sadece milliyetçilerin faşist olabileceğini sanan, faşist'in kelime anlamını sadece milliyetçilikle sınırlandıran zihniyetin kabul etmemekte direttiğidir. gel gelelim faşizm'in anlamı "demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti" dir. bunların hangisi stalin'in yapmadığı bi olay a dostlar?

ha yoook. eğer gene ısrarla "o devrimciydi, faşist kanı akıttı" diyenlere ise stalin'in sözleriyle diyececeğim sadece şudur:

"bir insanin ölümü dramatik, on insaninki trajiktir. bir milyonun ölümü ise sadece bir istatistiktir"
faşistlerin gerçeğidir. stalin devrimciydi bi kere tımam mıı. ayrıcaa "faaşizmiii akıttığı kandaaa boğacağızz"
sosyalistlerce kabul edilmesi gereken bir gerçek. sosyalistlere ait her insan doğru değildir kesinlikle.
lenin'in kurduğu sovyetler birliği'ne, ilkelerine bakarsak stalin'in emellerinin bunlara uymadığını da görürüz zaten.
milliyetçiliğe karşı milliyetçilik uygulamak ne kadar yanlışsa, faşizme karşı sosyalist bayrağı altında faşizm uygulamak da tamamen yanlıştır.

bir diğer çeşidi: Mao
nazileri abd'nin yendiğini sanan, rambo serilerini izleyerek büyümüş bir neslin varlığına delalet eder.
Bana Her zaman "inkar, Acıya Karşı Veilen ilk Tepkidir." Felsefesini hatırlatmıştır.

Milliyetçilik ile faşizm bir olmadığı pek tabi gerçektir. Milliyetçilik sadece bir ara çataldır. Anlatımda kolaylık olması için bir örnek vermeyi deneyek bakak ; Faşizmi Kuzey Anadolu Fay hattı olarak düşünelim. Bu öyle bir fay hattı ki kayıt dışı 70 bin ve daha geçmişteki nicelerini yutmuştur tıpkı faşizmin yuttukları gibi. Milliyetçilik te tam bu fay hattının bir kolu olup Gölcük tabanındaki sarsıntılar gibi tehlike sunar.
Depremi oluşturan ana hattı kollarından yola çıkarak bulabilirsiniz fakat daha ileri bir görüşle tahmin,analiz ve önlem almak için fay hattının tamamını incelemeniz gerekmektedir.

Sonuç : Çük kadar bilgim ile Faşizmin Milliyetçilik ile bağdaşmadığına dair örnek gösterip, Bundan 4 -5 yıl öncesine kadar benimde Stalini Faşist Görmediğim Yıllarımı bana acı acı yerleştiren entry olmuştur.
etnik unsurlara karşı izlediği asimilasyon politikası ile binlerce aileyi yerinden-yurdundan eden, kimilerini çalışma kamplarında insanlık dışı koşullarda forsa gibi çalıştıran, sahip olduğu devlet erkini, kimi zaman baskı ve kimi zamanda zulüm aracı olarak kullanan,

buna mukabil,

milyonlarca kilometrekarelik rusya'nın en ucra köşelerine kadar elektrik, su, yol ve okul götürmeyi başarıp; abd'ye meydan okuyabilen bir süper güç haline gelmesini sağlayan insandır.

hakkında yatsınamayacak tek gerçek vardır;

sosyalizm adına o'na sürdüğü lekenin izlerini silmek, belki de yüzyıllara mal olacaktır.
olmayan gerçektir. faşizm bir siyasi görüş, faşist o görüşü benimseyen kişidir. türk katili stalin'in tek gerçeği onun bunun çocuğu olduğu gerçeğidir.
koministlerin kahrolsun faşizm derken stalinin posterini asması çelişkiden ibarettir.zira stalin rus olmayan herkesi sürmüş,öldürmüştür.hitler yaptımı faşit olmuştur stalin yaptımı devrimci.eğer stalinciler bir devrim getireceklerse biz ondan almayalım arkadaş.hala stalinin faşist olmadığına inananlar varsa gitsin orta asyalı veya azeri türklere yani türki cumhuriyetler insanına sorsunlar bakalım nasıl bir devrimcimiş diye.
ayrıca (bkz: komünist çinde uygur türklerine yapılan işgence)
'stalin'in tavuğu' isimli bir hikaye vardır bu kısacık hikayede stalin ve faşizm arasında korelasyon olduğu açıkça görülmektedir.

stalin, bir gün tüm diplomatlarını bakanlarını çağırır ve "yönetmek istediğiniz ülkenin vatandaşlarını kendinize nasıl inandırır, bağlı hale getirirsiniz?" diye sorar. çevresindeki kişiler farklı görüşler ortaya atarlar. kimisi iş vererek, kimisi aş vererek, kimisi eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılayarak vs vs...derler. stalin ise yanılıyorsunuz beyler der ve bir tane tavuk getirilmesini ister. tavuk getirilir, stalin çevresindeki kişilere bu tavuğa iyi bakın, bir ülkeyi yönetmek, bu tavuğu yönetebimek gibidir der ve tavuğun tüylerini tek tek yolmaya başlar. tüylerin yolunması bittikten sonra tavuk üşümeye başlar ve stalin'in ayaklarının dibine gider, çünkü onu o hale getiren odur ve madem beni bu hale getirdi bir bildiği vardır düşüncesi ile ona yanaşır. ardından stalin, tavuğa buğday taneleri vermeye başlar ve tavuk beslenme ihtiyacını karşıladıktan sonra stalin'in dizinin dibine çöker artık ona bağımlı hale gelmiştir çünkü. stalin, ayağa kalkalar bakın beyler der, "bir ülkeyi yönetmek istiyorsanız, ona ait herşeyi o anlamadan ondan alırsanız ve siz sadaka vererek ona yaşama hakkını bahşetmiş gibi davranırsanız, insanlar size muhtaçmış hissine kapılır ve sizden ayrılmaz olur."

stalin, bu hikayesinde devletin insan için vardır ilkesini ters yüz ederek insan devlet için vardır düşüncesini aktarmaktadır ve eğer bir yönetimde insan devlet için vardır görüşü hakimse, o ülkede hak hukuk gibi kavramlar unutulur ve o ülkede faşizm alır başını gider.
"demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti"
faşizmin tanımı bu olmadığından stalin de tabii ki faşist değildir.
benito mussolini ve stalin in ortak noktaları totaliter bir sistemin liderleri olmalarıdır. faşizm ve proleterya diktatörlüğü arasında dağlar kadar fark vardır.
hakikattir. Faşizm demek sadece ırkçılık değil, baskıcı her türlü rejim adına kullanılabilir.
7 yaşında çiçek hastalığına yakalanıp bu hastalığın vucudunda kalıcı izler bıraktığı gerçeğini değiştirmez.
(bkz: her totaliter rejimi faşizm sanmak)
ukrayna'da beş, on milyon arası insanın ölümüne neden olması kendisinin faşist değil, hümanist olduğunu gösterir. çok yaşa stalin! o bir melek!

(bkz: holodomor)
insanların ısrarla her diktatöre faşist demesi engellenemeyecektir. mussolini istediği kadar kitap yazmış olsun, istediği kadar anlatmış olsun, faşizm karşıtı stalin de faşist ilan edilmektedir.
sallama bir tespittir. stalin komünisttir. halkı ile fazlaca ilişkiye girmiş möthiş bir halkçıdır hem de.

faşizm ise milliyetçi bir akımdır, içi goministler tarafından boşaltıldığından türkiye'de kötü bir şey gibi algılanır. misal siz gidip bir italayan'a faşist deyin adam hiç tepki vermez.

komünizmin gerçek yüzünü göstermiş bir adamı aklamak için hemen o zaten faşisti diye sallamayın, yemezler.
ideolojisinin içeriği itibariyle yanlış olmakla birlikte stalin'in yüzbinlerce insanın kanına girdiği ve tarihe genel anlamda gayet olumsuz anılacak şekilde geçtiği vakasını değiştirmeyen bir tespittir.
faşist değil komünistti, ama diktatördü, zalimdi.
komünist di faşist di bilmem ama insanlığın en büyük katillerinden biriydi.
onca acı olaydan sonra hala sovyetler birliği rüyası kuranlara allah akıl fikir versin.
stalin komünistti belki.gerçekliği tartışılır;halkı uyuyan emperyalist bir ülkeyi yönetmiştir.ki halkından uyananları da pek yaşatmamıştır.

stalin herhangi birşeyin şeysi olabilir ama kesinlikle hümanist değildir.
başında bulunduğu rejim ve ortaya attığı, savunduğu fikirler itibarı ile bir fasişt olduğu tam olarak söylenemese bile yönettiği, sebep olduğu sonuçlar, uygulamalara bakıldığında bir çoğunun faşist rejimlerde görülenlerle ortak noktaları olduğu su götürmez gerçektir. lakin diktatorya ile faşizm arasında bir anlam karmaşasına yol açmaya gerek yok hitler ne kadar faşist bir kasap diyorsa insanlar, stalin de o kadar komünist bir kasaptır. hatta ölümüne neden olduğu insan sayısına bakılırsa stalin hitlerden öndedir.
(bkz: ota boka faşist demek)

stalin faşist değil komünisttir.
stalin'in gürcü olduğunu bilmeyen cahil
olmayan gerçekliktir.

ikinci dünya savaşı ile dünyayı hitler belasından kurtaran bir kişiden bahsediyoruz, sovyetler birliği ikinci dünya savaşı sırasında 20 küsür milyon vatandaşını kaybetti, 25'e yakın diye yazanlar da var, bu ne demek biliyor musunuz? yeniden inşa etmeye çalıştığın bir ülkeyi yine yeniden inşa etmek zorunda kalacak olmak demek. tüm dünya anti-sovyet propagandası yürütürken, nato sovyet korkusuyla kurulmuşken stalin muhaliflere çiçek uzatmalıydı bence de çünkü sizin bu humanist tavırlarınız ancak bunu gösteriyor.

ülkemizde feodal-dinci-gerici ayaklanmalar nasıl hak ettiği ölçüde bastırıldıysa ve tam da o ölçüde bastırılması doğruysa; stalin de tüm dünyayı karşısına almışken içeride yaşadığı abd destekli ayaklanmaları, isyanları o şekilde bastırmıştır ve evet bu doğrudur. stalin belki acımasızdır fakat onu stalin yapan, ikinci dünya savaşını kazandıran, yıkımdan ülke kurdurtan ve abd ile her konuda rakip olabilen şey onun bu acımasızlığı, elinin titrememesi sayesindedir.

ikinci dünya savaşından sonra tek ülkede sosyalizm sloganıyla ülkesini ve vatandaşlarını yurtsever bilinçle yeniden hayata, yaşama bağlamıştır ve o insanlar bütün kapitalist ülkelerden daha insani bir yaşam sürmüşlerdir.

stalin'in çok güzel ve tam buraya uygun bir sözü var; ipek eldivenlerle devrim yapamazsınız

yapamazsınız arkadaşlar.

çoğu amerikan kaynaklı kara propagandalarınızla sadece gülünç olursunuz.