bugün

Çok saygın bir meslek büyüğü, bazı televizyonların haber merkezlerini yöneten genç meslektaşlarına bir teklifte bulundu.
Neyle ilgili?
Şehitlerle...
Ne dedi?
"Mayın veya çatışmadaki şehit sayısı az ise... Mesela 5'ten fazla değilse, bunu birinci haber yapmayalım" dedi.
Yapma yav?
Öyle...
Başka?
"Şehit haberlerinin süresini kısa tutalım, şehitlerin cenaze törenlerini de, bültenin arka sıralarına koyalım... Atılan sloganları göstermeyelim."
Enteresan...
Başka?
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki faaliyetlerini, bültenin arka sıralarında ve mümkün olduğunca kısa verelim."

- Gerçekten mi?
- Aynen.
- Peki, niye ismini yazmıyorsun, genç meslektaşlarına bu teklifte bulunan, saygın meslek büyüğünün?
- Yazmıyorum, çünkü her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, o saygın meslek büyüğünün kaşık daldırması da böyle demek ki, beni ilgilendirmez... Çalıştığı kurum düşünsün.

Merakım sadece şu...
Bu teklif, sansür değil midir?

Bizim işimiz, haberi vermek midir, haberi gizlemek midir? 1 şehit ile 5 şehit arasındaki fark nedir? Şehitlerin öncelikli haber yapılması için, illa "çok şehit" mi olması gerekiyor? Şehitler birinci haber değil de, on birinci haber yapıldığı zaman, daha az mı şehit vermiş oluyoruz? 25 yıl önce ordudan atılmış birinin faaliyetleri ballandıra ballandıra, uzuuuun uzun birinci haber yapıldığına göre; ordunun terörle mücadele faaliyetleri neden haber yapılmasın? Şehit cenazelerinde hükümet aleyhine atılan sloganlar, hükümeti rahatsız eder, normal; haberciler neden rahatsız olur?
Habercilere ne?

yılmaz özdil

edit: galiba şehit haberleri bizim içimizi yakarken bazılarının işine gelmiyor yada bazıları şehit haberleri gösterirken kimin eli kimin cepinde haberlerine yer kalmıyorda bundan rahatsız oluyor.