bugün

16 yaşındayken felsefe öğretmenimiz okumamız için vermişti. Şimdi Okuyacağımız ilk felsefe kitabı için ağır bir kitap diye düşünüyorum. Platon’un ağzından sokrates karekterinin doğurtma veya sokratik yöntem denilen sınama ile kendini toplumda bilge ilan etmiş kişilerin bir şey bilmediklerini ortaya koyduğu diyaloglardan oluşan ve çokça düşman edilip gençleri yoldan çıkarma aynı zamanda da atina’nın tanrılarını reddeddiği için idam edildiğini aktaran bir kitap. Sık soru- cevap ve karakterlerin çokluğu ile okuma yapmayan biri için takip edilmesi zor bir metin. ilk felsefi okuma için tercih edilmemesi gereken bir kitaptır.

Bunun yerine,
Sofie’nin dünyası
Felsefenin kısa tarihi/felsefeye giriş- nigel warburton
felsefeye giriş-ahmet arslan
antik çağ felsefesi-çiğdem dürüşken
1984
Hayvan çifliği
Cesur yeni dünya-huxly
Utopia-thomas more
Birkaç okuma sonrasi için Felsefenin teselliği-boethius
Dinle küçük adam-wilhelm reich

Antik çağdan başlanarak felsefenin doğuşu, doğduğu ortamın şartları, politik-ekonomik durumu, ilk filozoflar, arkhe problemi gibi temel bilgiler öğrenildikten sonra okumaya başlamak daha karşılaştırmalı ve çıkarımlı okuma yapmakla birlikte daha verimli düşünmeyi sağlayacaktır.
"Şunu biliniz ki, iyi bir insana, ne hayatta ne de öldükten sonra, hiçbir kötülük gelmez. Onu ve onun gibileri Tanrılar daima korurlar."

"Kendisine karşı en ufak bir saygısı olan bir adam hayatta kalıp kalmayacağını değil, eylemlerinin doğru mu yanlış mı olduğunu, yaptıklarının iyi bir adama mı yoksa kötü bir adama mı ait olduğunu düşünmelidir."

"insanların sırf korktukları için en büyük kötülük saydıkları ölümün aslında en büyük iyilik olup olmadığını kim bilebilir?"

"Sizden tek bir sey rica edeceğim. O da, çocuklarım büyüdükleri zaman , erdemden çok zenginliğe ya da herhangi bir şeye düşkünlük gösterecek olurlarsa , ben sizinle nasıl uğraşmışşam, siz de onlarla uğraşın, onları cezalandırın. Kendilerine , hak etmedikleri bir değer verir, önem vermeleri gereken şeye önem vermez, bir hiç oldukları halde kendilerini bir şey zannederlerse , ben sizi nasıl azarlamışsam, size nasıl kızmışsam ve engellemeye çalışmışsam , siz de onlara öyle davranın. Bunu yaparsanız , bana da , oğullarıma da iyilik etmiş olursunuz."

"iyice bilin ki, bir değil bin kez ölmem gerekse de, doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim."

"Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir."
görsel
nasıl bir kafa ile okunması gerektiğini anlayamadığım kitaptır, platon tarafından yazıldığı iddia edilir. sokrates'e Meletos adında bir şairin "inançsızlık, din uydurma, gençlerin aklını çelme, önemsiz mevzuları önemli gibi gösterme" gibi suçlardan dava açmasına karşılık sunduğu savunmadır. hatta bu mahkeme sonucunda ölüm veya sürgün cezaları veya 30 mna (o zamanki para birimi) kefaret ile serbest kalma teklif etmişler, sokrates "ulan millete verdiğim dersler için asıl bana sizin para ödemeniz lazım" deyip mahkeme ile ta.ak geçtiği için hiç oylamasız direkt ölüm cezasına dönüştürmüşler kefareti.

nasıl bir kafa ile okunması gerektiğini anlayamamam meselesine gelirsem de, mesela girişte mahkeme önünde beklerken babasının bir işçinin ölümüne neden olmasından ötürü, babasını cinayetten mahkemeye vermek için orada bulunan Euthyphron isimli elemanla karşılaşıyor ve orada ikisi arasında bir diyalog geçiyor. sokrates, Euthyphron'un bu davranışı ile ilgili sorular sorarken mesela Euthyphron çok malca cevaplar veriyor. mesela okurken "lan öyle mal cevap verilir mi?" diye düşünüp, insanın aklına Euthyphron'un verdiği cevaplardan daha keskin cevaplar geliyor. yani "ulan ben orada olsam sokrates'i alt etmiştim şimdi" diyesiniz geliyor. yani demek ki, bu günümüzdeki bakış açısı ile okumamak lazım. e o zamanki bakış açılarını ve o dönemki insanların düşünme kapasitesini ve o dönemin şartlarını da tam bilemediğimiz için, okurken "ulan bu sokrates de çok kral adammış" diyemedim.

hatta "lan ben kimseyi dinden minden çıkarmıyorum yalan aq" dese kurtulacakken kalkıp dindar olmak tanrının sevdiği şeyleri yapmak mıdır, yoksa yaptığımız şeyleri tanrının sevmesi midir?" diye soruyon adamlara? yapmadım de sıyrıl aq. 30 mna kefareti de öde hayatına bak. resmen "beni idam edin" diye kasmış. son lafı güzel ama, "ben öleceğim, siz hayata devam edeceksiniz. hangisi daha iyi sadece tanrı bilir." idamdan korkmayıp, ilkelerinden vazgeçmemesi çok kral hareket. herhalde kaç bin yıl sonra bile onun adından bahsediyor olmamız bu ilkelerinden vazgeçmemenin ödülü olsa gerek.
hayır savunmadım alçak, puşt. çıkar göster şeklinde olan savunmadır.
caro cann savunması olarak da bilinir.
O dönemde atinalı kimi ileri gelenleri kendisini gençlerin aklını çelmekle, dinden çıkarmakla itham etmişlerdir.

Mahkemede kendini savunması istenen sokrates gençleri dinden çıkarmaya çalışmak bir kenara dursun, aksine dünyevi çıkarlar peşinde bir hayata karşı gençleri uyandırarak aslında onlara tanrının istediği şekilde yaşamalarını öğütlediğini söylemiş; kendisini savunmayacağını, tüm söylediklerinin arkasında olduğunu ve güç sahiplerinin kurduğu tuzakla idam edilmesinin kendisi için gurur olacağını söylemiştir.

Evet zehir içirilerek idam edilmiştir.
belki de 1000 kere okumuş olduğum kitap.
beni düşündüren şey: kitapta yazılanların sokratesin savunma metni olduğu söyleniyor. peki platon bu kadar şeyi nasıl aklında tutmuş?
sokrates'in en iyi savunma saldırıdır düsturuyla giriştiği saldırgan konuşmasını konu alan platon'un kaleminden çıkma kitap.

sıkıcı ve insana hiçbir şey katmayan bu "eseri" beğenenlerin hayatında hiç kitap okumadığını düşünüyorum. gerçekten iğrençti, bitirene kadar eziyet çektim. kalkıp iki bin yıllık şeyi okumaya kalkarsan böyle olur tabii, hata bende.
görsel
götüne girmiş.