wc'deyken dışarda isminiz zikredilir... ses git gide yakınlaşır kapı çalar ;
-tık tık
-öhüümm!!
-içerdemisin?
-!?!
en aptalca cevaplar başlığına yazmak gerekirdi ancak soruyu soran kişi o saçma cevabı veren kişiye uyduğu için ikisinin bir farkı kalmıyor:

+kim o?

-benim...

burada aslında cevap değil ses tonu test edilmiş oluyor. yani hoşgelen kişi la minörden bir ses çıkarsa yine içeri girebilecektir.

bir de zil çalınca "bu cevat'ın kapı çalışı" diyenler var. onları da saygıyla selamlarım.
uyuyor musun?
eve girince klasik anne sorusu:
"geldin mi?"
neden solaksın?
kitap okuduğunuzu gören annenizin;
-n'apıyorsun? diye sorması.
-kim bu adam?
+eniştem.
-evli mi?
+evli.
-şşttt kalk lan kalk.
+noluyo lan ?
-uyuyor musun?
-uluslararası hukuk finalinden önce arkadaşlardan biri:
-sınava hazır mısın ?
köyde rast geldiğim bir diyalog. Fatma teyze * nin kapısının önünde annem ile birlikte oturmaktayız. Karşıdan mahallenin en yaşlılarından hasibe nine geldi yavaş yavaş ve o muhteşem soruyu sordu:

-Oturuyor musunuz kızlar *

Yaklaşık 20 dakika gülmüşümdür.
belki de final soruları arasına sıkışmıştır. öreneğin benim başımdan geçen gibi. şimdi bizim okulda "sanal dersler/uzaktan eğitim" diye bir kavram var ve bu derslerin bir tanesi de türk dili. bu dersin finalinde şu soru da vardı:

-aşağıdakilerden hangisi bir bağlaç değildir?
a. ve
b. veya
c. ya da
d. ile
e. nane

evet, yanlış okumadınız "nane" orası. hey allah'ım yav, zekamızla dalga mı geçiyorlardır, nedir...
ama ben sınav boyunca gülmedim mi, güldüm.
eve yeni gelen birine;
-geldin mi? demekk
+anne şundan kaldı mı?
-yok kalmadı.
+hiç mi kalmadı?
-hiç kalmadı.
+azcık bile mi yok.
-......
Evin kapısını açıp "geldin mi?" Sorusudur.
- geldin mi?
+ yoo gelmedim.
- nasıl yani?
+ ben gelmedim aslında, sen de benimle değil gölgemle konuşuyorsun.
-şimdi pişti olunca yerdeki bütün kartları alıyor muyuz ?
eee daha daha nasılsın?