bugün

50 numara ayaklarım var, ayakkabı bulamıyorum.
(bkz: ayağı büyük olanın siki de büyük olur)
- kafam karışık sözlük.

- bana nedense kulaklık dayanmıyor sözlük. halbuki ben onları insan gibi, amaçları dahilinde kullanıyorum. hayır, adi kulaklık da almıyorum anasını satayım, dayansın diye philips, logitech, allah ne verdiyse.. verdiğim paraya yanarım. nerde eski kulaklıklar? 2-3 sene tık demeden kullandığım kulaklıklar bilirim. gerçi onlarda philips'ti. bozdu bu philips .mına koyim...

- yarın gidiyorum tatile. bir arkadaşım davet etti. diğerine ayıp olmasın dan falan bi sıkıntıya girer gibi oldum. eve çağırdım. yedik içtik, pc oynadık falan. sorna ben derin bi nefes aldım, oyunu durdurdum. konuya girdim. direk kısa kesip sadede geldim. korktuğum olmadı, adam benim kadar geniş davrandı. hiçbir şey olmamış gibi oyuna devam ettik. bunu düşünmüş de olsam yüksek ihtimal vermemiştim. öngörülerimin beni yanılttığı ilk seferdir, tarihe not düşülsün!

- bu saatten sonra not defteri ve kalem taşıyacağım sözlük. bir düşündüğümü tekrar ele almak isteyince unutmuş oluyorum. küplere biniyorum, beni üstlerinden atıyorlar, uyanıp bir bardak soğuk su içiyorum. annem "k.çın açıkta kalmıştır oğlum." diyor.

- hani wanted'da bir sahne vardır, izleyenler belki hatırlar; wesley çalışmaya başlarken dikiş makinasından dikdörtgen şeklinde bi şeyi kapmaya çalışır, kaparsa olmuş olacaktır. adı ne bilmiyorum ama sonunda yakalar ve sağ elinde o şeyi sağa sola sallarken sol eliyle orta parmağını bütün atölyeye gösterir. aha ben de aynısını kablosuz mouse ile yapmak istiyorum. valla!

- death note'un gerçek olmasını dilerdim sözlük. cennete/cehenneme gidememe olayı da olmasaydı eğer, dünya nüfusu bir hafta içinde yarı yarıya azalmış olurdu ve sevmediğiniz herkes ölmüş olurdu. evet belli isimler.

- yukarıdaki maddeleri düşünürsek, benim hayal dünyasında yaşayan biri olduğumu düşünebilirsiniz. ben de öyle düşünüyorum, halbuki, iş başka arkadaşlık başka. gayet de ayaklarımız yere basıyor, mantıklı adamız vesselam. ama siz bu iki yanı da tam anlamıyla göremezsiniz dış dünyada bende. dengesizim abi, yapım böyle, ben ne yapayım? yaradılış, bir şey diyemezsin... *

- internet gidince meşgale olur diye the sims 3'ü ödünç aldım arkadaştan, yükledim dün. lanet şey bağımlılık yapıyor! ben ettim, siz etmeyin...

- bu aralar "lanet" kelimesini yalnız başına çok kullanır oldum sözlük*. dublaj hayatı yaşıyorum. * * *

- yol çekemem sözlük. parası neyse veririm, yeter ki yol çabuk bitsin!

- babamın altında toyota corolla değil de bir f1 aracı olsaydı, eminim f1 şampiyonluğunu senelerce kimseye kaptırmaz, schumacher'in esamesini okutmazdı. adam istanbul bahçelievler'den silivri* gümüşyaka'ya 45 dakikada gitmeyi başardı, ben de o arabadaydım. görüşlerim bu yönde.

- hayat tecrübesi: sağlam kafa sağlam vücutta olabilir ama ben sağlam vücutta çalışan kafa görmedim hiç!

- acı gerçek: bedava olan hiçbir şey iyi değildir, iyi olan hiçbir şey bedava değildir!

- bunlar ne ilk itiraflarım, ne de son itiraflarım sözlük. umursayan olduğunu sanmıyorum ama ne bilim. *
misafirliğe gittiğimizde ev sahibinin küçük çocuğuyla kardeşimi dövüştürüp, bahis oynattırırdım.*
sözlük ?
evet gene ben sözlük, bazen sana yazasın geliyor işte, kusura bakma sözlük.Cümlelerimi, düşüncelerimi sen saklayabiliyorsun, sadece yazabiliyorum ancak sözlük.

sözlük?
içimden birşeyler kopuyor gibi oluyor sözlük, bir fırtına esiyor kimi zaman, göğsümün iç tarafındaki kaburgalarım arasında, bazen çok kaygılanıyorum sözlük, hiç durulmuyorum, ama kimseye de belli etmemeye çalışıyorum.

itiraf ediyorum sözlük, yazıyorum ben işde garip den birşeyler oluyor bana(belki de herzamn ki gibi) celalleniyorum bazen, hiçbirşey bırakmak istemiyorum etrafımda, ama bu sadece istekle kalıyor sözlük.

bazen kitleniyorum ben sözlük, kitlenip bakıyorum mesela monitöre, şarkılar çalıyor, dinlemiyormuş gibi oluyorum, bakıp duruyorum dakikalarca monitöre, sonra açık olan gözlerimi oynatmaya başlıyorum hafif den, bir de bakıyorum msn de yazmış bir kaç kişi, bir kaç kişi birşeyler sormuş yine.Sadece sormuş be sözlük.

neyse sözlük, dedim ya işde, birşeyler oluyor bana.
yapma sözlük aşk şiirleri yazacak durumda değilim şuan.
itiraf ediyorum sözlük, bağırıyorum sana hatda, birşeyler oluyor bana, çevreme.
aslında bunu yazsam mı bilmiyorum ama sanırım daha fazla tutamam içimde. ben aslında aşka aşığım. ben çoğu ilişkimde, yani ondan sonra, uzun soluklu bir aşk yaşayamadım. benim için flört dönemi, birbirinden etkilendiğin ilk zamanlar daha çekici ve güzel geliyo. ama ilişki başladıktan bir süre sonra istediğini elde etmiş olmaktan mıdır yoksa yeniden flört dönemine özlemden midir bilmem ama soğuyorum.
insan hayatının çok sınırlı olduğunu biliyorum. doğuyoruz, büyüyoruz, doğru- yanlış birşeyler yaşıyoruz, sonra ayrılıyoruz bu hengameli yerden. sadece yaşadıklarımız bazı yönlerden farklılıklar taşımakta. hayattan aldığımız dersler, hanemize yazdığımız tecrübeler hiç bir zaman işe yaramaz durumda. büyüdükçe hayallerimiz küçülüyor.

anlamsız bir şekilde taşlaşıyoruz. hayaller kuran, planlar yapan insanlara hafiften gülümsüyoruz. ''hala büyümemiş'' diyoruz içimizden.

sanki yaşadıklarımız belli kalıplar içinde. dünyaya gözlerini açmak, emeklemek, yürümek, okula başlamak, üniversiteye hazırlanmak, mezun olmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, onları büyütmek, onları mutlu etme çabası, torunların; onların çocukları. hepsi için ters dönmüş bir böcek kadar debelenmek, çabalamak, yorulmak.
bu yüzden aslında hepimizin sıradan ve bir o kadar değerli olduğunu itiraf etmek istedim.
hep onu özlüyorum hep onu özlüyorum hep onu özlüyorum. yaşadığım her günün her dakikasının her saniyesinin her anı.***
vakti zamanında çok sevdiğim kişi-(ler) artık hiç ilgimi çekmiyor hatta kazara bir gün geçirdikten sonra direkten döndüğümü fark ettim ve kendimi avuttum .

demek ki zamanla belli oluyormuş bazı şeyler .
ersen diye bir arkadaşım var. evet itirafım bu. böyle mallarla arkadaşlık yapıyorum. ehe şaka lan şaka itiraf bu değil. evet, ersen diye bir arkadaşım var. hatta bu sözlükte yazmama yardımcı olan o. "gel bir gör" dedi, "seni aramızda görmek isteriz" dedi, "çok seveceksin" dedi. ben de "tamam" dedim geldim, sevdim de seni sözlük iyi ki gelmişim. neyse itirafa dönelim... itirafım şu; gıcık oluyom lan ben bu ersen'e. a*koyim öss'ye çalışırken hep benden fazla net çıkarırdı matematikten. lan göt sen kimsin benden fazla net çıkarıyon? ama biyolojide verirdim eline hep. götoş hırs yaptı çalıştı çabaladı başardı biyolojiyi ama. böyle ipnelikleri var işte... lan niye hırs yapıyon godoş? pes et, yapımıyorum de, boş ver çalışma... yok illa yapacak! a*koyim onun. neyse olan oldu artık çocuk azimli çıktı... burdan da simdi aklima gelmedi sonra yazarim'a selam olsun. nam-ı diğer gebersen.***
içimdeki son sevgi damlacığı yok oldu.
çocukken sevdiğim şarkıcılar televizyonda çıktıgında, gidip saçımı başımı tarardım.
sebebi; onların beni gördüğüne inanmamdı... biliyorum tamam, üstüme gelmeyin *.
coskun373 'ü öldürmeyi planlıyorum sözlük valla lan testeremi bile hazırladım. kadın kılıgını girip önce asık edecem kendime sonra kandırıp eve atıp devamını anlatmayacam süprizim var sana coşkun.
coskun373'ü öldürmeyi planlıyorum sözlük valla lan tıraş bıçağımı bile hazırladım. kadın kılığına girip önce aşık edecem kendime sonra kandırıp eve atıp devamını anlatmayacam aaacayip fantezilerim var sana coşkun.
dün gece laptopu koyduğum yerde sakız vardı. daha doğrusu varmış. yani sakızın üstüne koymuşum. bu sabah aldım bilgisayarı, uzandım kanepeye, bilgisayar kucağımda takılıyorum öyle. tabi hava da çok sıcak, üzerimde sadece şort var. yarım saat sonra kahvaltı etmek için kalkayım dedim, bir baktım bilgisayarı kucağımdan kaldıramıyorum. göbeğimdeki kıllarda bir acı, başta anlayamadım sakız yapıştığını, bilgisayarı biraz daha kaldırınca bir baktım tosttaki kaşar gibi uzadı sakız. sakızın yarısı göbeğimde, diğer yarısı da bilgisayarın altında. tabi bilgisayar ısındığı için sakız da yumuşamış, hiç çıkmıyor. aldım makası elime, önce göbeğime yapışanları kıllarla beraber temizledim, sonra bilgisayarı buzdolabında 3 dakika beklettim, sakızlar hafiften kurudu, kazıya kazıya çıkarttım. şu an ikimiz de iyiyiz.
küççüçük iken; yere atılmış yiyecek ambalajlarını, üzerinde arapça yazılar var diye yerden kaldırıp ve öpüp alnıma götürdükten sonra yerden yüksek bir yere koyardım.
allah affetsin.
servisteki asistan arkadaşım bana asılıyor sözlük.üstelik bunu bir sevgilim olduğunu bile bile yapıyor.şimdi soruyorum sana ey sözlük;sence bu kız kaşınmıyor mu?
bugün ana haberlerde 2. köprü tamir/güçlendirme çalışmaları hakkında halkın görüşlerini duyduktan sonra: (bkz: türk milletinin %90ı aptaldır)

edit: pardon eksi verenleri saymayı unutmuşum. %90.008 oldunuz.

edit2: belkide bu bilinen bir gerçek olduğu için eksi verdiler.. geri alıyorum hala %90lar.
itiraf ediyorum; football manager oynarken şampiyon olamayacağımı iddia eden teknik direktörlere "sizi yenerken zorlanmayacağım" demek istiyorum ama büyük konuşup yenilmekten korktuğum için diyemiyorum. ağlayacam lan.
ice age'in sonunda bebeğin mamuttan ve o acayip yaratıktan **ayrıldığı sahnede ağladım. Kimsecikler farketmesin diye öksürür gibi yaptım. hani boğazıma bişi kaçtı da gözlerim yaşardı ehe ehe manasında.
sevdiğim kadından çocuğum olsun diye bazen prezervatifi deliyordum. meğer spiral kullanıyormuş. * *
ufoların varlığına kesinlikle inanıyorum sözlük * *.
ilk defa korkuyorum sözluk birini kaybetmekten. Heyecanlanıyorum, üzülüyorum, sevniyorum ama en çok korkuyorum.. korkutuğum başıma gelir biliyorum.. sessizce köşemde oturup yine korkuyorum.
daha önce söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum ama ben başka yerdede yazarlık yaptıydım
güneş gözlüğünü alnına takanlara karşı kin besliyorum. kıroluk nedir denilirse, evet tam budur. geçenlerde lafı geçti de dillendirdim meğerse gözlüğün orjinal olduğunu bağırmanın yoluymuş. gösterişmiş. cehaletimden ötürü anlam verememişim. yarabbim orjinal dunlop alacak parayı veriyorsun da akıl kıtlığı çektiriyorsun kuluna.
itiraf ediyorum anarşistim, ayrıca hayvanlardan nefret ediyorum, onların sadece birer pislik yuvası olduğunu düşünüyorum.
birde arkadaşımın köpeğini çamaşır suyuna basmaya kalkmıştım. sebebi nefretim değil kırık beyaz bir rengi olduğu için daha beyaz olmasını istediğimden dolayı.