bugün
- erdoğan'dan sonraki başkan16
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı58
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- fenerbahçe10
- konstantinos tzolakis8
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur16
- ismail kartal13
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- yazarların en rum özelliği20
- cengiz ünder'in bıyığı8
- uludağ sözlük discord grubu8
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- sexting haram mıdır17
- anın görüntüsü18
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- altıncı filoya karşı namaz kılmak10
- manyak olmaya karar verdim9
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- arda güler14
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu34
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız8
- yeşil gözlü erkek22
Son Söz: Bir Aşk Şiiri
Gökyüzüne düşen akşam yıldızları,
Sonsuz aşkın yankısı, yüreğimizde çırpınır.
Kalbimizde bir iz, adını taşıyan,
Sonsuzlukla dokunmuş, sevgilimizin adı.
Birlikte geçirdiğimiz zamanın melodisi,
Anılarımızın en güzel şarkısı.
Sevgilim, seninle birlikte geçen her an,
Hayatın bize armağanı, aşkın dansı.
Gözlerinde kaybolurum ben, o derin mavide,
Aşkın resmi çizerken her bir anıda.
Sonsuz sevgiyle dolan kalbimde,
Seninle geçen her an, bir ömre bedel.
Ve bu son sözlerim sevgiliye,
Kalbimden dökülen aşkın son serenadı.
Seninle geçen her an bir masal,
Ve bu masalın sonunda seninle yazılmış bir dua.
Seninle dolu, anlamla yüklü bir sevda,
Bu son sözlerimde bile bitmez asla.
Sevgilim, adını anarken her bir hecede,
Aşkın sonsuzluğunu içimde hissederim.
Gökyüzüne düşen akşam yıldızları,
Sonsuz aşkın yankısı, yüreğimizde çırpınır.
Kalbimizde bir iz, adını taşıyan,
Sonsuzlukla dokunmuş, sevgilimizin adı.
Birlikte geçirdiğimiz zamanın melodisi,
Anılarımızın en güzel şarkısı.
Sevgilim, seninle birlikte geçen her an,
Hayatın bize armağanı, aşkın dansı.
Gözlerinde kaybolurum ben, o derin mavide,
Aşkın resmi çizerken her bir anıda.
Sonsuz sevgiyle dolan kalbimde,
Seninle geçen her an, bir ömre bedel.
Ve bu son sözlerim sevgiliye,
Kalbimden dökülen aşkın son serenadı.
Seninle geçen her an bir masal,
Ve bu masalın sonunda seninle yazılmış bir dua.
Seninle dolu, anlamla yüklü bir sevda,
Bu son sözlerimde bile bitmez asla.
Sevgilim, adını anarken her bir hecede,
Aşkın sonsuzluğunu içimde hissederim.
Yaşadik dibine kadar yaşadık. Ve sustuk...
söylenemeyecek söz. çünkü ortada sevgili yok. ama belli tiper söyleyebilir. kızlar zaten hep belli tipleri seçiyor arkadaş ve sevgili olarak, ben uzun süredir o ideal kişi olamadığım için bir sevgilim olursa ne diyeceğimi bilemiyorum. zaten yaşlandığım ve sıkıcı olduğum için çoğu kişi siktir etti beni, sorun değil artık.
Yine de kıyamam, yakmasınlar seni, beni yaktığın gibi..
Büyüklük sende kalsın, zira gözümde küçücüksün...
siktir git lan orospu. bi daha seni görürsem ağzına sıçarın. amına koyduğumun kevaşesi. en sonda : görsel
Siktir git ehehe.
sen daha iyilerine layıksın.
Kesinlikle (bkz: siktirgit) olmalı. Ne yani edebiyat parçaladığınızda size geri mi döneceğini sanıyorsunuz? Birlikteliğiniz ne kadar gerçekse ayrılığınızda o kadar gerçek. Ve bu gerçeklikte kendinizi kandırmayın içinizden ağız dolusu küfürler ederken, geri döner mi umuduyla kendinizi acındırmayın.
Belki bir şiirde tekrar kesişir yolumuz.
Canın sağolsun.
Sana gelince...
Ne ben Sezarım;
Ne de sen Brütüssün.
Ne ben sana kızarım;
Ne de zatın zahmet edip bana küssün.
Artık seninle biz,
Düşman bile değiliz..
Ne ben Sezarım;
Ne de sen Brütüssün.
Ne ben sana kızarım;
Ne de zatın zahmet edip bana küssün.
Artık seninle biz,
Düşman bile değiliz..
Musa Sow'un röveşatayı sevdiği kadar sevseydin beni..
"Omuzların: bir devletin sınır kapısı,
senin ülkende ben mülteciyim."
senin ülkende ben mülteciyim."
Ananın nikahına kadar yolun var amk şılfıntısı.
Yine banklardayiz. Uzanıp,dalmışız
Güneş dünyaya küsmüş, karanlığa birakmis dünyayı. Bir yandan da güneşin milyonlarca gözyaşı dünyanın gecesinde parildarken.
Şiirler düşledim bize, ama artık, sana ve bana. Göz kırpışlarımı sayabilecek kadar ayık olduğum bir anda. Fakat bilirsin, dalgınımdır biraz. Güneşin kederli pariltilarini izlerken, seni ve beni dusunurken, saymayı unutmuştum, ikimizin hala biz olduğu bir zamanda. Belki de yarım göz kırpışı kadar uzağım sana. Yani, gözlerim kapandığında, ikimizin hala bir olduğu bi rüyaya, ya da, başka bir hayata.
Soğuk. Kan donduran soğuklarda bile sıcacık olan banklarimiz vardı bizim. Sahi be, ne oldu acaba onlara?
Suan yattığım bankta sicacikmis bir zamanlar. Yattığım taşlar, az önce uzandığım kumlar.Hepsinin aynı sonlu farklı hikâyeleri var: "Bir "biz" gelir, anıları ve aşklarıyla burada daima ısınır ve bir gün, anılar ile birlikte unutulur gideriz. Mahkum kalırız alev alev yanan aşkın ateşinden, en sert soğuklara."
Anılar unutulursa aşk soğur, aşk soğursa, bir biz ölür, bölünür bir parçası asla geri gelmeyecek olan tekil şahıslara.
Ve sen, bizimkileri hatırlamıyorsun galiba.
Dalmisim biraz, ayık olduğum süreyi hatırladım, ikiyuz üç göz kırpısı kadardı. Daldığımda düşlerimi siirlestirdim sana. Benim dünyam sendin, eskisi gibi değildin artık.
Anılarımızı unutmuştun, Sen kimsin ki cümlesini kurarken bana. Minik kalbinde pek bi yerim kalmamış artık. Oysa ne kadar çok anı sığdırabilmiştik, yine minik bi kutuya.
Çocuklarımıza anlatır gösterir falan diyordun toplarken anilarimizi. Hani belki torunlara. Neyse ney ışte. Sonuçta geçti artık. Ben gözlerimi her gece kapaticam, yine biz olacagimiz bir rüya görme umuduyla. Ulan belki de hayatım boyunca hayatımın sonunu beklicem, son kez gozlerimi yarım kirpmaya, hani dediğim gibi belki, biz olacağımiz yeni bir hayata.
icimde hala bir yandan umutla yanan atesi söndürdün sen be dünyam. Bizi ısıtan değil ama canımı yakan korları bıraktın yüreğime. Şimdi, anılarımızın hatırına, sen icimdeki son korları da söndürmeden izin ver son bir kere sarilip vedalasayim, akıtırken saflığından yıldız gibi parıldayan gözyaşlarımı, o gece gibi saçlarına.
Sahi be sıcacık banklarımız vardı bizim. Şimdi kim sahip cikabilecek ki onlara?
Kendine iyi bak.
Eskiden Seni Isıtan,
Güneşin.
Güneş dünyaya küsmüş, karanlığa birakmis dünyayı. Bir yandan da güneşin milyonlarca gözyaşı dünyanın gecesinde parildarken.
Şiirler düşledim bize, ama artık, sana ve bana. Göz kırpışlarımı sayabilecek kadar ayık olduğum bir anda. Fakat bilirsin, dalgınımdır biraz. Güneşin kederli pariltilarini izlerken, seni ve beni dusunurken, saymayı unutmuştum, ikimizin hala biz olduğu bir zamanda. Belki de yarım göz kırpışı kadar uzağım sana. Yani, gözlerim kapandığında, ikimizin hala bir olduğu bi rüyaya, ya da, başka bir hayata.
Soğuk. Kan donduran soğuklarda bile sıcacık olan banklarimiz vardı bizim. Sahi be, ne oldu acaba onlara?
Suan yattığım bankta sicacikmis bir zamanlar. Yattığım taşlar, az önce uzandığım kumlar.Hepsinin aynı sonlu farklı hikâyeleri var: "Bir "biz" gelir, anıları ve aşklarıyla burada daima ısınır ve bir gün, anılar ile birlikte unutulur gideriz. Mahkum kalırız alev alev yanan aşkın ateşinden, en sert soğuklara."
Anılar unutulursa aşk soğur, aşk soğursa, bir biz ölür, bölünür bir parçası asla geri gelmeyecek olan tekil şahıslara.
Ve sen, bizimkileri hatırlamıyorsun galiba.
Dalmisim biraz, ayık olduğum süreyi hatırladım, ikiyuz üç göz kırpısı kadardı. Daldığımda düşlerimi siirlestirdim sana. Benim dünyam sendin, eskisi gibi değildin artık.
Anılarımızı unutmuştun, Sen kimsin ki cümlesini kurarken bana. Minik kalbinde pek bi yerim kalmamış artık. Oysa ne kadar çok anı sığdırabilmiştik, yine minik bi kutuya.
Çocuklarımıza anlatır gösterir falan diyordun toplarken anilarimizi. Hani belki torunlara. Neyse ney ışte. Sonuçta geçti artık. Ben gözlerimi her gece kapaticam, yine biz olacagimiz bir rüya görme umuduyla. Ulan belki de hayatım boyunca hayatımın sonunu beklicem, son kez gozlerimi yarım kirpmaya, hani dediğim gibi belki, biz olacağımiz yeni bir hayata.
icimde hala bir yandan umutla yanan atesi söndürdün sen be dünyam. Bizi ısıtan değil ama canımı yakan korları bıraktın yüreğime. Şimdi, anılarımızın hatırına, sen icimdeki son korları da söndürmeden izin ver son bir kere sarilip vedalasayim, akıtırken saflığından yıldız gibi parıldayan gözyaşlarımı, o gece gibi saçlarına.
Sahi be sıcacık banklarımız vardı bizim. Şimdi kim sahip cikabilecek ki onlara?
Kendine iyi bak.
Eskiden Seni Isıtan,
Güneşin.
Oysa haykırışlarım yankı bulmuştu sen kokmayan odalarda, 'bırakma beni insanlar kötü, bırakma beni korkuyorum'. Sen gittin, ve ben öylesine kırık öylesine ürkek kaldım...
Adına bir çizik çektim..
Sana git diyemem ama kal demekte gelmiyor içimden.
(bkz: allah belanı versin)
Am mı na koyim ben senin tamam mı?
gün gelecek beni artık sevmeyeceksin ama arada sırada aklına geleceğim. hiç olmadık bir anda hatırlayacaksın beni. kimi zaman bir şarkıda , kimi zaman bir sokak arasında .
Sustum ondan öncesinde de ne dediğimi hatırlamıyorum.
nörüyon gıız değildir.
güncel Önemli Başlıklar