bugün itibariyle e3 fuarında tanıtılmış 2013 baharında çıkacak, splinter cell serisine yenilikler katacak oyundur.

oynanış videosu da burada http://www.youtube.com/watch?v=YuhfD48VRGE.

önceki tüm oyunlarda Sam Fisher'ı seslendiren abimiz Michael ironside'ın sesini bu videoda duyamıyoruz. Bunca yıllık Sam Fisher'ın sesini değiştireceklerse büyük ayıp etmiş olurlar zira benim gönlümde bu ikisi etle tırnak gibidir.

edit: oyunu oynadım ve seslendirmeler gerçekten çok ruhsuz. Conviction oynayan ve hikayesini özümmseyen biri olarak bu oyunda bir ruh bulamadım.
sam fisher ın polat alemdar tarzı mark & hit özelliğiyle stealthtan çok action a kaydığı bir başka sc oyunu.
sam fisher ın yine formda oldugu oyun.en yakın zamanda çıkmasını temenni ediyorum.
edit:oyunun setup u 19 gb
tom clancy hakkını yememek lazım.
bugün torrent-oyun'a düşmüştür.
efsanedir. gerçekten mükemmel bir oyun. tek kusuru check point aralıklarının fazla olması. eğer ghost style oynamaya ve görünmemeye takıksanız, bonusları toplamayı istiyorsanız en ufak bir hatada düşman sizi görüyor ve siz taa ebesinin fistanından oyuna tekrar başlamak zorunda kalıyorsunuz.
aldığı puanları hak eder mi sorusunu deneyip görmek isteriz ama o oyunu benim pc super mario bros. grafikleriyle gösterir ancak.
sabır ve ozverı ısteyen serının oyunudur oyle pata kute dalım, dısıyan dısıyan adamları oldurım yok. ne dedı bosbakan oldurmeyeceksın. gizlilik esastır.
splinter cell ruhunu tamamiyle yansıtan oyun. conviction'daki gibi aksiyon yaşama seçeneğiniz pek yok. gizlilik esas oyunun bütününde.
eh iştelik bir oyun. her ne kadar görüntü kalitesi muazzam olsa da..
oyunu oynanabilir kılan yanı elbette çok fazla. ama oyun sonuçta hep aynı şeyin üstüne kurulu: gizlilik.
sadece gizlenmekte yetmiyor bu oyun için. iyice saklanmanız gerekiyor. biraz can sıkıcı.

ama sonuçta tom clancy, sonuçta splinter cell, sonuçta ubisoft...
ilk baştaki cümleme bakmayın. sevdim ben bu oyunu. diyaloglar falan hoşuma gitti.
alın, indirin oynayın. tavsiye ederim. eğer dijital ortamdan alacaksanız ve ya torrent e başvuracaksanız 20 gb gibi bir dosyacık indirmeniz gerekli. bu kadar basit.
spies vs merc oynamayıpta oyuna bok atan arkadaşlara selam olsun.

dünya çapında rank 50 olmasam böyle konuşmazdım.
güzel oyun ancak yakalanmıyım diye sürekli domalarak yürümek bayıyor bi yerden sonra...
Conviction'dan sonra oynadığımda gayet güzel gelen oyun.

18.7 GB gibi şaka boyutlarındaki downloadı beni başta bir çileden çıkarttı. indirene kadar imanım gevredi diyebilirim. Arkadaş bu kadar büyük oyun yapılmaz Türkiye şartlarını düşünürsek. Her neyse.

Biraz başlarında da olsam Payday'de de gördüğümüz şu bir stealth.net di sanırım adı o tarz bir sistem mevcut. Oradan tüm oyun görevleri gidiyor. Senaryo tarafına pek dikkat etmedim şimdilik zaten bir görev yaptım. O kadar indirdiğim oyunu bir oturuşta bitirirsem çok fena küfür ederim.

Kişiselleştirebilme olanakları ciddi anlamda artmış. Çok fazla kişiselleştirme yapabiliyorsunuz. Zaten oynanış tarzları üç başlık altında sıralanmış. Ghost, Panther, Hunter(olmayabilir bu da neyse)

Ghost, tamamiyle sessiz bir şekilde oynanışa adanmış yapılanma. Hedefe kadar hiç bir şekilde açık vermeden sonuca ulaşıp kaçma üzerine.
Panther ise yine sessizlik üzerine kurulu fakat düşman indire indire oynadığınız bir yapılanma. Bence en keyiflisi bu.
Hunter ise Polat Alemdar modu işte. Zırhlanıp Allah Allah nidaları ile oynadığınız oyun.

Co-op ve Multiplayer tarafına hiç bakamadım. CO-OP için muhtemelen aynı bölümleri verir. Multi içinde değişik şeylerin olduğunu duymuştum. Bakalım ne çıkacak.
çok zor oyun. abi yardır yardır adamlarla savaşma gibi bi şansın yok. Oyunun başlarında zaten toplamda 60 mermin filan var. pusu pusu da bi yere işte.
conviction'ın gazıyla birazdan indireceğim oyun.
Daha yeni bitirdiğim oyun.

Bir kaç dalda inceleyeceğim, öncelikle senaryo. Blacklist, klasik bir hollywood ajanlık hikayesi. Bir anda baş göstermeye başlayan, kendilerine Engineers diyen bir grup ortaya çıkar. Ortadoğuda varlık gösteren bu örgüt, o bölgedeki Amerikan askerlerini ve önemli şahsiyetlerini kaçırarak ABD hükümetine şantajda bulunurlar. Bizde oyuna onları kurtarma görevi dolayısıyla katılırız ve olaylar başlar. Klişe bir senaryo var fakat kötü değil, güzel bir uyarlama olmuş. Fakat uzun muhabbetler açıkcası beni hiç açmadığından skipledim bazı yerleri. Ufak tefek ayrıntılar kesinlikle kaçırmışımdır.

Hikayeye ek olarak karakterler konusunda da açıkcası oyun yeterince iyi değil. Çok fazla karakter yok, Kobin, Briggs, Sadiq, Anna... Açıkcası etkileyici yanları yok hiç birinin. Ana kötü olan Sadiq ya da Sadık hafif psikopat olsa da çok klasik bir villain tipi çiziyor önümüze. Diğer karakterler hakkında da söyleyebilecek pek şeyim yok. Buna açık kapı bırakıyorum çünkü birazdan ekleyeceğim şeyler var.

Oynanışa gelirsek eğer, oyun çizgisel bir yapıya sahip 3rd person shooter bir yapım. Çizgisel olsa da, gidiş yolunuza paralel başka bir ya da birden fazla yol çizerek biraz bu çizgiselliği kırmaya çalışmış. Size ayrıca üç farklı oynama stili vermiş oyun. Ghost, Panter ve Combat. Ghost, kimseyi uyandırmadan, pasifist bir şekilde gizli gizli ilerleyip bölümleri geçmek üzere ilerleyebileceğiniz bir sistem. Panter ise düşmanlarınızı gizli gizli avlayarak birer birer düşürmeniz üzerine kurulu bir sistem. Combat ise bildiğiniz sıka sıka ilerleme mantığı. Bu üç stilde aynı anda ilerleyebiliyorsunuz, şöyle ki bir yere kadar kastınız ve ghost ilerlediniz, geçemiyorsunzu orayı, bir iki düşman öldürüp ilerleyip panter'e geçebilirsiniz. Bu işlemleri yaparken yakalandıysanız da doğrudan oyun zaten combat'a sürüklüyor. Eğer biraz becerikliyseniz istediğiniz sisteme dönebiliyorsunuz kaybolduktan sonra düşmanlardan. Her ne kadar üç farklı ilerleyiş sunuyor desem de oyun açıkcası bu üçlü arasında o kadar derin farklar açmıyor. Hatta bazı noktalarda ghost ilerlemek için yeterince iyi güzergahlar bulunmuyor, sizi çok zora sokabiliyor. Oyun farklılık sunmaya çalışmış olsa da yeterince bunu sunamadığından açıkcası bence oynanış başlarda keyifli olsa da biraz ilerledikten sonra sürekli aynı şeyleri yapıyor hissiyatını çabuk yakalattığından biraz sıkabiliyor oyuncuyu.

Ubisoft, çok fazla şey eklemiş oyuna. Single Player odaklı olsa da oyunda Co-op haritaları, multiplayer kısmı hatta bu oyuna paralel birde mobil oyun çıkartıp oradaki zımbırtılarla ana oyuna eklemelerde bulunmuş. Açıkcası artık oyunun sunucularında ben hiç oyuncu göremedim. Multiplayer için olmasa da co-op için baktım ama yine de yoktu. Üstte karakterleri anlatırken boşluk bırakmıştım, karakterlerin sanıyorum bireysel görevlerinde anlattığı bazı olaylar var, bunlar bu yan görev kıvamındaki co-op görevlerin içlerinde anlatılıyor. Fakat genel olarak solo yapılamadığı için bu görevler ben bir iki tanesinden öte yapamadım. Zaten tek kişi yapmak için o kadar da uygun değiller solo yapılabilenlerde.

Toparlarsak eğer, bu tarzı sevmeyen kişiye oyunu sevdirebilir bir yanı yok Blacklist'in. 3rd person stealth seven bir kişi için kesinlikle iyi bir oyun olabilecekken aksiyon oyunu olarak bunu oynamak isteyenleri pek memnun etmeyecek bir yapım Blacklist. Çok bilindik olan fakat kötü olmayan bir senaryo da telefon alırken yanında 1$'lık kap "abi hediyemiz olsun" hissiyatı yaratmakta. inanılmaz iyi birşey beklemeyin, kötü birşeyde beklemeyin kısacası. Orta direk oyun.
tamam gayet taş gibi oyun, laf yok.

Ancak benim gibi "sabır" kavramı sıfırın altında olan bir adam için de yer yer işkenceye dönüşebiliyor.

hele kesinlikle hiçbir alarmın çalmaması, hiçbir nöbetçinin şüphelenmemesi, tek bir kameraya bile yakalanmamanız gereken sızma bölümlerini 100 kere tekrarladığımı biliyorum.

yeteneksizlikten değil. Hızlı olmak istiyorum ve sıçıyorum. O gereken gizliliğe sabrım yetmiyor.

mesela sinmişim kayanın arkasına, iki nöbetçi 3 metre önümde muhabbet ediyorlar.

1 dakika beklesem yollarına gidecekler, ben de rahat rahat binaya sızıcam. o 1 dakika bana bir saat oluyor. sonra kafamdan şu düşünceler geçiyor.

"gidin la artık"
"öff"
"şimdi çıksam önce birinin sonra diğerinin kafasına sıksam olur lan aslında"
"bam bam bam" (biri iner diğeri ıskalanır, ölmeyen alarm verir, mission failed)

ya da;

binalardan birinin tepesinde bir sniper var diyelim, etrafı tarıyor. lazeri geziyor sürekli. 30 saniye beklesem lazer başka tarafa dönecek, ben de tin tin geçeceğim. beyin diyor ki;

"ben burdan deparı bir bassam kesin yakalanmadan geçerim, ya allah!"

telsiz: "sam yapacağın işi sikeyim orda olduğunu biliyorlar"

*mission failed"

Aslında gayet kolay bir konsept ama stealth olayı yoruyor, ağzıma sıçıyor.

saçlarım beyazladı şerefsizim.

(bkz: #8608692)
(bkz: #8610381)