bugün

görsel

Papağanıdır.
görsel
görsel
Şu an omzumda takılan adını Pikachu koyduğum şebek ama genellikle köpek diyorum çünkü çok yaramaz.Ne alaka derseniz ben de bilmiyorum.Alacaksanız almayın ben kuşlardan korkuyordum.Şu an evden çıkınca aklım kalıyor.
pis kokar. tavuk gibi.
kediye kaptırdığım kuş.
evden bir hışımla çıkıp yalın ayak sokakta kediyi kovalamıştım ama malesef....
ilk kez bugün arkadaşımın evinde gördüm.
sinirli sinirli bakıyordu.
bu arada kuşun saçı var lan. ahahahha.
yavruyken alınıp bakılmaya başlandıktan belli bir süre sonra ilk ötüşlerine şahit olmak enfestir; bir bebeğin ilk kelimelerini duymak gibi sevindirir insanı. o acemice ötüşler, acaba ötebiliyor muyum minvalinde yapılan türlü denemeler...

edit:aynı zamanda, bir şeyleri kemirme sevdası yüzünden günün birinde başına iş açacak olan canlıdır.
çok yakışıklı hayvanlardır.
Beslemesi çok eğlenceli olan hayvan.

Yaklaşık 4 aydır benimle. intenette yer alan bilgilere çok kulak asmayın. 1 ay kafesten çıkartmayın, ilk 1 ay eve alışma süresidir gibi bilgiler var. Ben aldıktan 3 gün sonra elime binmeye alıştırdım. Muhabbetlerden çok daha temkinliler. Alışmaları ve sizi kabul etmeleri zor oluyor, ancak o eşiği atladıktan sonra müthiş eğlenceli bir dönem sizi bekliyor. Aynı kelimeyi tekrar tekrar söylememiz durumunda öğreniyorlar. Şu an ben 4 5 kelimeyi net olarak duyuyorum kendisinden. Sabahları bağırma konusu her yerde yazılmış ama nedense ben böyle bir sorun hiç yaşamadım. Kafeste çok tutmadığımdan olsa gerek öyle kafeste yırtınan bir tip olmadı hiç benimki. Bir şeyler kemirmeden duramıyorlar buna dikkat etmelisiniz. Özellikle kablo falan kemirmeye bayılıyorlar, kazara ızgara olmasın kuşunuz.
çok enerjik olduğu zaman dilimlerinde uçarken etrafa -bilhassa duvara- çarpabilen evcil kuş.

genelde çok sert çarpmıyorlar endişelenmeye gerek yok ama dikkatli olmakta fayda var. ben kuş kudurmuşsa dışarı salmıyorum mümkün mertebe, çünkü bir kere duvara çarptı çok ürktüm. insan evladı gibi benimseyince başına en ufak iş gelsin istemiyor.
bir cennet papağanı değildir.
şu hayvanları kafeslere koymaktan ne zaman vazgeçecek insanoğlu hep merak ederim.
Hemde en küçük kafesi gökyüzü olan bir hayvanı 0.5 metrekareye sığdırmak nasıl bir düşünce, bengi değilsiniz bir gün anlayacaksınız, bırakın berhava olsun berhudar olsun hayvanlar.

"bunlar evcil hayvanlar ya" diyenler var.

size tek bir şey söyleyeceğim iyi oku bu sözü "hiçbir hayvan evcil değildir" zoraki geçmişi ve yok edilmiş ekolojisi yüzünden uhveten mukrehen cebren kerhen o hayata entegre edilmiş türlerdir.

dna'sı ve genetiği elinden alınmış hormonal besinlerle yetiştirilen shop hayvanları sadece, ve insan onu orada gördüğünde şunu düşünüyor " ya bunlar ufacık kafeste 10 kuş yaşıyorlar, ben aradan bir tanesini alayım tek kafese koyayım ona iyilik yapayım" işte insan bu iyiliği yaptığı için o kuşu oradan alır ama bilmediği tek şey, o kuşu o oradan kalabalıktan satın aldı diye, talep oluşturmuş olur, ve o kuşun yenisi yakalanıp "üretilip(çoğaltılıp) tekrar oralara hapis hayatlar konacaktır.

eğer bunu yapmasaydı "herkes" diyelim petshop'larda kafeste fanusta tanklarda ne kuşlar ne balıklar ne teraryumlarda ne paludaryumlarda ne vivaryumlarda bir tane canlı bile olmazdı.

neyse uzun uzun anlatmayacağım bildiğiniz gibi devam edin siz.
elinize geliyorsa önce odada bulunan yüksek eşyaların üzerine bırakın. böylece o yerleri bir süre sonra konabileceği yerler arasına alır.

- elinizde durmuyorsa elinizin zararsız olduğunu benimsetmeniz gerekir. asla avuçlayarak tutmayın. sultanlar sıkı sıkı tutulmaktan hiç hoşlanmaz. elinize alıştırmanın en iyi yolu onları elle beslemektir. kıvırcık, marul, elma, çilek gibi meyve ve sebzeleri yiyorsa bu durumu avantaja çevirin. mesela bir hafta kıvırcık vermeyin sonra küçük bir parçayı ona uzatın göreceksiniz kendisi biraz tedirginlik yaşadıktan sonra elinize yaklaşıp yemeye başlayacaktır. bu şekilde kuşu elinize alıştırırsınız. kafesinde dururken çıkarmak istiyorsanız işaret parmağınızı ayaklarının önüne doğru düz bir tünek gibi yavaşça yaklaştırın. parmağınıza çıkarsa sakın kafesten dışarıya çıkarmayın durduğu kadar dursun parmağınızda. bu şekilde elinizden hiç zarar görmeyeceğini anladığında direk elinize çıkmaya başlar.

elinize alışmamış kuşu odaya çıkarmayın sizden korktuğu ve kaçması gerektiği için kendini her yere vurur. duvara filan çarpması sizden uzaklaşmak içindir.
evde var bi tane keyfi gıcır olunca ötüyo gavat ben isteyince ötmüyo..
hala da konuşmuş değil.. bi amk bile demiyo..
Bu devirde kimse sultan değil. Şüphesiz balikesirli sultanlık sevmez.
telefon, bilgisayar gibi teknolojik eşyalara karşı aşırı meraklı bir kuş türü. şu an ben bu satırları yazmaya çalışırken o da bilgisayarıma doğru gelmenin yollarını arıyor. hunharca bir savaş içindeyiz. * hayır sanki chat yapacak dişi sultan papağanlarıyla.
çok karizmatik kuşlardır.. hele de o kafalarındaki kalkık tüylerine bitiyorum..
bir insan küçücük kuşa neden selçuk ismini verir? *
Bir tür kuştur.

Kafa tüyleri diktir ve yanak kısımlarında yuvarlak kırnızı renkte benek vardır.
bilinenin aksine her sultan papağanı sabah olur olmaz ötmez. mesela sabah evde çıt yoksa, oda sahibi de uyanmamışsa çıtını çıkartmaz. ama siz uyandıktan kısa bir süre sonra, gözünüzü açtığınıza bile şahit olsa ötüşlere başlar.
yeşil elmayı çok severler; bir dilim elinizle verin alışsın, tadına iyice baksın. sonra kafese o dilimi sıkıştırın sabah akşam kemirsin dursun.
görsel
çok yakışıklıdırlar.
babamın kardeşimin ısrarıyla 1 ay önce aldığı papağan. ve o 1 ay gibi kısa dönemde kardeşim kuşun amina koymuştur. nasılmı? kuşu eline almaktan korktuğu için havluyla tutuyor. halince kuş havlunun sürtünmesiyle hırpalanıyor. havlular kuş boku olduğu için annem sinir patlaması yaşıyor. tabi sadece havluyla sınırlı değil. sabahtan akşama kadar kuş evin içinde olduğu için kardeşim kuşu kafesine geri sokmadığı kuş kendi isteğiyle kafesine girse bile geri çıkardığı için halı, koltuklar, masa parkelerde kuş boku. ıslak mendille kuşun sıçtığı yerleri temizler eee ben temizledim der. ıslak mendille temizlik olurmu? sadece kuş bokuylada sınırlı değil masa üstü halılarda kuş yemi. çünki kuş kafesinde değil dışarda yemini yiyor. yem kabını kardeşim sehbanın üstüne koyuyor. kuşun ayağı kaba takılıyo ve yem hertarafa dökülüyor. kafesinde niye yemiyo diye soruyom kafesinde yiyemiyomuşmuşmuş eve alışmalıymış kuş. eliyle kuşu hava atar indirir kaldırır. geberip gitse keşke. koltukta oturamıyom kuş boku heryer. bana fikir verebilecek olan yazarlar ulaşsın yoksa bu kuşu ya bogacam yada salacam dışarı.
bir melodiyi belli bir süre tekrar etmediğinde, eğer iyice de öğrenememişse unutan bir papağan türü.
4 seneden beri baktığım kuşlarımdır. biri dişi diğeri erkektir. 8 tane bebiş papağan verdiler sağolsunlar. artık onlardan ayrılma vakti. isteyen olursa uygun fiyata satabilirim. kuşlardan biri albino beyaz( dişi), diğeri sarıdır(erkek).

ilgilenenler yeşillendirsinler.