bugün

neyi izleyeceğimize, neyi izlemiyeceğimize devletin karar vererek halkı yönlendirme çabasıdır.
(bkz: rtük)
yazılı ve görsel basın üyelerinin gözden geçirilip, ahlaka uygun olanı ayarlaması işi.
dot'ta oynanan "the censor" adlı oyunun üzerine işlendiği olgu. aslında sansürden ziyade seks ve insan ilişkileri, tabuları üzerine konuşlandırılmış bir oyun. uğur polat ve güneş berberoğlunun inanılmaz performansıyla geçen yıl sahnelendi.
kişisel boyutuna bakmak gerekirse;
kişinin kabullenemez düşünce, fantezi, arzu ve istekleri bilnçaltına itmesi ve bilinç düzeyine çıkmasını engellenemesi durumu.
(bkz: sol frame e gelmesi engellenmis basliklar)
akdeniz üniversitesi'inde hem okul yönetiminin hem de öğrencilerden oluşan kurulların yaptığı hata. rektörlük üniversitenin tiyatro topluluklarının oyununu sansürler, şenlik komitesindeki öğrenciler de sinema kulübünün gece sineması etkinliğinde "kaplumbağalar da uçar" filminin gösterimini engellemeye çalışır.*
sansür, insan ifadesinin çesitli yollarla kontrol altına alınmasıdır. pek çok durumda hükümet tarafından uygulanır. en somut amacı toplumu korumak ve devletin üzerinde kontrol sağlayacağı şekilde geliştirmektir. genellikle toplumu etkileyen durumlarda/eylemlerde uygulanır ve ifade özgürlügünü suistimal eden düşünceleri bastırma amacı güder. ayrıca, sansür, toplu iletişimden kimi düşünceleri ve konseptleri çikarma yoluyla algıyı kontrol etme eylemi olarak da nitelendirilebilir. sansüre uğrayan şeyler tek bir kelimeden başlı başina bir kavrama kadar değişebilir ve değer sisteminden, ahlaki yargılardan etkilenebilir.
insanlık ayıbıdır. koskoca bir utanç kaynağı.
Bir de sansürün gerekli olduğu yerler de vardır. Durum özgür düşünceyi aşıp, ananı avradını (biip) durumuna geldiği zaman, sansürlemekte bir mahsur yoktur kanımca. Hoş, insan "ananı avradını" kısmını duyduktan sonra gerisini çıkartabilmektedir ama yine de çoluk var çocuk var canım.
işin bokunu çıkartan kanalları gördükten sonra iyikide var dediğim oluşum.hayır bu kılıç gibi kafalarında sallanmasa azim allah bizim terbiyesiz türk kanalları bir zamanlar canlı yayına çıkıp kanallarda porno filmler yayınlansın diyen koskoca profesörden ne farkı kalır.
21 mart cuma günü digiturk'ün moviemax kanalında 20.30'da v for vendetta isimli film yayınlandı. filmi daha önceden izlemiş olanlar bileceklerdir ki filmin hemen başında lewis prothero karakteri amerika birleşik devletleri hakkında konuşmaktadır. amerika'nın dinsizlik yüzünden çöktüğünü anlatmaktadır. bu noktada amerikayı bitiren faktörleri sayar: "göçmenler, müslümanlar, eşcinseller..." filmde anlatılan çeşitliliğe karşı faşizan tutumun düşüncesidir. yani filmin kötü adamının ağzından duyulur bunlar. oysa digiturk bu bölümde "müslümanlar" ifadesini kesmiştir. alt yazılarda "müslümanlar" ifadesi bulunmamakta ve orjinal dilde de o bölüm sessizleştirilmektedir. bunun adı sansürdür. bunun adı "demokrasi" değildir.

kontrol etmek isteyenler yaklaşık bir buçuk saat sonra moviemax 2 kanalında filmi tekrar izleyebilir ve yanılıyorsam beni eleştirebilirler.

bu tarz bir sansürün v for vendetta gibi yasakçılığa karşı bir filmde başımıza gelmesi ise ironi değildir de nedir sorarım size.
sayesinde duvara karşının 11,5 dakika izleyemediğimiz saçma oluşum. filmin yönetmeninin, oyuncusunun, senaristinin, ve bilimum emeği geçen herkesin hakkının gaspedilmesidir.
sansürleme olarak yayın organlarında, bulayarak ya da mozaikleştirerek yapılarak eylemdir. Ya da yasak bir sözcüğe "Bib" gibi ses efektleri koyup, gizlerler. Aynı zaman da isimler de sansürlenmektedir mesela. Gökay Sarı "G.S" olarak sansürlenmektedir.
iktidar taliplerinin iktidara geldikten hemen sonra yaptıkları ilk işin başında muhtememlen sansür vardır(sağ sol farketmez). Şöyleki tüm görsel ve işitsel medyanın iktidar aleyhinde olabilecek argümanları simule edilir (Yok edilmez. Eğer öyle olsaydı faşizm olurdu. Hoş günümüzdeki iktidarlar iyice faşist ağırlıklarını ortaya koymaya başladılar ama neyse konuyu dağıtmayalım). Sınırlı bir muhalefete her zaman izin vardır. Fakat, muhalefetin kendisini sansürleyemeyen güç sahipleri değişik bir yol bulmuşlardır.Sansürün ilkel bir şey olduğu fikrini benimseyen bu yeni iktidar sahiplerinin artık gözde güç çeşitlerinden birisi "simule etmek" olmuştur..Medyanın, tekelleşmesine hiçbir iktidar çeşidi karşı çıkmayacaktır. Çünkü iktidara gelenlerin üzerlerinde kontrol sağlamak istedikleri bir çok kuruluştan ziyade tek bir tekel kuruluşu bulunacaktır.Buda işleri yeterince kolaylaştırmaktadır...

Dikkat ettiyseniz internette sansürlenmiş sitelerin sayısı gittikçe artmaktadır.iletişim çağında, internetin bu denli önemli bir hale geldiği bu zamanda sansür artık internetede bulaşmıştır.Fakat bu defa iktidar sahiplerinin işi o kadar kolay değil. Küçük beyinlerinin alamayacağı kadar karmaşık işlerin döndüğü bu alemde, artık iktidarın gücü rahatlıkla kırılabilmektedir.

Sansürün her ne kadar demokrasilerde olumsuz özellikleri ağır basıyor olsada bazı olumlu yanlarıda bulunmaktadır. Sansür iktidarın işini kolaylaştırır. Herkes her düşündüğünü dile getiremediği için ortalık bulanmaz vs. Gördüğünüz gibi olumlu yanlarıda var.

Sürekli sansür korkusuyla yaşayan görsel ve işitsel medya sansürü dile getirmekten bile korkar, çünkü sansür kendisini de sansürlemektedir. Sansür kendini kolay kolay belli etmez. Bir çok çeşidi vardır, yanlız henüz bu çeşitsel ayrımı bilimsel ve felsefi bir temele oturtan çıkmamıştır (yakında çıkar).
türkiye'de aleni olarak uygulanandır. televizyonlarda filmlerin çevirileri değiştirilerek a* sözcüğü bile çıkarılmakta, yerine meyve suyu kullanılmaktadır.

son olarak geri çekilmiş olsa da gençleri koruma yasa tasarısı sansür uygulamalarının uzantısıdır.
(bkz: sansüresansür org)
ülkemizde bolca uygulanan, bir nevi yasaklama çeşididir.
neyi izleyip izlemeyeceginize, neyi okuyup okuyamayacaginiza, hangi bilgiye ulasip ulasamayacaginiza baskalari tarafindan sizin adiniza karar verilmesi. rtuk cok sever bunu, halkina anani da al git lan, artislik yapma vs. diyen bi basbakanin oldugu ulkede televizyonda cikan naber yraam sozcugunun biiplenmesi ironiktir ayrica.
biiiiiiiiiip.
cüneyt arkın'ın filmde gardiyana çarpması ve gardiyanın şapkasının düşmesiyle heyetin, "türk gardiyanının şapkası asla yere düşmez" diyerek sahneyi "devlet imajı" adına makaslaması olayıdır..

sansür kalktı da biz niye görmedik?
posta gazetesine abone olan apolitik abazan başlığımı posta gazetesine abone olan kişi şekli ile nasrettin hocanın tavuğu haline getiren moderatörlerin yaptığı.
temelle dursundan bile beklemezken,japon pornolarında bolca kullanıldığı rivayet edilen medya aleti.
korkunun en açık biçimde göz önüne serilmesidir. insanların kendi doğrularına belirlemesine izin vermeden, o'nun adına karar vermektir.
insana yapılan en büyük hakaretlerdendir.

sansürleyen der ki, bak senin zekan bundaki kötülüğü veya ahlaksızlığı anlıyamıyacak kapasitede, onun için seni bunlardan koruyoruz.
Bu gün görüp şok olduğum olaydır. Yeni doğan 2, 3 aylık çocukların cinsel organına yapılmış eylemdir. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz dedirten traji komik olayların en büyüklerinden biridir.