bugün

istanbul üniversitesi iletişim fakültesinin dekanıdır. son derece babacan bir adamdır, ayrıca aziz üstel'e benziyor.
öğrenciler üzerindeki otoritesini sertlikle,statüsünün ağırlığını kullanarak değil; sıcakkanlılık ve sevecenlikle kurmuştur.
severim, sayarım ama birkaç noktayı söylemezsem çatlarım.

1- iki kişi tartıştıysa suat hoca'ya ilk anlatan o tartışmanın kazananı olur. yıllar önce memurlardan biriyle tartışmıştım. kadın işini yapmıyor diye bursumdan olmuştum. ben suat hoca'nın odasına çıkana kadar o telefonla anlatmış; hoca da beni dinlemeden yolladı.

2- siyasetçi gibi yüksekten uçup tutamayacağı sözler veriyor. okulda uygulanan sigara yasağı ile ilgili şöyle bir anım vardır:

kapalı alanlarda sigara içme yasağı nedeniyle kantinde sigara içmek yasaklanmış. önündeki koridorda toplanmış herkes. tüttürüyorlar. içerisi bomboş. üstelik kantinin havalandırılma olanağı varken koridorun öyle bir şansı yok. girdim kantine. masaya kuruldum. yaktım sigarayı... ikinci sigarayı tam söndürmüştüm suat hoca hızla içeri girdi (lise müdürü deyince alınıyor sonra. sen sigara içen öğrenci avına çıkıyorsan ben ne yapayım?).

+ kim o sigara içen?

yerimden doğrulup yanına gittim.

- benim hocam.
+ sigara içmek yasak bilmiyor musun?
- hocam, aynı sigara yasağı işaretleri koridorda da var. madem ki yasak orada çiğneniyor; burada da çiğnenir. hem burası daha havadar. daha az insan var. oturabiliyorum...

böyle bir süre konuştuk ettik. başladı uçmaya...

+ koridora bank koyduracağım. orada da oturarak içeceksiniz.
- hocam burası* kapalı alansa orası daha kapalı. en azından şurada pimapenli bir bölme yapın da orada tüttürelim.
+ tabiî bu geçici çözüm. güzel bir çadırla bahçenin üzerini kapatıp sigara içenler için kantin yapacağım. *sigara içenler için ayrı kantine çevireceğim bir sınıfı.*
- peki, hocam. siz bilirsiniz.

sonuç: aylar sonra gittiğimde bu söylediklerinden, doğal olarak, hiçbirini yap(a)mamıştı. üstüne üstlük ikinci kattaki kıç kadar sigara odası da iptâl edilmiş ve koridora da sigara yasağı gelmişti.

eve döndüğümde, hocanın feysbuk grubuna girdim ve lise müdür benzetmesi de dahil güzel bir mektup/köşe yazısı döşedim. aylar sonra okula gittiğimde* yanına uğradım. kapıda görür görmez içeri davet etti.

+ sen miydin beni lise müdürüne benzeten?
- *vallaa, hatırlayamadım hocam. ama mümkündür.
+ biz burada sizin için çabalayalım; sizin yaptığınıza bak!
- hocam, bana sigara yasağıyla ilgili o kadar vaadde bulundunuz; çözüm diye "dışarıda için"le geldiniz.

falan filan işte...

hocam, daha en başında "yasağı daha sıkı takip ediyorlar; bizim yapabileceğimiz bir şey yok." deseydiniz anlardım da... şu durumu anlamıyorum be! ne gerek vardı rte gibi yüksekten uçmalara? kantinde sigara içildiği haberine koşa koşa giderseniz ne farkınız kalır helâda sigara içen liselileri basmaya giden müdürden?

not: 9. senem. bu okul bitmezse sırf bu çenemi tutamamaktan olacak.
not-2: suat hoca iyidir canım. iki eleştirdik diye 9 yılımızı yemez.
not-3: hocam? yoksa... Yer misiniz?
hoca gibi hocadır. hatta bir hocadan çok daha fazlası.