bugün

beni eve götür ait olduğum yere.
nörüyon gıız değildir.
Sustum ondan öncesinde de ne dediğimi hatırlamıyorum.
gün gelecek beni artık sevmeyeceksin ama arada sırada aklına geleceğim. hiç olmadık bir anda hatırlayacaksın beni. kimi zaman bir şarkıda , kimi zaman bir sokak arasında .
Am mı na koyim ben senin tamam mı?
(bkz: allah belanı versin)
Sana git diyemem ama kal demekte gelmiyor içimden.
Adına bir çizik çektim..
Oysa haykırışlarım yankı bulmuştu sen kokmayan odalarda, 'bırakma beni insanlar kötü, bırakma beni korkuyorum'. Sen gittin, ve ben öylesine kırık öylesine ürkek kaldım...
Yine banklardayiz. Uzanıp,dalmışız

Güneş dünyaya küsmüş, karanlığa birakmis dünyayı. Bir yandan da güneşin milyonlarca gözyaşı dünyanın gecesinde parildarken. 

Şiirler düşledim bize, ama artık, sana ve bana. Göz kırpışlarımı sayabilecek kadar ayık olduğum bir anda. Fakat bilirsin, dalgınımdır biraz. Güneşin kederli pariltilarini izlerken, seni ve beni dusunurken, saymayı  unutmuştum, ikimizin hala biz olduğu bir zamanda. Belki de yarım göz kırpışı kadar uzağım sana. Yani, gözlerim kapandığında, ikimizin hala bir olduğu bi rüyaya, ya da, başka bir hayata.

Soğuk. Kan donduran soğuklarda bile sıcacık olan banklarimiz vardı bizim. Sahi be, ne oldu acaba onlara?

Suan yattığım bankta sicacikmis bir zamanlar. Yattığım taşlar, az önce uzandığım kumlar.Hepsinin aynı sonlu farklı hikâyeleri var: "Bir "biz" gelir, anıları ve aşklarıyla burada daima ısınır ve bir gün, anılar ile birlikte unutulur gideriz. Mahkum kalırız alev alev yanan aşkın ateşinden, en sert soğuklara."
Anılar unutulursa aşk soğur, aşk soğursa, bir biz ölür, bölünür bir parçası asla geri gelmeyecek olan tekil şahıslara.
Ve sen, bizimkileri  hatırlamıyorsun galiba.

Dalmisim biraz, ayık olduğum süreyi hatırladım, ikiyuz üç göz kırpısı kadardı. Daldığımda düşlerimi siirlestirdim sana. Benim dünyam sendin, eskisi gibi değildin artık.
Anılarımızı unutmuştun, Sen kimsin ki cümlesini kurarken bana. Minik kalbinde pek bi yerim kalmamış artık. Oysa ne kadar çok anı sığdırabilmiştik, yine minik bi kutuya. 

Çocuklarımıza anlatır gösterir falan diyordun toplarken anilarimizi. Hani belki torunlara. Neyse ney ışte. Sonuçta geçti artık. Ben gözlerimi her gece kapaticam, yine biz olacagimiz bir rüya görme umuduyla. Ulan belki de hayatım boyunca hayatımın sonunu beklicem, son kez gozlerimi yarım kirpmaya, hani dediğim gibi belki, biz olacağımiz yeni bir hayata.

icimde hala bir yandan umutla yanan atesi söndürdün sen be dünyam. Bizi ısıtan değil ama canımı yakan korları bıraktın yüreğime. Şimdi, anılarımızın hatırına, sen icimdeki son korları da söndürmeden izin ver son bir kere sarilip vedalasayim, akıtırken saflığından yıldız gibi parıldayan gözyaşlarımı, o gece gibi saçlarına. 

Sahi be sıcacık banklarımız vardı bizim. Şimdi kim sahip cikabilecek ki onlara?
      
Kendine iyi bak.
Eskiden Seni Isıtan,
                      Güneşin.
Ananın nikahına kadar yolun var amk şılfıntısı.
"Omuzların: bir devletin sınır kapısı,
senin ülkende ben mülteciyim."
Musa Sow'un röveşatayı sevdiği kadar sevseydin beni..
Sana gelince...
Ne ben Sezarım;
Ne de sen Brütüssün.
Ne ben sana kızarım;
Ne de zatın zahmet edip bana küssün.
Artık seninle biz,
Düşman bile değiliz..
Canın sağolsun.
Belki bir şiirde tekrar kesişir yolumuz.
Kesinlikle (bkz: siktirgit) olmalı. Ne yani edebiyat parçaladığınızda size geri mi döneceğini sanıyorsunuz? Birlikteliğiniz ne kadar gerçekse ayrılığınızda o kadar gerçek. Ve bu gerçeklikte kendinizi kandırmayın içinizden ağız dolusu küfürler ederken, geri döner mi umuduyla kendinizi acındırmayın.
sen daha iyilerine layıksın.
Siktir git ehehe.
siktir git lan orospu. bi daha seni görürsem ağzına sıçarın. amına koyduğumun kevaşesi. en sonda : görsel
Büyüklük sende kalsın, zira gözümde küçücüksün...
görsel
Yine de kıyamam, yakmasınlar seni, beni yaktığın gibi..
söylenemeyecek söz. çünkü ortada sevgili yok. ama belli tiper söyleyebilir. kızlar zaten hep belli tipleri seçiyor arkadaş ve sevgili olarak, ben uzun süredir o ideal kişi olamadığım için bir sevgilim olursa ne diyeceğimi bilemiyorum. zaten yaşlandığım ve sıkıcı olduğum için çoğu kişi siktir etti beni, sorun değil artık.
Yaşadik dibine kadar yaşadık. Ve sustuk...