bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
(bkz: oruçluyken kız arkadaşla buluşmak) dan sonra...
kız arkadaşımın sen nasıl olur da beni anneanneme bıraktıktan sonra bana tekrar Anadolu yakasına döneceğini haber vermezsin de senin trafikte kalacağını düşündürtürsün de ben de senin için üzülürüm şeklindeki tüm şalterlerimi indirmemi ve suratına telefonu kapatmamı sağlayan öfke kusuşunun ardından 3 koca gün geçti. Onun sesini dahi duymadığım bu üç gün, sanırım Karadeniz yaylalarında geçirdiğim bir haftadan daha iyi geldi akıl sağlığıma. istanbulun karmaşık şehir hayatının tam göbeğinde; onun istekleri, sitemleri ve gereksiz azarlamalarından arınmış üç güzel gün.
Tam artık ondan kurtuldum diye içimden geçirmeye başlamışken, üçüncü günün sonunda gece yatmadan önce karın bölgemde oluşan, tazyikle gelen kazuratın pabucunu dama attıran o ağrı yok mu, işte yine ona tutuldum. Sağa dönüyorum olmuyor, sola dönüyorum kalbim sıkışıyor. arasam mı lan acaba sorularına tutarsız cevaplar veriyorum yine. Mantığımın unut oğlum bu kızı telkinleri belli ki işe yaramıyor. Sonuç olarak telefonu elime alıp rehberden sildiğim numarasını manuel olarak tuşluyorum. Açmayacağını bilmeme rağmen defalarca arıyorum. Nitekim açmıyor da.
Ertesi gün ilk taksiyle evinin önüne gittim. Bir yandan babasının beni görmeyeceği ve apartmanın kapısını rahatlıkla kesebileceğim bir açı bulmaya çalışırken, bir yandan da yalvarlı yakarlı mesajlar atıyorum sevdiceğime. Cevap gelmiyor tabi ki. Birkaç saatlik uykuyla duruyorum. Beklemenin kader arkadaşı sigara içimini gerçekleştiremiyorum yine oruçlu olduğum için. Vicdanıma seferi olduğumu yedirmeye çalışsam da bir türlü direncini kıramıyor, kuru kuruya beklemeye devam ediyorum.
Saatler sonrasında biriciğim kapıda belirdi. Belli bir mesafeden takibimi sürdürüp, evinden biraz uzaklaştığımız anda karşısına çıkmayı hedefliyorum.
- hooop, hoooooop. Dur ulan dur amına koyim.
Kör olası taksi şoförü nar tanemi alıp götürüyor. Bu beklemediğim olay karşısında Oruçlu oruçlu küfür ettiğime mi, planımın suya düştüğüne mi yanayım bilmiyorum.
asıl suçlu giden taksici değil ama. Hani o filmlerden aşina olduğumuz, hemen peşi sıra gelmesi gereken taksici var ya. ona binersin de kaptan öndeki aracı takip et dersin. işte o ibne gelmedi.
kız arkadaşımın sen nasıl olur da beni anneanneme bıraktıktan sonra bana tekrar Anadolu yakasına döneceğini haber vermezsin de senin trafikte kalacağını düşündürtürsün de ben de senin için üzülürüm şeklindeki tüm şalterlerimi indirmemi ve suratına telefonu kapatmamı sağlayan öfke kusuşunun ardından 3 koca gün geçti. Onun sesini dahi duymadığım bu üç gün, sanırım Karadeniz yaylalarında geçirdiğim bir haftadan daha iyi geldi akıl sağlığıma. istanbulun karmaşık şehir hayatının tam göbeğinde; onun istekleri, sitemleri ve gereksiz azarlamalarından arınmış üç güzel gün.
Tam artık ondan kurtuldum diye içimden geçirmeye başlamışken, üçüncü günün sonunda gece yatmadan önce karın bölgemde oluşan, tazyikle gelen kazuratın pabucunu dama attıran o ağrı yok mu, işte yine ona tutuldum. Sağa dönüyorum olmuyor, sola dönüyorum kalbim sıkışıyor. arasam mı lan acaba sorularına tutarsız cevaplar veriyorum yine. Mantığımın unut oğlum bu kızı telkinleri belli ki işe yaramıyor. Sonuç olarak telefonu elime alıp rehberden sildiğim numarasını manuel olarak tuşluyorum. Açmayacağını bilmeme rağmen defalarca arıyorum. Nitekim açmıyor da.
Ertesi gün ilk taksiyle evinin önüne gittim. Bir yandan babasının beni görmeyeceği ve apartmanın kapısını rahatlıkla kesebileceğim bir açı bulmaya çalışırken, bir yandan da yalvarlı yakarlı mesajlar atıyorum sevdiceğime. Cevap gelmiyor tabi ki. Birkaç saatlik uykuyla duruyorum. Beklemenin kader arkadaşı sigara içimini gerçekleştiremiyorum yine oruçlu olduğum için. Vicdanıma seferi olduğumu yedirmeye çalışsam da bir türlü direncini kıramıyor, kuru kuruya beklemeye devam ediyorum.
Saatler sonrasında biriciğim kapıda belirdi. Belli bir mesafeden takibimi sürdürüp, evinden biraz uzaklaştığımız anda karşısına çıkmayı hedefliyorum.
- hooop, hoooooop. Dur ulan dur amına koyim.
Kör olası taksi şoförü nar tanemi alıp götürüyor. Bu beklemediğim olay karşısında Oruçlu oruçlu küfür ettiğime mi, planımın suya düştüğüne mi yanayım bilmiyorum.
asıl suçlu giden taksici değil ama. Hani o filmlerden aşina olduğumuz, hemen peşi sıra gelmesi gereken taksici var ya. ona binersin de kaptan öndeki aracı takip et dersin. işte o ibne gelmedi.
güncel Önemli Başlıklar