bugün

seni hayatımdan çıkarıyorum demek ne kadar kolaydır kelimelere dizince. oysa gerçekte öyle midir? hiç kolay değildir sevdiğini hayatından tamamen çıkarmak, anılarında yer etmiş o güzel görüntüler bir çırpıda silinebilir mi? sevdiğinin aşkı yeri gelince yoluna ışık tutar, yeri gelince karanlık gecede gökyüzünü aydınlığa boğan ay misali kalbinin ışığıdır. sevdiğini hayatından çıkarmak istiyorsan önce anılarından çıkar.
zaten hayatınızda olmadığı anlaşıldığı anda yapılan, s.ktir etme işlemidir. hayatınızı dolduran, sizi mutlu edecek kadar sizi hayatına almış ve kendini de sizin hayatınıza dahil etmiş birini, durup dururken neden çıkarasınız ki? öyle değil mi?
allah nasip etmesin.
hayatından çıkarabileceğin kadar değersizse demekki sevmiyorsundur yanş uzun lafın kısası hayattan çıkarılan sevilen değildir.
bazen elzemdir.
eğer gerçekten "sevdiğin" ise sadece görüş alanından çıkarabilirsin, hayatından çıkarman imkansızdır.
imkansızı başarmaktır.***
narkoz almadan bıcak altına yatmak kadar acı veren olay madem seviyorsun neden demezler mi insana?
kangrenin vücudu yoketmesi gibi, içten içe ruhu ve bedeni sömüren ilişkiyi kesip atmak. yola eksik devam etmek ama buna rağmen yaşamak.
sevdiğiniz insanın her ne kadar vazgeçilmez olsada belli bir süre sonra sorunlarıyla birlikte sırtınızda kambur olduğunun farkına varılmasıyla yapılandır.hem ağlarsınız hem dua edersiniz allaha sığınırsınız aylarca. çok uzun yıllar sürmüş ise hayatınızın en az bir 3- 4 yılını toparlamayla geçirirsiniz.
mecburiyettendir bazen.
seviyorum diye haykırdığınız dününüzü silip atmaktır-atmak zorunda bırakılmaktır.
saçma sapan nedenlerle karşısına bile çıkamadan bitirmektir o ilişkiyi, bitirdiğini sanmaktadır.
karşısına bir daha çıkmamaktır, konuşamamaktır, gözlerine bakamamaktır, kendini aldatmaktır..
herkes sizi suçlarken aptallığınızla, ağzınızı açamamaktır, söyleyememektir gerçeği, içinize atmaktır sözlerinizi..
ağlıyacak omuz bulamamaktır yanlızlığınızda, kendinizle kalmanızdır başbaşa..
ve hala yalan söylemektir kendinize, kandırmaktır bile bile , inanmaktır boş laflarınıza..
sevdiğini kendine inkar edemeden cıkartmaktır hayatından.
değişik bir hüzündür.
entryme şu sözle devam etmek istiyorum:
" eğer oturduğunuz bisikletin selesi *her seferinde kıçınızı acıtıyorsa o bisiklet hiçbir zaman sizin olmamış demektir. "

işin özü aslında budur dostlar!