bugün

güzel kızların istilasına uğradığını düşündüğüm üniversite.*
4 yıldır eğitim gördüğüm severek gelmediğim gitmek için can attığım besyosunda bol bol paçoz bulunan,ibf sinde yeditepe çakması hatunların bol oldugu,mühendisliğinde gözlüklü çömezlerin cirit attığı hocalarının kaliteli çalışanlarının gerizekalı olduğu bir mekan..şehir yobaz mekanıı zaten çömezlere hiç tavsiye etmemm aman gelmeyinn..
kampüsünde bir bina bitmeden, iki binanın temeli atılan güzide üniversitedir. bahar şenlikleri ise üç senedir rezalettir.
öğretim üyelerinin, üniversite güvenlik görevlilerinin kız öğrencilerle adlarının karıştığı sex skandallarından mütevellit, pek yakın bir gelecekte adının sakarya unisexcity olarak değişebileceği üniversite.

eklenti: bilip bilmeden eksileyen cahil cühela takıma geliyor;

http://www.haberler.com/s...ne-taciz-skandali-haberi/
Havanın daima soğuk olduğu üniversitedir. Çarşıdan kampüse çıkarken iklimin değiştiğini düşünürüm hep. T_shirtle gidip bir tarafımız dona dona geri geliriz. Yine de severim.
kampüsü,eğitimi,manzarası,insanları güzel olan üniversitem.evet sakaryanın pek te gelişmiş bir şehir olmadığı doğru ama zamanla gelişecek inş.istanbulda oturan biri olarak istediğim zaman gelip gidebilmem büyük bir avantaj.ayrıca erasmus la öğrenci değişimi konusunda da oldukça gelişmiştir.genelde sağ görüşlü öğrenci ve hocalarla doludur.ama sapanca manzarası tek kelimeyle harikadır..!
4 yıl okuyup endüstri mühendisi olarak mezun olduğum, sadece 4 arkadaşımın ilk 2 senede sırasıyla istanbul ve çukurova üniversitelerine yatay geçiş yapabildiği, 4 arkadaşımın zonguldak'taki üniversiteden buraya geldiği, son 2,5 sene adapazarı ekspresiyle öğrenci abonmanıyla gidip geldiğim üniversitedir. hala öyle midir bilmiyorum, dışarıdan gelenler haricinde bulunduğu kentin esnafı ramazan döneminde sağlık ve gidip gelme nedeniyle oruç tutamayan insanları düşünmez ve iftardan önce dükkanını açmaz.

bu okulun tek güzel tarafı yerleşkenin arka tarafından çıkıp yaklaşık 2km yukarı çıktığınızda başlayan ayva ağaçlarıdır ki mevsimi geldiğinde ayvaları koparıp yiyebilirsiniz. ayrıca esentepe mahallesine girmeden e5'ten ayrılan ve 3 km sonra yerleşkenin arka kapısının önünden geçen ve oradan dosdoğru giderseniz 7 km sonra 1999-2009 arası belde olmuş ve şu anda merkez ilçeyi oluşturan ilçelerden serdivan'a bağlı köftesiyle meşhur kazımpaşa köyüne inebilirsiniz ki burası bayağı zorlayıcı bir yürüyüş ve bisiklet parkuru olabilir.
3 saat derse girmeyi bekleyip ya da 2 saat boyunca derste olsanız dahi yok yazılıp dersten kalma olasılığınız yüksek olacaktır bu ünivesiteye geldiğiniz takdirde. böyle psikopat hocalar barındırır. bu hocaların tek bildiği eğer ortalamanız yüksek bir şekilde mezun olursanız kesinlikle çok iyi bir iş bulacaksınız (işletme okusanız bile). mantalite budur adamlarda. o yüzden eğer ki gelmek istiyorsanız kesinlikle tavsiye etmiyorum, zaten bir kere üniversite hayatınız olacak, onu da batırırsınız sakarya üniversitesi'ni çekerek.
eğitim kalitesi sıfırdır. Buradan çıkınca mühendis aday adayı bile olamazsınız. ha elinizde diplomanız olur.
adapazarı il sınırları içerisindedir azizim.dışarıdakiler içeriyi bilemezler, içeridekiler ise dışarıya anlatamazlar.öyle de bir yerdir işte.
esentepe kampüsü içindeki kampüs kafeteryası ve göl manzarasından başka doğru dürüst elle tutulur bir özelliği bulunmayan, enteresan öğretim görevlileri bulunan üniversite.
yaşamayanın bilemeyeceği üniversitedir.

eğer yol parasından 50 kuruş tasarruf etmek amacıyla yaz sıcağında ya da kışın sakarya'nın o adamı hayatından bezdiren azgın yağmurunda 250-300 kişilik belediye otobüsü kuyruklarında beklemediyseniz...

kütüphane binasının en üst katındaki kafenin terasında sapanca gölü manzarası eşliğinde çay keyfi yapmadıysanız...

özel bir bilgisayar programıyla yapılması gereken ve bilgisayarınız (ve hatta internet kafeye gidecek paranız bile) olmadığı için yapamadığınız bir ödevi hiçbir karşılık beklemeden yapıp sizin adınıza teslim eden sağlam arkadaşlarınız olduğu için allah'a şükretmediyseniz...

fakat sırf çan eğrisini düşürüp yalakası olan öğrencileri daha yüksek notla geçirmek isteyen hoca ''sen dersime yeterince önem vermedin'' bahanesiyle o ödeve 0 basmadıysa...

aç kaldığınız günlerde kampüsten terminal kavşağı'na kadar yürüyerek gelmediyseniz.

hafta sonları arkadaşlarınız ile adapazarı ekspresi'ne biletsiz binip kondüktöre yakalanma korkusu eşliğinde sapanca'ya gidip piknik yapmadıysanız...

minibüslerde en arka koltuğa oturup şoföre 1 lira gönderdiğinizde şoför ''arkadaşlar minibüsler 1 lira 10 kuruş oldu, 10 kuruş daha gönderin'' dediğinde duymazlıktan gelmediyseniz...

rektörlüğün karşısındaki ağaçların altında oturup sigaranızı yakıp hayallere dalmadıysanız...

ekimde yaptığı quizin notunu ocakta sisteme giren hocalara içinizden sövmediyseniz...

tikky kızları kesmek için iktisadi idari bilimler fakültesinin kantininde saatlerce oturmadıysanız...

özellikle salı günleri öğle vakti kampüs yemekhanesinde elinizde tepsiyle oturacak yer aramadıysanız...

fakültenizin kantininde öğrencilikle uzaktan yakından alakası olmayan memati kılıklı dürzüleri görüp tırsmadıysanız...

SAÜSEM'in girişindeki mac'larde bedavaya internete girme keyfi yaşamadıysanız...

çark caddesindeki kafelerde bir kez olsun oturup soluklanmadıysanız...

orada kalan arkadaşınız aracılığıyla bir cemaat evine misafir olup maklube yemediyseniz ve çıkışta da koltuk altınıza fethullah gülen'in bir kitabı sıkıştırılmadıysa...

iktisadi idari bilimler fakültesinin aşağısındaki meşhur 138 basamaklı merdivenden inip çıkmadıysanız...

bahar şenliklerinde kampüste içeceği şarabı kola şişesine dolduran uyanıklara ve onları güvenliğe ihbar eden cemaatçi öğrencilere gülmediyseniz...

yine bahar şenliklerinde kampüsün çayırlarında yayılıp mangal yapan adapazarlıları ve helikopter pistine tezgah açıp erotik iç çamaşırı ve ne alakaysa çocuk elbisesi satan pazarcıları görmediyseniz... (2010 bahar şenliklerinde bu fakir tarafından bizzat müşahede edilmiş ve şok olunmuştur!)

özellikle yaz okulu günlerinde dersten sonra çay-sigara yapmak için gittiğiniz merkez kafeterya'yı ''düğüncüler'' tarafından işgal edilmiş olarak görüp dumur olmadıysanız (yazın düğün salonu olarak da kullanılıyor)...

gece sigaranız bittiğinde serdivan karakolunda nöbet tutan polislerden otlanmadıysanız...

ucuz diye kalmak zorunda olduğunuz, her hafta suyu elektriği gazı kesilen kaçak yurdun leş gibi kokan, penceresiz odasında oda arkadaşınız olan şizofrene ve yurdun işletmecisi ismailağa cemaati mensubu öküzün '' gardeşim sakalını kesme günah'' ''gardeşim türkü dinleme günah'' ''gardeşim kız gardeşimin başı açık demiştin, sana bir sakal bıraktırsak örtünür mü acaba?'' ''Gardeşim sizin memleketin adamı niye içiyor?'' türünden kendince yaptığı ''tebliğ''lere ya da gece 00.30'da sizi uyandırıp ''gardeşim yatsıyı daha kılmadım, cemaat de bulamadım, kalk da cemaat yapalım'' cinsi abukluklarına ya sabır çekmediyseniz...

bursların yatacağı her ayın 6'sını 7'sine bağlayan gece kent meydanındaki ziraat bankası atm'lerinde kırım iti gibi titreyerek paraların yatmasını beklemediyseniz (zira ertesi gün derse gidecek paranız bile yoktur)...

ayaktakiler dahil 100 kişilik otobüse 150 kişi sığdıran fizik dehası şoförler sayesinde 15 numaralı belediye otobüsüyle balık istifi halinde derse gitmediyseniz... (Bir de mavi durak'taki minibüsçülerle yolcu kavgası yapar çakal....)

üç yıl boyunca hakikaten ihtiyacınız olduğu için ucuz devlet yurduna girebilmek amacıyla her yola başvurup da başaramamışken (mesela son çare olarak yurt müdürüne durumunuzu anlatmak için gittiğinizde odadan kovulmanız) bir arkadaşınızın ''akp torpili'' sayesinde hem de yıl ortasında yurda geçmesine isyan etmediyseniz...

sakarya'da iken memleketinizi, memleketinizde iken sakarya'yı özlemediyseniz...

Kampüs çarşısında ATM kuyruğu beklemediyseniz...

sınav zamanında eksik ders notlarını istediğiniz zaman ''vermeyeyim de o kısımlara çalışamasın, düşük not alsın, çan eğrisi düşsün'' diye notları vermeyen yaratıklarla aynı sınıfı paylaşmadıysanız...

öğrenci kızları tavlamak için olmadık şekillere giren ''haaafısss'' lara (Doğu Marmara'da yaşayan yöresel bir apaçi türüdür) gülmediyseniz...

çarşı-kampüs hattında minibüs işleten sevgilisi tarafından ırzına geçilen türbanlı öğrencinin haberini duyup şaşırmadıysanız...

Dakika başı sövdüğünüz bu şehirden memlekete giderken bindiğiniz otobüs tek yokuşunu inip dörtyola doğru saparken içinizde bir burukluk hissetmediyseniz...

Erkekler için söylüyorum, askerdeyken deliler gibi özlemediyseniz o kampüsü...

burayı anlayamazsınız.
beni dumurlardan dumurlara uğratmış okulumdur. yaz okulu hedesine 3 final günü koyması normal bir olay, aldığım 3 dersin de finalinin aynı güne denk gelmesi benim şanssızlığım olabilir peki. ama saat 2'deki sınavın sonucunun 4'te obise yüklenmesi, son sınava çalışırken bunu öğrenmem ve tırsarak transkriptime girip bakmam, kötü geçen sınavımın çan eğrisi sayesinde harfsel dönüşümünün muhteşem olması. sakarya üniversitesi böyle inişli çıkışlı bir öğrencilik hayatı yaşatır, bilginize.
(bkz: ben bugün bunu gördüm)
yeni okulumdur.
öğrenci işlerine bir haftadır telefonla ulaşılamayan caaanım üniversitem.
sapanca gölünü tüm güzelliğiyle izlenmesini sağlayan bir kampüse sahip üniversite.
ulusal kalite ödülünü kamu sektörü-eğitim hizmetleri kategorisinde kazanan üniversite.
her türlü saçmalığın yaşanması muhtemel olan üniversite.Bahar şenliği diye gidersiniz ama bi bakarsınızki bütün sakarya halkı gelmiş orda piknik yapıyodur.Yada okulun ortasında biri tezgah açmış don sütyen satıyodur.
Kesinlikle yazılmaması gereken bi üniversitedir.Yazanlara şimdiden geçmiş olsun diyorum.Hayatınızın en kötü 4-5 yılını geçirmeye hazır olun.
Ayrıca mümkün oldugu kadar çarşıya inilmemesi gereken bi şehirdir sakarya.Adapazarı yobazı(apaçi) coktur.Kendileri ortalıkta şempanze gibi gezer ama öğrenci küpe takarsa onlara batar.ne gariptir çözemedim ama...
- yıllardır değişmeyen rektörü memo nun bu sene gidecek olmasından sonra ne yapacağını bilemeyen üniversitedir. amerikancı hocaların el üstünde tutulduğu üniversitedir. bu nedenle rafet'in "o memo burası newyork amerika" şarkısıyla birlikte kısa film çekme ukdesi içimde kalan üniversitedir.
- el ele gezen sevgililer eğer dindar ve de kindar bir hocaya göründülerse velilerine kadar aranıp şikayet edilen üniversitedir.
- herşeye rağmen fen edebiyat fakültesinden mühendislik fakültesine inesiye kadar gördüğünüz ve en aşağı indiğinizde daha da cezbedici hali ile sapanca gölünü karşınıza aldığınız üniversitedir.
- kütüphanesinin 4. kat balkonundan çay içmesi keyiflidir.
- teknik eğitim fakültesi en güzel göl manzarasını gören yeridir.
- içine yeni kurulan mini çarşısında fiyatlar el yakmaktadır.
- geneli bayır olan kampüs bahçesinde yürüyüş yorucudur, fakat iibf çevresi düz olduğundan yürüyüşün en keyifli olduğu fakültedir.
- bahar şenliklerinde 3 hafta süre ile go-kart yapılabilir.
- bu üniv.de kız tavlamak isteyenlere kütüphane tavsiye edilir. ilim adamı tavırları içinde yol gösterici olarak kızlar etki altına alınır.
- her ne olursa olsun, sizi anne-baba şefkati ile sarıp sarmalayacak üniversitedir, sevecendir, anıları unutulmaz.
ilkokulda görülen isim okuyarak tahtaya çağrılma hadisesinin sık sık yaşandığı üniversitemsi okulum.
rektörlük seçimlerinde bazı hocalarının ''rektör sakaryalı olsun'' kampanyası başlatarak başlarındaki rektörün akademik birikimine ve idarecilik yeteneğine değil, sadece memleketine önem verdiklerini gösterdikleri üniversite.

not: önceki rektör bursalıydı, şimdiki giresunlu. şiştiniz mi?
Yeni kurulan Fakültelerle Fakülte sayısı 12, Enstitü sayısı ise 3 olmuştur. iibf'nin yeniden yapılandırma çalışmaları bittiğinde 4 ayrı fakülte teşekkül edecekmiş, 4. fakültenin sbf olma olasılığı yüksektir.
rektörlük seçimlerini kazanma adına akademisyenlere "kampüs girişine toplu konut şeklinde lojman yaptıracağım" şeklinde vaatlerde bulunarak seçimi açık ara kazanmış bulunan bir rektöre sahip üni..
bu sene kazandığım ve gitmeden önce gözüme öcü gibi gösterilen okul,biran önce açıl sbf de havamız olsun
sbf'nin hendek ilçesine açılacağı konusunda söylentiler ayyuka çıkmış durum da.
(bkz: beklemedeyiz)
güncel Önemli Başlıklar