bugün

ikisi de değil. (bkz: peynirli ekmek)
Osmanlı erkeği vs fransız erkeği gibi olmuş bu. Salçalı ekmek kor tokadı nutellayı imana getirir.
ikiside değil.

(bkz: püskevit arası lokum)
ikisini de aynı ekmeğe sürmekle sonlandırılacak münakaşadır. zaten midede karışıyor.
(bkz: iğrenç tatlar)
nutellanın ekmeği de bırakıp rekora koşacağı bir karşılaşma.
bir sıcak tandır ekmeği üzerine sürülen tereyağı değillerdir.
salçalı ekmek besleyicidir, nutellalı ekmek kilo yapar.
salçalı ekmek hiç bir gelir düzeyini temsil etmez, zenginide fakiride yiyebilir, nutellalı ekmek öyle değildir.
salçalı ekmek yiyenin ağız kenarlarını kırmızaya boyar, şirin durur, nutellalı ekmek insanın burnuna yapışır.
salçalı ekmek sokakta yenebilir, nutellalı ekmek sokakta yenmez, millet özenir.*
blablabla...
salçalı ekmek gelenekselciliktir.
nutellalı ekmek yeniciliktir.
salçalı ekmek boş buzdolabı manzarasının çaresizliğinde size gülümseyen dosttur, ama nutellalı ekmek hayır diyemiycedğimiz tek lezzettir, bitanedir. * *
salçalı ekmek yiğitlerin geleneksel yiyeceğidir.

nutellalı ekmek ise ekşici entellerin geleneksel yiyeceğidir.
salçalı ekmek 80lerde çocuk olanların yarı aç yarı tok gezip oyun oynadığı dönemlerde annenin hazırlayıp elimize verdiği ve bir anlık mutluluğa sebep yiyecektir.

belki de bizim bir dilim salçalı ekmekte bulduğumuz huzuru bin dilim nutella da bulamaz yeni yetmeler.
salçanın üzerine biraz zeytin yağı döküp kekik serperseniz değil nutella, havyar bile o tadı vermez sanırım. (belkide havyar sevmeyişimdendir)
yağda kavrulmuş salçalı ekmek siker. öhö pardon ezer diyecektim ezer.
bu salça mevzunun bide tostun üzerine sürülen mis gibi olanı var. ama salçalı ekmeğin idol olduğu karakter...evet tahmin ettiğiniz sevimli yaratık fırat, hem kendini hemde elinde yediğini çok severiz ahali olarak. sevimli bıdık ve salçalı ekmeği.
salçalı ekmek ezer geçer bu vs. de.
uludağsözlük vs ekşisözlük kapışması gibidir.
ilginç bir kaşılaştırma. muhtemelen herkesin okurken aynı şeyler aklından geçiyor..

ben ise acizane psikanalitik bir yaklaşım yapmak istedim.
efendim bilindiği gibi salça çocukluğumuz, ailemiz, annemiz, arkadaşlarımızdır. burada temsil ettiği şey süper egodur. (bkz: süper ego) bir bakıma vicdani yönümüzdür. "heytt bee çocukluk.." demişizdir..

ancak nutella?
nutella birebir nefse hitap eden, şekerli mi şekerli, tatlı mı tatlı, ye ye adamı daha çok yediresi gelen bir şeydir. bu ise bizzat id'i temsil eder. id en belirgin şekilde yeni doğmuş çocuklarda su yüzünde görülür. ki yeni doğmuş değil de işte şöyle fallik evrede kompleksler yaşayan çocuklara sorsak, id'inin sesini dinler, nutella der.

burada da herkesler nutellaya davetsiz misafir, iğreti gelin gözü ile bakılıyor. hayır! nutellaya bu haksızlığı yapmayın. ne kadar kapitalizm çarkının bir birimi ise de olsun. sevdik, bağrımıza bastık.

ama bana sorsalar yine derim..
"ahhh çocukluk.."*
türkiyedeki çocuk vs almancının çocuğu. *
salçalı ekmektir.
(bkz: sözlükte sakata gelmeyelim)
(bkz: salca)
her türlü salçalı ekmek alır.
özellikle ev yapımı, güneşin altında yeterince bekletilmiş salçalı ekmek bu maçı alır.
uludağ sözlük vs ekşi sözlük kapışmasıyla aynı niteliktedir.

biz ki bir salca'lıyız gerisi hikaye. * *
salçalı ekmek gelenekçiliği,nutellalı ekmek moderinizmi temsil eder.
salçalı ekmeğin üzerine kekik atarsın birazcık; çocukluğun gelir aklına,
nutellalı ekmeği yerken piç almancı akraban.
salçalı ekmek incisözlüktür,
nutellalı ekmek malum...