bugün

çılgına dönüp,ona ait ne varsa yok etmek,en önemlisi de içinden atmaya çalışmak.
sığabileceğin bir yer aramak, alabileceğin derin bir nefes için yakarmak, buzdolabına yapışmak, yalnız kalmaktan korkup kalabalığı da aynı derecede istememek, sigarada rekor kırmak, sahte gülüşleri abartılı kahkahalara çevirmeye çalışmak vs.
kızlar için;
ülkedeki çikolatalı mamül stoklarını bitirmek
çöpün kağıt mendil ve sigarayla dolup taşması,
sevgili varken ilgilenilmeyen arkadaşlara okkalı bir u dönüşüyle yapılan yalakalıklar,
sevgili varken giymesine izin verilmeyen herşeyin giyilmesi,
ağlamaktan morartılan pörtlek gözlerin güneş gözlükleriyle gizlenmesi,
sevgiliyle ortak bir ortamda; o kadar ağlayan bunalıma giren kendisi değilmiş gibi umursamazca ve hatta gıcıkça tavır takınmak...

erkekler için;
içmek sarhoş olmak kusmak sonra tekrar içmek
sevgili varken pas verilmeyen gideri var bir kıza u dönüşüyle atılan mesajlar
(bkz: enya) dinleyip uçmak.
bayan bünyede terkedilmek komplekse neden olur ve en yakın, en yakışıklı erkek arkadaş aranır...
(bkz: naber züttürücan ne zamandır görüşmüyoruz. yarın akşam boşmusun?)
sessizce beklemek. ayrılık bitiş olmamıştır hiçbir zaman. artçı saldırıların iyisine de kötüsüne de hazır beklenilir. iki taraf da bitti demedikçe ya sövmenin ya da özlemin yer aldığı dönüşler kaçınılmazdır.
sevgilinin yasakladığı her şeyi yapmak.* * *
bir elham üç kulhüvallahü okuyup ve ruhuna hediyye etmek. amin.
önce resimleri bir bir imha edilir. sonra ev değiştirmek gelir çünkü oturduğun evde onun hatıraları vardır. yeni bir hayat kurmaya çalışırsın.
*saç kestirmek (hiç cesaret edilemen boylara üstelik)
*saç boyatmak (hiç cesaret edilemeyen renge)
*odanı boyamak
*hayvan gibi kitap okumak
*ayı gibi film izlemek
*görüşülemeyen(!) yakın, erkek arkadaşlarla görüşmek *

belki,
*msn'den engellemek/silmek
*facebook'tan silmek
bu ikisi onu görmeye tahammül edememekle doğrudan ilgilidir. genelde, terk edilen yapar. ama yapmayadabilir. *
insan aşktan ölmez nasılsa, ağlar ağlar susarım demek ve biraz ağladıktan sonra susup bir kaç gün telefon elinde mal mal dolanmak. sonra da hayatına kaldığın yerden daha temkinli devam etmek.
bile bile acı çekmek, acı vereceğini bile bile tekrar tekrar eskiyi düşünmek, kötüleri silip onunla geçirilen en güzel anları akla getirmek, kötü de olsa isteyerek kendine acı çektirmektir. giysi dolabını bile içinde onu görmek umuduyla açmaktır. gelmeyeceğini bile bile, küçücük bir umutla belki bir mesaj gelmiştir diye telefona bakmaktır sık sık. hafızayı silmek, boşaltmak isteyip te bir türlü yapamamaktır. bir an ondan nefret edip bir an hıçkırıklar içinde ona susamaktır, birdaha sevmemeye yemin etmektir, umudu, mutluluğu başkalarında aramak, ama bulamayıp, aksine iyice yitirmektir. kalbin göğüs kafesine sığmaması, alınan nefesin yetmemesidir. ölmek istemektir daha fazla acı çekmeden. tabi seviyorsan..
derin bir histeriye kapılmak. artık o andan sonra "u lan hep ben mi kaybedeceğim" sorusu yerini; "suç bende abicim biliyorum" cevabına bırakmak. her türlü olayın o andan itibaren derin izler taşımaya başlaması; ağlayan çocuk, dalgalı bir deniz, hasta olanlar vb.
genelde kendi kendine lan ayrılmasamıydım acaba diye sorup durmak. (bkz: son pişmanlık neye yarar)
bime koşa koşa gidip le cola ve patito alıp eve gelip, akşama kadar tıkınmak.
intihar da ihtimaller arasındadır.
haluk levent ve ayrılık şarkısı durumu çok güzel özetliyor bence...

için için har gibi,
Kaplar bütün benliğimi,
Bir garip olursun bunun ardından.
Bazı bir rüzgar gibi,
Eser ayrlık yeli,
Giden sevgilinin ardından...

Önceleri sessizdir ayrılanlar,
Mutluluğu başka yerde ararlar,
Oysa geçen günlere yakınırlar,
Ayrılıktır bu çeken anlar...
ona dair olan herşey çöpe atılır sonrasında hat kapatılır sonrasında dışarı çıkılıp avazı çıktığı kadar bağırarak ağlanır alkol eşliğinde. ( yanlış anlamayın durum onu gerektiriyor yoksa alkol gereksiz )
31e ağırlık vermek.
--spoiler--
Dürüst olalım,
Ağır yara alanlar ağır ağır yaralamak ister başkasını,
Geçmişin hıncını alır gelecekten.
Bağımlılıklar edinir kendisine,
Sigara içer kimi,
Kimisi eroinde bulur kendisini.
Bi başkası içkiye verir bekaretini.
--spoiler--
ben senin beni sevebilme ihtimali sevmiştim deyip ayrılığın üstüne bir bardak soğuk su içerek siktir olup gitmektir.
sanki tüm dünyayı onun ayaklarının altına serdiğine inanıp ayrılınca ayağının altındaki halıyı haberi yokken bir andan çekip onu yere düşürmeyi istemek ve bundan büyük bir haz duymak
-bir şişe viski..70 lira
-1 litre meyve suyu..1,5 lira
-alayına isyan paha biçilemez.
bol çikolata ve türevlerini tüketip, kendini eve kapatmak, aynaya bakmak istememek, dağıtmak, dağılmak ve yaklaşık 10 kilo daha alana kadar kimseyle görüşmemek. *
bir sigara yakıp eski fotoğraflara bakmak, sonra küfür etmek.