hastayken birilerinin bana ilgi göstermesi çok hoşuma gitti...sevgisini içinde yaşayan bir aileye sahip olduğumdan öyle olsa gerek.

çok fena gaza geldim sözlük ve öğrendim ki hemen her şeye atlamamak gerekiyormuş. biliyordum ama olsun bir kez daha öğrendim. beni biriyle tanıştırmak isteyen komşum adamın adını soyadını verdi facebook dan bak beğenirsen tanıştıralım dedi. baktım beğendim ekledim aradan üç gün geçmesine rağmen kimse beni eklemeyince isteği geri çektim. aradan tam iki hafta geçti ve bugün komşu nihayetinde gelip bir açıklama yaptı ben söylemeden başkası söylemiş şimdi onunla görüşüyor diye... güler misin ağlar mısın... salaklığına mı yanarsın bilemedim şimdi...

erkeklere ithafen yazdığım bir entryim sebebi ile vatandaşın biri beni bayan sandı. bozmadım. eğlenmeyi bile aklımdan geçirdim. kötüyüm ben galiba *

az önce banyo yaparken elektrikler kesildi, ama ben hiç panik yapmadım. sakin sakin duşumu alıp çıktım giyindim. çay demledim. içtim şimdi de sözlükte yazıyorum..bu kadar itiraf yeter fazlası aleyhimde delil olarak kullanılabilir.

arkadaşlar valla ailem gibi oldunuz artık. hepinizden ayrı tiksiniyorum.

sözlük işinin daha elifbasında olmama rağmen kendimi bi bok sanıyorum.

X2 yaşında bir adamla nişanlanan eski bir arkadaşımla dalga geçtim, sonra da tahtalara vurdum. arkadaşım adama emmi dese olur, dalga geçmeyeyim de ne yapayım...

kütüphanede kulağında (güye) kulaklıkla yalın dinleyen ama aslında bütün kütüphane sakinlerine konser verdirten taytlı kilolu kızın üstüne kusmak istedim. midemi bulandırdı, ne yapayım...

üniversite hayatımda ilk defa bugün yerime imza atması için istekte bulunduğum arkadaşım bölümün meselede en titiz hocasını göze alıp imza atması fazlaca duygulandırdı. ağlamak istedim ama ağlayamadım, ne yapayım? ne istiyorsun yani? daha fazla nasıl duygusallaşabilirim ki? ne yapmamı bekliyorsun? neyin peşindesin? söylesene! sen nesin!!

meseleyi ve düşüncelerimi bulandırıyorum, sevgili sözlük.
derdim başka.
arada nükseden üvey evlat gibi itip kaktığım bir özlemim var. gitmesi lazım... ne yapayım?

çok uyuyorum ve bu yüzden kendimden nefret ediyorum. (bkz: iradesiz)

kendimi en az 10-15 yaş daha yaşlı hissediyorum.

böyle çılgın insanlara, hayatı uçlarda yaşayanlara çok özeniyorum sözlük. benim yaptığım en büyük çılgınlık, dolmuş tam durmadan inmek.

Bu dünyaya bir türlü alışamadım. insan içine bir türlü karışamadım. Uyumlu faniler bana uyumsuz derler. Ben yaşamayı bir türlü beceremedim.

iki yüzlü müyüm diye düşünüyorum bazen. evdeki arkadaşlarımın hakaretleri hoşuma gitmiyor-zaten zor insan severim- hem iyi davranıyorum onlara hem de şikayet ediyorum. aslen sevmiyorum hadi sevmiyorum demeyeyim de ısınamadım diyelim bazen iyi yönleri oluyor kabül ediyorum ama hatalarını asla... işin en kötüsü bu şekilde davranılmayı hak ettiklerini düşünüyorum. belki de ben zarar vereceklerini düşünüp kendimi korumak adına daha yakın oluyorum. bilmiyorum sözlük yazarken bile kafa karıştı.

karnım aç.

yaklaşık 40 dakikadır hayatımı sorguluyorum.

önümdeki bir buçuk seneyi sürekli iki günde geçecek gibi düşünüyorum. 5-6 ayda askerliği de hallediyorum kafamda sonrası belirsiz.

karnım aç demiş miydim?

kafamdaki son düşünceyi de gerçekleştirdim şimdi yeni bir hedefe yönelemiyorum, seçemiyorum bu yüzden sıçıcam gibi hissediyorum ve açım.

ismi 6 harfli olan kızlar daha bi güzel sanki.

Bir gün yatarken ters dönen yorgani duzeltecem diye o ağırlıkla sakatlanacağimi düşünüyorum.(ağır köy yorganı pufi olmayandan)umut sarıkaya'nin karikatüründe olduğu gibi 'dön dön mnski 'diye bağırmamak elde değil.

itiraf Ediyorum 5 Lira'ya Parfüm Alıp Kutu Ve Şişe yi Değiştirip 200 TL'ye Satıyorum ve bu işten iyi bir mevla kaldırıyorum.

bu şarkıyı (bkz: (#18388604)) dinlemekten kendimi alamıyorum. nasıl bu kadar eksiksiz olabiliyor bilmiyorum!