bugün

tanım:erkek sporu.

üniversite günlerim aklıma geldi, hey gidi günler.
izlemekten zevk aldığım tek spordur sanırım.
Rugby ile ilgili kuralların yer aldığı Türkçe bir kitap varsa yeşillendirebilirseniz iyi olur.
Rugby maçlarını düzenli olarak nereden takip edebilirim ?
Rugby’nin birkaç basit kuralından bahsetmek istersek en önemli kuralı ileriye pas verilmemesidir. 15′er kişilik takımlar halinde oynanan bu sporda güç ve çeviklikten ziyade cesaret ön plandadır. 8 kişi forward ve 7 kişi back olarak sahadaki pozisyonlar ve roller ayrılır. Futboldan farklı olarak ragbi oyununda forvetler daha ağırdır, çarpışmalarda ve daha ağır mücadelelerde forvetler bulunurken back olarak oynayan oyuncular daha çok kaçmaya ve sayı yapmaya odaklı oynarlar, fakat yeni dünya rugby düzeninde uluslararası takımlara baktığımızda forward oynayanlar kadar back olarak oynayanlar da rock veya maul gibi pozisyonlarda mücadelenin içinde kalıyor. Ragbi, ragbi birliği (ingilizce: rugby union) veya ragbi ligi (ingilizce: rugby league) kuralları ile oynanır. Bir diğer çeşidi olan yedili ragbi, hem ragbi birliği hem de ragbi ligi kuralları ile oynanabilir. [ spor sayfası ]
amerikan futboluyla top-saha benzerliği ve temasa dayalı bir spor olması dışında aslında hiçbir alakası yoktur. kuralları oynanışı vs çok daha farklıdır. oynaması inanılmaz eğlenceli olmakla beraber herhangi bir takımı veya ligi takip etmiyorsanız, kurallara hakim değilseniz izlemesi sıkabilir. ragbi dünyada oldukça izlenen ve oynanan bir spordur. avrupa ve okyanusya ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede ragbi önemli bir spordur. union, sevens, league olarak üç farklı biçimde oynanabilmesi de bu sporu daha da ilgi çekici kılmaktadır.
hayatım boyunca birçok farklı sporla ilgilendim birçok farklı sporda farklı takımların lisanslı sporcusu oldum. bi bok oldun mu derseniz, olmadım. ragbiyse bunların arasında gerçekten ayrı bir yere sahip. lise yıllarıma denk gelmesinden de kaynaklanabilitesi de var tabi ama ragbi her şeye karşın hala en sevdiğim sporlardan. tüm dünyada bu kadar tanınmasına karşın türkiyede hala yeterince tanınmaması hepimizi üzmekte. ragbiye gönül vermiş belli başlı abilerim ve arkadaşlarım ellerinden geleni yapsa da ülkemizde ragbi pek de ilerleyecek gibi değil. kadıköy, odtü, samsun, avrasya, koç vs 10u aşkın takımımız bulunmakla beraber. kalite olarak pek ileride değiliz. bu güzide sporun ülkemizde yayılmasını umuyoruz.
incelemek isterseniz: http://www.worldrugby.org/
Amerikan futbolundan çok daha fazla sert, hızlı ve bir o kadar ilgi çekici bir oyun. Bostanlı'nın maçını canlı izleme şansım oldu, bir de Saint Joseph'in. Güzeldir, oryantasyonda oynamaya kalkıp genel terimleri çabucak hafızaya yazmıştım.
çok sert ama keyifli spordur. uzun mesafe koşusu ile sprint yeteneğini; bunlara ilaveten de güçlü olmayı gerektirir.
amerikan futbolundan farklı bir mantığı vardır aslında. Futbolda katedilen mesafe (yardage) önemlidir; rugby'de ise topa hakimiyet (possession).
Kısaca, amerikan futbolunun erkekler için olanı.
maçtan çıkan rakip sporcuların birlikte pub'a içmeye gitme adeti olan spor.
görsel

şeklindeki stadlarda oynanan futbol türüdür.

not: olsa da yesek!
(bkz: kim kime dum duma) karambol anlarında seç beğen beleş pozisyonlar bulunabilir. Abazanlara duyurulur.
An itibariyle sports tv'de rastladığım, canlı yayınlanan bir rugby maçını izlemekteyim. Bu ne amk sürekli kavga ediyorlar lan! Ne oynaması ne de izlemesi zevkli.

Tanım: bok gibi oyun.
ilginç bir spordur. geçen bir maç denk geldi izleyeyim dedim. bir adam topu alıp sürmeye başladı. bir kaç metre ilerledikten sonra üstüne bir anda yirmi tane adam atladı. oyun falan durmadı. sonra bir baktım insan yığının altında kalan adamlardan birisinin şortu çıkmış, şortunu toplamaya çalışıyor. tabi insan içinden düşünmeden edemiyor "artuurr! neler oluyor burda?" diye.
2016 Olimpiyatlarına dahil edilen spor türüdür, Türkiye'de de yatırımlar sayesinde on yıl içerisinde çağ atlaması bekleniyor.
turkiye rugby ligi yakın zamanda baslamistir. ilgilinenler için : http://www.trf.org.tr/alt...rik.forajax.asp&ID=52
çok hareketli oyun değildir, topu alan tam iki adım koşar ki adamın üstüne elli kişi yığılır; sonra top karambolden tekrar çıkar, topu tutan iki adım daha koşar ve yine aynı şey olur. zevk meselesi tabi ama izlerken sıkılıyorum. "siz sayı yapınca haber verin" diyesim geliyo. iki sayı arasında ilgi çekici bi şey olmuyor.
(bkz: ragbi)
Yumurtamsı bir topu, karşı kaleye sokmak ya da kaledeki yatay direğin üstünden aşırmak ve böylece sayı alma temeline dayanan oyun. 1820'lerde ilk kez ingiltere'de Rugby adlı bir okulda oynandığı için bu adla anılır. Kural olarak on beşer kişilik iki takım arasında kırkar dakikalık iki devre oynanır. Oyuna ayak vuruşuyla başlanır, ondan sonra topu elle tutmak, atmak, taşımak ya da ayak vuruşu serbesttir. Elle yalnızca geriye doğru pas verilebilir. Rugby, uzunluğu 95 - 100 m. , genişliği 68, 40 m. olan dikdörtgen biçiminde bir çim sahada oynanır.
denenmesi gereken eğlenceli spor.

fakat bu sporda manyaklar gibi koşturmanız, rakiplerinize kafa göz dalmanız(mücadele etmek anlamında diyorum. "olm sertmiş bu oyun!" deyip salak salak millete vurmayın) ve her an üzerinize çullanacak gibi görünen 10 küsür adama alışmanız lazım. profesyonel deneyimim olmadı ama çayırda çimende deneyebildiğimiz bir oyundu; çocukluğumuzda, 5 saat futbol oynamaktan sıkıldığımızda, akşam serinliğinde manyak gibi rugby oynardık.

kurallarını o zaman bilmezdim, hala da bilmem. kendi kendimize kural koyup oynardık. şimdi cardiff blues - connacht rugby maçını izliyorum. kalenin sağından ya da solundan, yere uzanarak attığınız gol 3 puan değerinde oluyor. yani topu alıp böyle o çizgiyi fiyuvvv diye yerde kayarak geçiyorsunuz, hehe. sanırım yatmaya da gerek yok. gidin efendi gibi koyun çizginin gerisine. öyle de olur.

"gol" olarak kabul edilen olay da şey, o kale var ya... onun çıtasının üstünden geçirmek gerekiyor topu. yani üst üste kaleler olduğunu düşünün. üsttekini vurmanız gerekiyor. sabri sarıoğlu için mükemmel bir spor bence. çok rahat 15-20 sayı kazandırır takımına bir maçta.

genel bilgi: 40 dakikalık iki periyottan oluşur bu oyun. 15 kişiyle oynanır. falan filan.
delikanlı işidir. amerikan futbolundaki gibi koruma kask falan yoktur. Irish barlara gittiğinizde (tabi old school olanlara) milletin heycanla izleyip biralarını yudumladıklarını görebilirsiniz.
Oval bir topla 15'er kişilik bir takım arasında el ve ayakla oynanan bir çeşit spor. Bazı yönleri futbol ve Amerikan futboluna benzerse de, kesintisiz oynanır ve oyunda oyuncu değişikliği yapılmaz. Rugby'de top, ayak vuruşuyla, elden ele atma ve elde taşınma suretiyle... oyuncular arasında dolaştırılır. Oyun 40'ar dakikalık iki devreden meydana gelir.

Karşılaşmada gaye topu elle taşıyarak kale çizgisinden geçirmek veya ayak vuruşuyla iki kale direği arasındaki yatay direğin üstünden aşırarak puan kazanmaktır. 12 m yükseklikteki kale direklerinin uçları serbesttir. Futbol kalelerinden farklı olarak, yerden 3 m yükseklikte yatay birer direkle bağlanmışlardır. Görünüşleri H; harfi şeklindedir. Top, ayak vuruşuyla yatay direk üstünden geçirilince puan kazanılır. Maçta topu taşıyan sporcuyu durdurmak için yere düşürmek serbesttir.

Rugby sporu, 1823'te ingiltere'deki Rugby Kolejinde bir futbol maçı esnasında bir oyuncunun atılan topu elle yakalayıp göğsüne sıkıca bastırarak rakip kaleye koşmaya başlamasıyla ortaya çıktı. Önce Oxford sonra da Cambridge üniversitelerinde oynandı. Oyun kuralları 1871 yılına kadar belirsiz kaldı. Bu sporu benimseyen kulüplerin bir araya gelmesiyle kurulan Rugby Union, oyun kurallarını belirledi. iskoçya, Galler, irlanda ve Fransa gibi ülkelerde yaygınlaştı. 1934'te Uluslararası Amatör Rugby Federasyonu (FIRA) kuruldu.

*Kaynak: Rehber Ansiklopedisi 17

edit:imla
zevkle icra ettiğim spordur. türkiyede yaygınlaşmamıştır fakat eğer türk halkına canlı ve kaliteli bir rugby maçı izletilebilseydi çok sevileceğinden eminim. oldukça tempolu ve sert bir spordur. oynaması arada can yakabilse de izlemesi keyiflidir.
ingiltere den çıkma ama futbol gibi tutulmayan harika spor. izleyene çok zevk aldırır. ama ingilterede de fazla tutulmaz futbola göre. en çok hindistan, avustralya, yeni zellenda gibi eski ingiliz sömürü ülkelerinde tutulur.
amerikan futbolunun 10 kat daha serti, kasksızı, ve korunmasızı olan oyun.

amerikan futboluyla benzerlikleri; kale direği, touchdown olayı, topu sürmek, birbirinin üzerine atlayıp durdurmak ve topun şeklidir.

farkları ise, çok çok fazladır. en başta, rugby'de omuzluk olmaz (hani şu top kadar olanlar). kask olmaz. top taşıyıcısı yere düştüğünde oyun öyle hemen durmaz, ve de bazen karşı takımlardan yedişer adam sumo güreşi yaparcasına birbirine dalar.

ingilizlerin çok sevdiği bir spordur. bayan taraftarları çok fazladır. sky sports'da çıkmaktadır.

hatta 2 saat önce leicester, cardiff blues isimli takıma penaltı atışlarıyla koymuştur, pub'daki cardiffliler bunun üzerine üzgün bir biçimde soğuk bir bardak bira çekmiştir.
Sayı kazanmanın yolları "try yapmak" ya da "gol atmak" tır.
Try, topu kale sahası (ing: in-goal) zeminine dokundurmaktır ve 5 puan değerindedir.
Gol atmak için ise, topun kale direkleri arasındaki çıtanın üzerinden aşırtılması gerekir.

Ragbi birliği maçında değişik puan değerlerine sahip üç çeşit gol vardır:

Açık alanda top yere çarptıktan hemen sonra şut çekerek atılan "drop gol". Bu tür gol 3 puan değerindedir.
Faul sonucu verilen penaltı sayesinde atılan gol. Penaltı atışı, sabit bir noktadan şut çekilerek veya drop gol şeklinde gerçekleştirilebilir. 3 puan değerindedir.
Try yapan takıma verilen şut hakkı. Top sabit halde iken veya yere çarptıktan sonra yapılabilir. 2 puan değerindedir.