bugün
- jose mourinho24
- bekar kadın akşam yemeği10
- içlik giyer misiniz12
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- bütün sözlük erkekleri alçaktır18
- klarnet calan sarapci koala 68
- sözlük yazarlarının pizzaları8
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- sabah başlayan baş ağrısı9
- anın görüntüsü30
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- neden sürekli kabız oluyorum18
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- bik bik'in mutfağına konuk olmak15
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko9
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı107
- fenerbahçe taraftarı30
- ismail kartal9
- the crying one9
- okan buruk19
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
ilk bi insan çıldırıyor ama sonra alışıyorsun.
kendi kendime tuhaflaşıyorum şuan acı yok acı hissetmiyorum ama boşlukta gibi insan.
bu başlığa hiç kız gelmeyecek. çünkü onlar bunu hiç tatmadı.
Bir yerden sonra alışıyor insan. Her şeye alıştığı gibi. Gerçdği kabulleniyor ve acısını da seviyor. Sadece seviyor ve sevgisini rafa kaldırıp saklıyor.
Bir yanılgıdır .
Kime göre ? Neye göre sevilmemektir bu ? Herkesin bir seveni vardır.
Kime göre ? Neye göre sevilmemektir bu ? Herkesin bir seveni vardır.
yani bir şeyde diyemiyorsun ki usta.
sen ona deliler gibi aşıksındır, dünyalar kadar seviyorsundur ama o seni sevmiyordur işte, zorunda da değildir zaten.
öyle boktan bir durum ki, seveceksin desen mantıklı, sevmiyor desen mantıklı.
sen ona deliler gibi aşıksındır, dünyalar kadar seviyorsundur ama o seni sevmiyordur işte, zorunda da değildir zaten.
öyle boktan bir durum ki, seveceksin desen mantıklı, sevmiyor desen mantıklı.
Kimseyi sevmiyor olmanin verdigi tuhaf aciyla kapisir.
Sevmek de kabiliyet gerektiriyor herhalde.
Sevmek de kabiliyet gerektiriyor herhalde.
Tuhaf değil gerçek bir acısı vardır. Örneğin kendini değersiz hissetmek.
Birini çok sevip acı çekerken onun hiç umrunda olmamasi.
Olsa bile sizi bir salak deli görmesi. Hatta hayatınız hakkında yorum yapması.
O diyelim onlar çok mutlu iken sizin onun Hayatına dahil olamamaniz. Bir süre sonra onların mutsuz olmasını istemeniz. Acı çekmeleri gerek kötülük bile yapmak istemeniz.
INSANIN en hastalıklı şeyi sevgisi .
Birini çok sevip acı çekerken onun hiç umrunda olmamasi.
Olsa bile sizi bir salak deli görmesi. Hatta hayatınız hakkında yorum yapması.
O diyelim onlar çok mutlu iken sizin onun Hayatına dahil olamamaniz. Bir süre sonra onların mutsuz olmasını istemeniz. Acı çekmeleri gerek kötülük bile yapmak istemeniz.
INSANIN en hastalıklı şeyi sevgisi .
hiç kimse tarafından sevilmiyorsanız sorun sizdedir. sevdiğiniz kişi tarafından sevilmiyorsanız, başkasını seviyordur çok umursamayın.
Eğer aşıksanız cidden acıtan bir durumdur..
Dünyanın düzenine küfreder bir adet bira içip rahatlamaya calısırsınız.
Dünyanın düzenine küfreder bir adet bira içip rahatlamaya calısırsınız.
görsel
herkes sevmeli, sevilmeli, bizi de sevin lan nolur.
herkes sevmeli, sevilmeli, bizi de sevin lan nolur.
dün gece başıma gelen sikik durum.
ismi lazım değil, o kadın aradı beni.
"bla bla üniversite'sinde, yönetici kadrosunda beraber çalıştığımız bir arkadaşımla, yeniköy'de rakı içiyoruz. bir ufak daha söyledik. müsaitsen sen de gelsene."
bu teklifin üzerine kabul ettim ve alkollü olduğum için aralardan, derelerden kaça kaça mekana ulaştım. (lokasyon elbet verildi)
sohbetler edildi, kahkahalar atıldı, yeni tanışmış olduğum insanla iletişime geçildi.. arkada fasıl ekibi ruhumuzu besledi. gecenin sonunda kendilerine türk kahvesi söylediler. tabii ben hala rakı ile ciğer kurutma politikası uyguluyorum. kafam bir çıtır güzel.. kahve falını benim bakmamı istediler. kem küm derken, elimde buldum fincanı. ilk olarak yeni tanıştığım kadının falına baktım yalandan. ben götümden salladıkça bu inanıyor, hayallere kapılıyor. sonra benden hoşlandığına ve beni ciddi derecede sevdiğine inandığım kadının falına baktım. ona hep, benden iş çıkmayacağının sinyallerini vermiş olmama rağmen, hala daha bu konuda diretmekle meşgul. insanların kalbini kırmak istemediğimden mütevellit, araya herhangi bir mesafe koymuyor ve iletişimime dostane bir biçimde devam ediyordum. dün ki teklifi bundan ötürü geri çevirmek istemedim. zira, doğum günümde aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. üstüne yaklaşık 2 hafta geçmesine rağmen aramadım. dolayısıyla dün bu teklife iştirak etmek mecburiyetinde hissettim kendimi.
onun falını çok kısa kestim. yalandan uydurdum bir şeyler. at dedim, eşşek dedim, iki adam var dedim, biri çalıştığın yerde dedim, senden hoşlanıyor dedim ama nafile.. lafı sürekli bana getirmek için diretiyor.. kalkmamıza ramak kala açıklamada bulundum.
"bak, arkadaşın lavaboya gitti. bunu onun yanında söylemek istemediğim için şimdi söylemek istiyorum. beslemiş olduğun hisler karşılıksız. lütfen bu konuda benden bir şey bekleme veya arzulama. seni çok çok seviyorum ama dost olarak."
bunu duyduğu anda ağlamaya başladı. o an, inanılmaz kötü hislere kapıldım ve yapmış olduğum açıklamadan bin pişman oldum. şimdi sözlük ergenleri özelden mesaj yağdırmaya başlayacak, biliyorum. sanki yakışıklısında, şöylesin, böylesin.. hayır değilim! uzun yıllar birbirimizi tanıdığımız için o kişi ister istemez bana duygular besledi ve buna mani olamadı. neyse.. konumuza tekrar geliyorum.
şimdi dışarıdan bakıldığı zaman ben bu kadını sevmedim, sevemedim. buna rağmen o, tek taraflı hisler besledi ve dün gece bu hislerinin karşılıksız olduğunu somut olarak hissetti/gördü. kadının canı yandı.. ve buna vesile olan kişi de bendim ne yazık ki.. ego kasmıyorum sözlüktaşlarım. anlatmak istediğim husus; sevginin karşılıksız olması, sevilmiyor olmak. bu inanın çok çok acı bir durum. ben bunu dün o kadının gözlerinde bizzat hissettim. bu denli etkilenmemin sebebi ise, daha önce ben de aynı, saf duygular ile bir kadına ilgi besledim ve karşılığını göremedim. sevilmiyor olmak kötü..
ismi lazım değil, o kadın aradı beni.
"bla bla üniversite'sinde, yönetici kadrosunda beraber çalıştığımız bir arkadaşımla, yeniköy'de rakı içiyoruz. bir ufak daha söyledik. müsaitsen sen de gelsene."
bu teklifin üzerine kabul ettim ve alkollü olduğum için aralardan, derelerden kaça kaça mekana ulaştım. (lokasyon elbet verildi)
sohbetler edildi, kahkahalar atıldı, yeni tanışmış olduğum insanla iletişime geçildi.. arkada fasıl ekibi ruhumuzu besledi. gecenin sonunda kendilerine türk kahvesi söylediler. tabii ben hala rakı ile ciğer kurutma politikası uyguluyorum. kafam bir çıtır güzel.. kahve falını benim bakmamı istediler. kem küm derken, elimde buldum fincanı. ilk olarak yeni tanıştığım kadının falına baktım yalandan. ben götümden salladıkça bu inanıyor, hayallere kapılıyor. sonra benden hoşlandığına ve beni ciddi derecede sevdiğine inandığım kadının falına baktım. ona hep, benden iş çıkmayacağının sinyallerini vermiş olmama rağmen, hala daha bu konuda diretmekle meşgul. insanların kalbini kırmak istemediğimden mütevellit, araya herhangi bir mesafe koymuyor ve iletişimime dostane bir biçimde devam ediyordum. dün ki teklifi bundan ötürü geri çevirmek istemedim. zira, doğum günümde aradı ve benimle görüşmek istediğini söyledi. üstüne yaklaşık 2 hafta geçmesine rağmen aramadım. dolayısıyla dün bu teklife iştirak etmek mecburiyetinde hissettim kendimi.
onun falını çok kısa kestim. yalandan uydurdum bir şeyler. at dedim, eşşek dedim, iki adam var dedim, biri çalıştığın yerde dedim, senden hoşlanıyor dedim ama nafile.. lafı sürekli bana getirmek için diretiyor.. kalkmamıza ramak kala açıklamada bulundum.
"bak, arkadaşın lavaboya gitti. bunu onun yanında söylemek istemediğim için şimdi söylemek istiyorum. beslemiş olduğun hisler karşılıksız. lütfen bu konuda benden bir şey bekleme veya arzulama. seni çok çok seviyorum ama dost olarak."
bunu duyduğu anda ağlamaya başladı. o an, inanılmaz kötü hislere kapıldım ve yapmış olduğum açıklamadan bin pişman oldum. şimdi sözlük ergenleri özelden mesaj yağdırmaya başlayacak, biliyorum. sanki yakışıklısında, şöylesin, böylesin.. hayır değilim! uzun yıllar birbirimizi tanıdığımız için o kişi ister istemez bana duygular besledi ve buna mani olamadı. neyse.. konumuza tekrar geliyorum.
şimdi dışarıdan bakıldığı zaman ben bu kadını sevmedim, sevemedim. buna rağmen o, tek taraflı hisler besledi ve dün gece bu hislerinin karşılıksız olduğunu somut olarak hissetti/gördü. kadının canı yandı.. ve buna vesile olan kişi de bendim ne yazık ki.. ego kasmıyorum sözlüktaşlarım. anlatmak istediğim husus; sevginin karşılıksız olması, sevilmiyor olmak. bu inanın çok çok acı bir durum. ben bunu dün o kadının gözlerinde bizzat hissettim. bu denli etkilenmemin sebebi ise, daha önce ben de aynı, saf duygular ile bir kadına ilgi besledim ve karşılığını göremedim. sevilmiyor olmak kötü..
artık arsızlaşmaya başladım. kimse gerçekten sevmiyor.
tanısalar severler aslında. herkes bilirdi aslında fonetik pid'i ama kimse tanımazdı.
tanısalar severler aslında. herkes bilirdi aslında fonetik pid'i ama kimse tanımazdı.
Sevilmemek değil de değer verilmemek, değersiz hissetmek acı verir.
yalnızlık sayılarla alakalı mıdır ?
(bkz: hayatın boktan olduğunun farkına varılması)'dır.
Oğlum Nasıl başlık açmışsınız öyle. içim cız etti be.
Bu başlık şerefine tüm sözlük kardeşlerime sıladan saki şarkısını armağan ediyorum.
Ah be hiç haberin yok
eş dost biz gama düşeceğiz
Sen durma koy saki içeceğiz.
Bu başlık şerefine tüm sözlük kardeşlerime sıladan saki şarkısını armağan ediyorum.
Ah be hiç haberin yok
eş dost biz gama düşeceğiz
Sen durma koy saki içeceğiz.
gece vakti bir elmayı kütür kütür yiyemeyecek olmanın verdiği acı kadar acıtmayan acıdır.
elma kalmamış.
elma kalmamış.
yapacak bir şey yoktur. önde 2 yol var : ya düşünüp düşünüp acı çekerek kendini bitirmek, yada dünyayı arayıp ruheşini bulmak.
içinizi bastırıp 2. yol kazanç sağlar size sadece.
içinizi bastırıp 2. yol kazanç sağlar size sadece.
acı mı ya da başka bir his mi bilmem ama sevgilisi olan/sevilen arkadaşlarıma ciddi ciddi sevilmek nasıl bir şey lan aklım almıyor diye sormuştum bir ara. bazen eksikliğini hisseder gibi oluyorum ama sonra durup kendi kendime diyorum ki "hayatında daha önce olmamış bir şeyin, varlığını hissetmediğin bir duygunun eksikliğini nasıl anlayacaksın keko?"...
yav işte sevilmiyorsun.
Tuhaftır. Sevdigimiz sevmeyince kimse yokmuş gibi gelir. Bir endekslenme var sonucta. içi ezilir insanın halbu ki baksa göreceği insanlarda vardır ama seveni sevmek yerine sevilmedigine üzülür falan. Hepimizin yaptigi davranış belki hata.
Doğuş abinin de dedigi gibi senin senin sevdigin de seni sevmez gifer başkasını mı severdi neydi o tam neyse oyle birsey iste.
Doğuş abinin de dedigi gibi senin senin sevdigin de seni sevmez gifer başkasını mı severdi neydi o tam neyse oyle birsey iste.
Sevmiyor olmanın yarattığı boşluktan fazla değildir.
ya sevileyim istiyorum ama birileri sevince de hiç hoşuma gitmiyor. neden böyle anlayamıyorum. galiba ben platonik takılmayı seviyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar