bugün

taksiye yalnız biniyorsam asla arka koltuğa oturmam, bu çok net.

takside oturacağımız yeri seçerken sanki cinsiyete göre belirleniyor yerimiz.

mesela bi erkek, yanına kimse olmadan taksi çeviriyorsa; o adam muhakkak ön koltuğa oturmalı. aksi halde şoföre ayıp olur, ne bileyim hoş kaçmaz gibime geliyor.

bak mesela yalnız hatunlar da ön koltuğa oturmamalı bence.

öylesine manyağım!
ayaklı cesedim.
"û" bu harfi klavyede nasıl yazacağımı bilmiyorum şimdi de yukardaki entry lerden birinden copy paste yaptım.
benim hep içim sıkılıyor ve artık bu duruma o kadar alıstım ki ustune geyigini yapıyorum kahkahalarla içim aglarken. yagmurdan mı doktor? cocukluguma mı ıneceksın yine? bir de bir kabahat işleyince-dün yaptım-altına işemek falan gibi değil-misal birini incitmek; kendimi cezalandırmak istiyorum. sanırım böylece sucluluk hissim azalacak sanıyorum ama nafile.

aptal aptal tepkiler vermek politik olmayan insanlara özgü sanırım. bu yastan sonra politik olmak cok zor be sozluk. numara mı yapıcam yani? ilk kez bi sevgilimin telefonundaki mesajları okumak gibi bir iğrenclik yaptım. bütün kızlar yapıyor diye yaptım. hiç yapmadığım bir sey kalmasın diye yaptım. cıbıldak denize girmek gibi bir sey yani. ve sonunda bunu ona itiraf edeceğimi bile bile-cunku soylemezsem dayanamazdım-yaptım. şimdi suclu benim, kırılan, üzülen o. haksızlık be sozluk! olayı geri alsak, gülerek geyik yaparken ben telefonunu elime almış olsam ve o da 'hadi karıstır biraz da rahatla' demiş olsa. ben odayı terk edip gitmemiş olsam salak gibi. bir de daha salakcası 2 sn sonra geri donmemdi. geri donunce bu tip turk fılmi vari sahnelerde-olay anı-genelde sevgililer birbirine sarılır yahut ateşli bi sekilde öpüşürler. ben bunu da yapamadım. yüzüm kalmamıstı cunku. oturdum yatagın ustune malak gibi sigara içtim. elimi kolumu nereye koyacagımı sasırdım. 2 adet sigara içtim. biradan bir kac yudum aldım. halbuki geceden kalmaydı ve asiti kacmıstı ve mideme hic bir sey girmemişti. biskremin minik parcasının dısında. büyük parcayı ona saklamıstım cunku son parcaydı ama yemedi bile. cunku ben sucluyum. suclu!
matematikten gerçekten nefret ediyorum. öyle böyle değil. hiç bir konusundan zevk alamıyorum. bu yüzden ne zaman matematik çalışsam, test çözsem tırnaklarımı yerim.
hayatımda neredeyse hiç hastalanmadım. yaralanmalar dışında hastaneye de bebekken gittim. yani böyle bilinçli olarak hastaneye gittiğimi hatırlamıyorum. ama şu domuz pipisine yakalandım ya, çok acayip hissettim ha. bi' kere sözlükte zaten her yerde bağırdım. çünkü ben hasta olmayan biriyim hacı, duymaları lazım bunu, "ah cnm yha" demeleri lazım.

sonra bir ay kullanmam gereken ilacım var lan benim artık. çok acayip ha. o değil de, rammstein'ın donaukinder'ini dinleyenler anlar bunu şimdi. arkadaşla taşak geçiyordum, "cenazeme gel lan, donaukinder çaldırt, vasiyetiydi orspu çocukları de izin vermezlerse" dedim. halbuki öldüğüm yok yani, basın yalan dolan haber yapmış öyle inanmayın, sevinmeyin. adam "wo ist der meister? niemand hat etwas gesehen" dedi.

hala duygulanıyorum lan. aha şimdi de solosuna geldi. erhan kır bacağını. öhühe.
sanırım aşık oldum sözlük. uzun süredir bu hissi hissetmediğim için emin değildim bundan. ama farkettim ki ne zaman onu görsem bir mutlu oluyorum. ne zaman onla konuşsam daha bir mutlu oluyorum. sonumuz ne olacak bakalım...

edit:eksileyen arkadaşı cidden çok merak ettim. genelde polemik konusu olan entryler girdiğimde eksilerler ve haklılardırda. fakat bu sefer niye eksiledin lan? sebep nedir? hatta yaptığın işe saygın varsa gel bi özelden konuşalım yahu cidden merak ettim bak...

edit2:evet aşık olmuşum sözlük... ve gün geçtikçe büyüyor...
sözlük, okumak bende tutku oldu. kafamda o kadar çok plan var ki, her gün bir yenisi ekleniyor bunlara. önce ales, sonra kpss, sonra da kariyer için bir kaç plan daha. nasıl yapacağımı bilmiyorum ama başaracağımı biliyorum. sanırım sıkı bir plan ve çalışmalarımda yardımcı olacak takviyeler yapmalıyım. of sözlük, hayat zor bea.
ingilizce derslerinde yıllardır -dur lan kaç yıl, 4-5-6-7-8-9, 6 diyelim- gördüğüm "i usually get up at 7 o'clock" cümlesini anlama kavuşturabilmenin, her sabah 7'de kalkabilmenin haklı gururunu yaşıyorum lan şu günlerde.

ay yujıli gedap et sevın ıklak ananı avradını!
(bkz: sözlük yazarlarının itirafları/#6487801)

Aşı olmadığım için domuz gribi oldum. Evdeyim, bütün gün zıbarıp birikmiş favori dizilerimi izliyorum. ilaçlarımı düzenli almıyorum ki, 2 gün sonra raporumu uzatabileyim.

eksileyeneöksürenedit: domuz gribi olanlar zirvesi düzenlensin. Bütün kış iyileşmeyelim. Ekonomi çöksün. memleket batsın. Sözlükte yeni polemikler başlasın.
ilk hoşlanma evresinde her zaman tanımadığım bir kızdan hoşlanırım.
kelbekler uçar
kediler kaçar
bizim kavanozdaki balıksa
anca uzun uzun sıçar.
iyi, hoş kızsın ama çok salaksın. seninle olmaz, ekürine takılacam o daha akıllı. *
itiraf ediyorum;
köpeklerden çok korkarım hatta o kadar çok korkarım ki ufak tefek köpek cinsleri görüyorum çarşıda ve yolumu değiştirerek gidiyorum. arkadaşlarım ise bunu biliyorlar. hatta çevremde olan herkes biliyor. bu yüzden dalga konusu oluyorum.
'seviyorum ulem' bundan büyük itiraf mı olur ...
laikçi - şeriyatçı tartışmalarından nefret ediyorum. yok türban şöyle yok kemalizm böyle. biraz saygı gösterin birbirinize ve gidin önce tartıştığınız kelimelerin ne anlama geldiğini öğrenin.

(bkz: laiklik)
(bkz: şeriyat)
(bkz: saygı)
ilk defa bugün önlü arkalı fotokopi çektim çok mutluyum sözlük. Seninle paylaşmak istedim.
domuz gribi oldum sanırım . normal grip gibi de ne bileyim böyle eklemler falan ağrıyor. itirafa gelince, itiraf ediyorum mendile hapşurduktan sonra mendili bir kedinin üstüne attım. yanlışlıkla oldu ama ne bileyim. o kediden özür dilerim. ayrıca o kedi şuan da çok hasta lütfen yardımlarınızı esirgemeyin her tıklama kurumumuza 5 ytl olarak dönecektir.

http://www.halasıkılmadanokuyormusuncidden.com

(bkz: can denilen şey bazen sıkılabiliyor).
youtube'ta video izleyemiyorum, hello mello bir şeyler diyor ben de napıyorum sözlüğe geliyorum o sırada hangi sayfa açıksa oraya izleyeceğim linki yazıyorum önizle diyorum sonra videoyu izliyorum.
aşık olduğum kıza açılmayı başaramayıp arkadaş oluyorum. sonra açılınca sevdiğimden de arkadaşımdan da oluyorum.
sürekli seks, futbol ve siyasi şeyler yazan yazarları bir odaya toplayıp, birbirleriyle çılgınca sevişmelerini kaydedip porno sitelerine yollamak istiyorum.
ben ömrümde hiç böyle ağlamadım galiba. hani hep filmlerde gösterilir ya, ruh bedenden ayrılır, yükselir yükselir havaya, sonra tepeden bakar ya bedenine. öyleydi bu da. hiç bu kadar şiddetli geçmemişti ağlama krizlerim, ne kardeşim erkek arkadaşımla çıkmaya başladığında, ne de her 12 kasımda*. bu sefer o derece farklıydı işte. nefes almayı unuturcasına ağladım bu sefer.
neden mi?
işte onu ben de bilmiyorum aslında. asıl komedya burada başlıyor ya zaten. hangi acı tetikledi bunca yarayı, birikmişliği bilmiyorum.
6. ya da 7. sınıfa giderken oyunda bir yerde "hungary" sözcüğünün "macaristan" anlamına geldiğini öğrenmiştim. ertesi gün de ingilizce dersinde hoca bir parça okutmuş ve cümle cümle çevirisini istiyordu. ilk cümle için hocadan iznimi almış "merhaba ben juliet. ve macaristanliyim." diye cevirdigimde butun sinifin gulmesi. sonra anladim ki ordaki kelime "hung'a'ry" degil "hungry" imis. yani "aciktim" anlaminda. o gun bugundur cevirileri ulu orta soylemem. *
itiraf ediyorum sözlük cipin doğru yazılışını bilmiyorum. jeep mi , cip mi , cib mi , çip mi , piç mi , ne lan ne!!
bu ne ya millet bir acayip ben hala burada takılıyorum. allah sonumu hayretsin.