bugün

itirafım daha çok bir öğüt gibi olacak. aşk'ın gücüne falan inanmayın. öyle bir güç yok. hadi inandınız; bir insan için hayatınızın akışını değiştirmeyin, onun için şehrinizi bile değiştirmeyin. yoksa benim gibi çok daha fazla acı'yı yaşamak zorunda kalırsınız.

sevmeyin demiyorum. çok sevin, sevilin ama bu hayatınızın önüne geçmesin. onun istediği insan olmayın. o sizi öyle sevebilsin. en önemlisi : ailenizi dinleyin biraz, onlar asla kötülüğümüzü istemiyor'muş...
uzun bir aradan sonra hiç beklemediğim birisinden telefonuma mesaj geldi. benden bir şeyler istiyordu lâkin hiç cevap vermedim, verebilecek konumdaydım aslında ama sorarsa kontör yok sms yok diyeceğim.

çünkü o mesaja cevap verseydim yine aynı senaryolar yaşanacaktı...
2 aydır sözlükte yazmıyorum.
kendi kendime verdiğim hiçbir sözü tutamadım.
eski sevgilim en son mesajlaştığımızda çok kötü kavga etmiştik. buna rağmen tekrardan mesaj attı. ayrılalı bir buçuk yıl oluyor ama ben hala ondan vazgeçemedim.
sürekli yeni insanları onun yerine koymaya çalışıyorum ama olmuyor. içimden atamadım hala.
ondan kurtulmak için çok uğraş verdim olmadı bir türlü.
eski günleri özlüyorum sırf bu yüzden.
balık burcu olmaktan nefret ediyorum bazen.
yeni bir sevgili istiyorum ama onunla evlenecek kadar düzgün bir ilişkim olsun istiyorum.
birgün öyle birisi çıkacak ama üniversite bitmeden olsun istiyorum.
okulumu 1 sene kesin olarak uzattım. 1 3 e takıldım.
yeni birini beklemekten, eski sevgilimle aramızdakilerin bitememesinden, dersleri geçememekten bıktım.
en önemlisi kendimi bunlardan kurtaramamaktan bıktım.
kocaelideki evimi özledim. tatil bitse de gitsem.
ama buradan ayrılmakta istemiyorum. ana evinin rahatlığı bırakılmayacak kadar güzel.
bi 14 şubata daha sevgilisiz giriyorum. içim yanıyor. hadi bakalım.
--spoiler--
ak parti' ye devlet düşmanı diyen heyecanlı bir arkadaş.

ak parti' nin devlet düşmanı olduğunu gösteren 3 done istedim kendisinden, bana 2 tane youtube linki ve bi dolu laiklik elden gidiyor zırvası göndermiş.* hala laiklik elden gidiyor diyebilen insanlar var, ve hatta hala laikliği dünyanın merkezine oturtmaya çalışanlar var. şaka gibi!

ama desen ki din var, kur'an var, allah var, ahiret var... tek kelime etmez bunlar. edemezler. çünkü beyinleri boş. çünkü hep birilerinin onları yönlendirmelerine alışmışlar. düşünmek, kendi değerlerinin farkına varmak, bir insanın bin devletten daha önemli olduğunu anlamak işlerine gelmez.

ezberleri bozulmasın, allah yardımcıları olmasın.

ilkokula yeniden başlamasını önerdiğim, 23 yaşına kadar bu türkçe ile nasıl gelebildiğine anlam veremediğim, nüfus sayımlarında sayılıp sayılmadığını merak ettiğim, dolu dolu bir genç beyin!

sıçmaya devam ediyor, durduramıyoruz. adresini ver, imla klavuzu göndereyim, valla bak. *

ayrıca sözlüğe yazar seçme konusundaki eşsiz başarısından ötürü de moderasyonu tebrik ederim. siz de mi ilkokul terksiniz aq?


siyasi ve toplumsal gerçekleri youtube aracılığı ile öğrenmeye çalışıyor. kitap oku la, değişiklik olur.

yazdığı her cümlede sayısız yazım yanlışı bulunan yazar!

adam inatla yazabildiğini iddia ediyor. hayır yazık olmasın, okuyayım diyorum bir iki cümle, ama ne mümkün.

şaka gibi valla. moderasyon uyuyor mu acaba? adam ilkokul terk lan!

yine saçmalamayı başarmış yazar! iyi ki var. her gün bakıyorum, okumaya ve anlamaya çalışıyorum, ve gülüyorum. olaylar olaylar.

adamsın antika.*

imlaya savaş açmıştır. bir de sanırım yazdıklarının anlamı çok derin, zor anlaşılıyor.

23 yaşında olduğunu iddaa eden ancak benim 4 yaşımdaki yeğenimle eşit seviyede türkçeye sahip yazar.''reis senin anan baban dilsiz miydi ? ilkokul öğretmenin moritanyalı mıydı ?nerden öğrendin olm bu dili ? nası bi çevren var ?'' diye söylemek geliyor içimden.

taraf için ''liboşların, gaztesidir efenim...'' diyen yazar.

milliyetçilik yapmadan önce, türkçeyi nasıl kullanması gerektiğini öğrenmelidir.


ağzı bozuk cahil yazar.
atatürk'e tapınmayı atatürkçülük zanneden, ama atatürk'e saldıranlara nasıl malzeme verdiğini göremeyecek kadar körleşmiş, kemalist yobaz.

aklı olsa atatürk için ölmezdi, onun için yaşardı, yaşatırdı. o sen yaşa diye uğraştı, kendi uğruna öl diye değil.
nasıl hala sözlükte tutulduğuna inanamadığım, sözlük formatının içine etmiş yazarımsı. her işine gelmeyen entryden sonra aksi bir cevap yazıyor. hayır fikri olduğundan değil zaten bir cümleden uzun yazamıyor tamamen kendini tatmin etme meselesi. aslında gülünecek haline ayar verdiğini sanıyor zaar.
super sperm tarafından rezili rüsva edilmiş ve dahi hala saçmalamaya devam eden kişi, sormazlar mı adama iyi yazardın da de 5 kere niye kovuldun, tabi bu arada jimmy tudeskinin de katkılarını unutmamak lazım.
nickaltında ajitasyondan başka bir şey yapmayan yazar.

''o bayrak çığlığımızdır, ben türküm, koskocaman komünizm çöktü'' falan. kardeş, türklüğüne lafımız yok zaten bizim, ırkçılığına lafımız var, hem de bir çiftten fazla. kendisine tek bir sözüm olacak bundan sonra; eğer çok övündüğü aşırı milliyetçilik ideolojisi olmasaydı, dünya şu an 2000 yıl ileride olurdu muhtemelen.

dipnot: evet, çok banal bir entry oldu farkındayım. lakin çok fazla efor harcamak gereksiz böylelerine.
"yok kız sinirlenmedim" diyerek cevap vermek istediğim yazar ama maalesef forum chat tarzı entry yasağı.

aslında forum chat tarzı entryler yasak olmasa; "bir gece çıkalım mı, bir yerlerde bir şeyler yeyip sinemaya gideriz" demeyi de isterdim...
not:bunlar bana karşı yapılmış eleştirilerdir efenim..

--spoiler--
bunlarda aklımın erdiğince, vermeğe çalıştığım cevaplardır efenim..

gayet eleştiriye açık yazardır efenim, yalnız hakszlığa hayır demektedir , çünkü; atatürk ilkleri ilkeleri hiçbir zaman zırva olmamıştır hiçbir zaman olmayacaktır, hizbullah gibi terörö örgütlerinin düşüncelerini yansıstan, siyasi partilere provakasyonları hayır diyecektir işte yüzdendir ki ''lailik zırvası'' diye bir şey yoktur gözünde, onun harincinde, ''laiklik adam olmaktır'' diyen atasının izinden gitmektedir! rezil edilmiş edilmiş ya da rüsva edilmiş gibi abesle iştigal düşüncelere asla katılmayacaktır efenim.
neden katılsın ki onlar kimki rezil rüsva edilbilsindir!
bu yazarda artık birilerine gıcık kapabilmiştir. ve küfür ederse tam küfür edebilcektir!..
nick sensin, kedide sana girsin diyebilmektedir efenim.

o bayrak ki

o bayrak ki sessiz çiğlığımızdır
o bayrak ki her şeyimizdir
o bayrakk ki asla çizilmez
o bayrak ki asla tekmelenmez
o bayrak ki yüreğimizde ki yangındır
o bayrak ki emeğimizin adıdır
o bayrak ki ekmeğimizi istememizin adıdır
o bayrak ki orada durduğunda bile bağırır
o bayrak ki göz yaşımızdır
ve işte evine bir türk bayrağı as sesiz çığlığın olsun kimse bu ülkede soygunculuk yapmacağını anlasın
ve bir tek sesin olsun eğer hiç bir şey yapamıyorsan bile!
der
koskocaman ideolojiler çöktü

koskocaman ideolojiler çöktü
koskocaman osmanlı imparatorluğu çöktü
koskocaman komünizm çöktü
şimdi koskocaman kapitalizim çökecek inanıyorum buna
ve bütün bir hayat çökecek göz yaşlarımızla
bütün bir hayat silindir gibi geçecek
şimdi tüm ideolojiler boş geliyor bana!

tek amacı cumhuriyeti var etmektir efenim.

siyasi görüş efendiler ! "eğer bu millet, bu memleket parçalanacak olursa genel şerefsizliğin enkazı altında şunun bunun sahsi şerefi de parça parça olur. biz o genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık. katılmamıza mani olabilecek sahsi rütbeleri mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik bir gaye uğrunda feda ettik. bunu anlamayıp da, milleti hala kendi kafalarının keyfine göre idare etmeye kalkışan kuvvetler artık birer beladır. bela çekmeye de bu milletin artık tahammülü kalmamıştır." mustafa kemal atatürk çünkü; mustafa kemalin'in bu sözlerinde saklıdır görüşlerim...
eh eksileybilrsiniz...
kalbim duracak sözlük.

maaşımı asla zamanında ödemeyen, bazı insanların gayet saygısız ve edepsiz olduğu, günümün yarısını anlamsız toplantı ve raporlarla harcayan yine de sevdiğim-nedeni belli değil- bir işte çalışıyorum.

türkiye'nin en büyük otomotiv şirketlerinin birinden sadece başlığı belli bir iş teklifi aldım ve nasıl iştir ki kabul edildim ve bugün maaş teklifi alacağım.

lakin.. ne ünvanım belli, ne de tam pozisyonum. üstüne üstlük brüt maaş hesaplama yapmayı bilmeyen angutun teki olarak kuş kıçı kadar bir maaş talep ettim. saat 15.30 da görüşme var. bu kadar soru ve salaklık ile ne bok yerim bilmiyorum.

bayılıciğim sanırım. çüş ben yuh ben dandik ben.
almam gerekwen must derslerimin yarısını almıyorum şu an. ve keyiften. niye böyleyim bilmiyorum.
kırgınım, çok yorgunum. benim yerime de ilgilenir misiniz?.. sevgiyle, aşkla, özlemle, yalnızlıkla. acıtmadan, yıpratmadan, okşayarak sevin sevicekseniz.korkularımı saklar mısınız? düşmesinler, bir gün işe yarayabilirler, onlar varlığımın tek kanıtı.oyununuza alın, barıştırın demiyorum.

yağmur yağsın, ıslanıp gitsin bu ağrılar.kendimi aradığım insanları tüketmekten alıkoysun beni.boş yere kendimi aramaktan..bir sonra ki damla da çığlıkları yok etsin.her adımda farklı bir koku ve tat beni bitkin düşürsün
pazartesi alacağım biyopsi sonucumun iyi çıkmasını umuyorum, çok tedirginim sözlük.
hafızamla ilgili ciddi problemlerim var sözlük. bununla ilgili ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. şuraya yazarken bile, bir cümleyi yazana kadar, yazacağım ikinci cümleyi unutuyorum. sonra toplarla toparlayabilirsen.
okuduğum kitaplar, izlediğim filmler, öğrendiğim bilgiler, yaşadıklarım, gördüklerim uçup gidiyor. belli aralıklarla beynim format atıyor sanki kendine. okduğu kitapları unutmamak için liste yapıp bilgisayara kaydeden bir insanım ben, düşün artık.

geçen gün bir arkadaşım meseneden yazdı, eski sevgilini gördüm diye. kim olduğunu sordum, söyledi ancak hatırlamadım. insan sevgilisini hatırlamaz mı lan, ben hatırlamadım işte. o kişiye ait bildiği ne varsa, nerde tanıştığımızı, tipini, oturduğu yeri filan anlattı ama yok anam bende tık yok. oturdu güldü halime arkadaşım. şimdi düşünüyorum bikaç gündür, kimdi lan kimdi. tabii ki bir önemi yok ama meraklandım bir kere. gerçi beraberken bile sevgilisinin adını unutan bir insandan daha ne beklenir.

bir de konuşmayı, kendimi anlatmayı unuttum sözlük. zaten kelime haznem iyice daraldı, onları da unutuyorum. bazen birinin ağzından duyduğumda, bir yerde okuduğumda filan "aa ben bunu biliyorum" dediğim anlar oluyor ama sorun yine de. misal şu an aklımda bir cümle vardı ama onu da unuttum şimdi. ne yazacaktım lan.

konuşmaya üşeniyorum artık. anlatmak da istemiyorum. o yüzden sadece dinliyorum. gerçi dinlerken konu ne olursa olsun tepkisizim, hatta bu konuda sinir olmaya başlayan can arkadaşım da isyan etti artık.
hiçbir şey şaşırtmıyor artık, tepkisizliğim bu yüzden belki de. ya da tepki verecek bile mecalim yok bilmiyorum.
yaptığı şeyleri milletin başına kalkan insanlardan hiç haz etmem.. bende bilirim yaptıklarımı insanların başına kakmayı,ama edep diye bişey var. hem ben yapsam bunu kimse altından kalkamaz.. o yüzden kimse bana onu yaptım bunu yaptım demesin.
var ol istiyorum artık;

kurumuş yapraklarımı döküp yemyeşil taze yapraklarımı çıkar günyüzüne...

penceremden süzen rüzgarım ol temizliğini vur yüzüme...

gitmek için gelme;

gelmek için çabala, tüket gücünü, yorul...

tekrar doğmuşcasına yanımda var ol,

yanımda gel kendine...

kendin ol yanımda...

yıkıntılarımı unuttur...
(bkz: Son zamanlarda evden çıkasım gelmiyor)
çok yorgunum beni bekleme kaptan...
güneşin doğrudan yüzüme vurduğu upuzun incecik bir yol var, o yolda kulağımda kulaklık yalnız yürürüm bazı sabahlar. klip çekiminde gibi hissediyorum kendimi.
ya da saçlarımı rüzgar dağıttığında.

bazen fön makinasıyla saçımı kuruturken de kendi kendime klip çekiyorum falan.

hayat böyle daha güzel.
uykunun kokusu olduğunu, baş ağrısının tadı ve kokusu olduğunu aşkın rengi ve kokusu olduğunu düşünüyorum. sürekli birilerine bunları anlatmaya çalışıyorum ama insanlar anlamıyor. ''hımm oldu hocu'' edasıyla dinliyorlar ama var sadece anlatmak peynirli doritosun çorap gibi koktuğunu anlatmak kadar kolay değil.
bile bile lades demenin eşiğindeyim ; boku yemenin eşiğindeyim ; ilerde bok gibi halil sezai dinlemeye razı olmanın eşiğindeyim... Ben ne mi yapıyorum? Aşık oluyorum aşık!
atatürkçü olduğum için bir arkadaşın arkadaş listesinden çıkarılmış biriyim.
yani artık ben de herkes gibiyim.
bölündük ey halkım...
kendimden nefret ediyorum. hayatımda çok şey benim elimde değil. böyle bir saçmalık var mı ya? bunlara müdahale edemiyorum. sadece izliyorum. sonra bütün olanlar bana ait oluyor. çıkış yolu arıyorum. ben anlamıyorum sözlük.
depresyona kolay kolay giren biri değilimdir. hüzünlenirim geçer. ama house md dizisinin 8. sezonundan sonra ekranlardan ayrılacağını öğrendiğimde resmen depresyona girdim. çok komik biliyorum ama öyle işte. hatta durumda şurada belirttiğim gibi;

(bkz: house md/#14551444)
hep 'allaaaam nolur kıskanç bi sevgilim olsun bana karışsın höyt bunu giyemezsin, hop sana mı baktı, lan valla gebertirim' tarzında bi sevgilim olsun diye dua ederdim. tabi bi o kadar da yumuşak huylu ve romantik. e şimdi başıma geldi. yok tayt giyemezsin, yok senin 1 tane erkek arkadaşın olamaz buluşacaksan bende olcam, yok hattını değiştircem, yok sana canım demiş kesin senden hoşlanıyo yok öldürcem o çocuğu yok yok yok. ulan öyle düşünmeden dua ettiğim günlere lanet olsun emi. herşeyin hayırlısı diyen sen bu duayı niye es geçtin? tamam hoşuma gitti ama daha çok yapmaya başladı. abarttı ya. utanmasa kardeşin bile sana aşık geberticem dicek bu raddeye geldi. biri onu durdursun sözlük, çıldırıciiiim!.
sanırım müzmin yalnızım
düşünüyorum neden yalnızım diye bulamıyorum sebebini,bazen korkutuyor yalnızlık,bazen iyi ki yalnızım diyorum
ama böyle olmak nerden bakarsan kötü.ölünce yalnız olmayayım bari diyorum.bakalım
öyle bir oylama şeklim var ki, kendimi sorguluyorum. bazı yazarlar öyle komik şeyler yazıyorlar ki, artı oy vermek istiyorum. ama içerik olarak, görüş olarak rahatsız olduğum için de eksi oy vermek istiyorum. ben de ikisini de basıyorum.

böyle yapınca ne olur la sözlük, yakalanır mıyım?
evet, sigarayı bırakmam gerekiyor, ama bu amınakodumun ürününü bıraktığım gün, istemsizce ayaklarım en yakın büfeye gidiyor, sonu çok kötü olacak sanırım, şimdiden hissediyorum sözlük.
kendimi hayatın şifresini çözmüş gibi hissediyorum. susmakmış abicim. sus.
ortadaki kıza hastayım hani esmer olan.

http://fizy.com/#s/13viuc