bugün

genelde naber, nasılsın gibi sorularla gerçekleşen bir günlük hayat sorunsalıdır, sadece sorulur, cevap pek de önemli değildir...
kapıdan içeri giren biri için sen mi geldin? diye soru yöneltmek bu formatta bir soru olsa gerek.
giderek derinleşen sessizliği bozmak için kurtarıcı olan sorulardır. bazense insanı cidden çileden çıkarır.
kapıdan yeni girene;
- aa geldin mi?*ya da
- sen mi geldin? demek
yalandan yere, zorunluluk, gerekli olduğu için.
- ya moruk bana besyuz milyarin olsa bana yarisini verir misin?
- veririm tabi ki... neden sordun?
- hic sormak icin sordum.
- ha ...
- peki diyelim ki yerde bir cuzdan buldun, onu sahibine mi teslim edersin yoksa cukkaya
mi atarsin?,
- sahibine teslim ederim. neden sordun?
- hic merak sormak icin sordum.
- ha...
- ya simdi...
- bir dakka simdi ben sana sorucam. sen de yılbasindan beri bir degisik hava ne oldu?
- yooo ayniyim.
- yok ben senin sictigin boku bilirim söyle bakalim.
- tamam aramizda kalsin ama.
- tabi aramizda kalacak.
- milli piyangodan buyuk ikramiye bana cikti.
- ne kadar sevindim anlatamam mesutcugum....
- hassiktir ulan yalakalik istemez...
acemi birliğinde il jandarmadan gelen yarbaya en ufak şeylerin şikayet edilmesiyle, daha sonradan gelen albay'a karşı uyarılmamızla oluşan durum, şöyleki:
albay: bi sıkıntısı, sorusu olan var mı?
309 ksd: ...
albay: çocuklar sıkıntınız varsa söyleyin bakın!!!
309 ksd: ...
albay: (bölük komutanına dönerek) sen mi tembihledin bunları?
tam o sırada ishak adında kopuk bir arkadaşın sorusu herkeste buz etkisi yartmıştır:
ishak: komutanım, tsk da yıpranma var mı?
*
-tatlım nasılsın?
--iyilik
-annenler filan nasıl, kardeşinin dershane nasıl?
--pek çalışmıyo zilli
-eeee finaller ne alemde
--eh işte, ölmicek kadar... *
-ya ne dicem bu hafta tolgayla sizde kalsak mı, bizim ev kalabalık epey !!!
yalaka öğrencinin öğretmenin gözüne girebilmek uğruna yapabileceği eylem....
cevabını bilmediğin soruları sormayacaksın.

tanım: bilgiyi teyid ettirmek için sorulan sorudur.

iş şu en tepedeki laf merhum baron mehmet karahanlı ya aittir.
bazen ogrenci insaninin en buyuk yardimcisi olan eylemdir efenim bu. hoca ders boyunca ogretmene bos gozlerle bakar, kafasi hulyalardadir, orda burda gezer, uyuklar vs. arada bir de dinliyormus gibi kafasini sallar. hatta daha da ileri gider ve son anda duydugu bir seyle ilgili hocaya soru sorar. hoca soruyu cevaplayadursun o uyku alemlerine dalar ve engin denizlerde gezinir,paris caddelerinde alisverise cikar. ornekleri icin :
(bkz: archytct)
-bunları götürecegim yarın
-bunları mı götüreceksin?
-dedim ya şimdi
-öyle mi
-hıı
evin telefonu çalar...

- efendim
+naber?
- iyidir
+ evdemisin?
- sen nereyi aradın?
kimya dersinde geçer
öğretmen: ccl4*ü şimdi bu kaba alıyoruz.
öğrenci: hocaam karbon tetra klorürün özkütlesi neee?
öğretmen:...
(bkz: sormuş olmak için sormak)
(bkz: uyuyor musun)

olası cevap: evet uyuyorum?!
(bkz: retorik soru)
-Naber,nerdesin?
-iyilik, evdeyim,sen nerdesin?
-askerdeyim tabi nerde olcam ... !?!?
karşılaşmalar arası geçiş süresini atlatmak amaçlı yapılan eylemlerdir...

- uyandın mı?
+ ?!?!

- sen mi geldin?
+ ?!?!
b: baba
n: ben

b: paran var mı?
n: mm şey baba...(daha lafımı bitirmeden)
b: iyi iyi. annenin de çok selamı var.
n: baba, baabaa..
b: buralarda pek şebeke yok oğlum. biz de seni çok seviyoruz. hadi allaha emanet ol.

burdan babama seslenmek istiyorum; senin sahiplenmediğin oğluna allaha emanet etsen dahi bakar mı?

not: kişiler gerçektir.