rte nin kamer genc e saldiran vekilleri savunmasi

kamer genç : Türkiye'deki soygun ortada. işsizliğin boyutu ortada. Büyükşehir Belediye Başkanlarınız kamu kaynaklarını adaletsiz yönetiyor. 5.5 milyon YTL'lik lale getiriyor. Bunların ömrü 15 gün. Çankaya'ya çıkardığınız kişi, yeni uçaklar alarak bu ülkeyi yönetemez

cemaat : Doğru konuş

kamer genç: Hükümet sıralarında bir kişinin dışında kimse bulunmuyor. Nerede bu Bakanlar Kurulu üyeleri? Tayyip gelsin karşımda konuşsun, Ben ona gerekli dersi veririm

Trabzon Milletvekili Mustafa Cumhur: Provokatörlük yapma
---------------------------------------
küfürleşmeler , kavga ve linç girişimi akplilerin meclis koltuklarında zıplamaları
---------------------------------------

rte hayranı : Türkçe özürlü hatip çıkacak. Başbakan ve Cumhurbaşkanına hakaret edecek. Tek kelime konuyla ilgili konuşmayacak. Bazı siyasi parti grupları da mutlu olacak. Başkan müdahale etmeyecek, iki kez sözünü uzatacak. Bu, hoş, yakışık bir şey değil. Adam çıkmış, 'tayyip gelse' diyor. tayyip, cukurlarda değil, yükseklerde gezer

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol: Burası çukur mu?

olaylar chp ve mhp milletvekillerinin salonu terk etmesiyle sonlanır veeee

muhabir : Sayın rte ne diyonuz bu olaylara?

imam : benim milletvekillerim kimseye saldırmaz o kamer genç'in terbiyesizliği kendi kendini kameralar karşısında hırpalamış, chp ve mhp milletvekilleri de durduk yere kamer genç'i linçten korumuşlardır. yoksa benim milletvekilim hiç öyle yapar mı?

nasıl bir zihniyettir ? nasıl bir gözünün içine baka baka kuyruklu yalanın pervasızca söylenmesidir ? anlayan varsa beri gelsin..

ayrıca;
(bkz: imam ossurursa cemaat sıçarmış)

kayboldu dediğiniz adamın olaylardan nerden haberi olsun, tayyip bu, attan da düşer yalan da söyler. pardon! bilmediğin birşey hakkında yalan söylemeye uydurmak veya sıkmak denir.

(bkz: bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz)

normaldir.akp demokrasisi bunu gerekli kılmaktadır. şaşıracak bir şey yoktur.

tayyip erdoğan ın adnan menderes in abdest suyunu içtiğinin kanıtıdır. bu adam ki kendisine sayın demem. saygıdeğer bi insan olduğunu düşünmüyorum çünkü. bu adam artık işi iyice yüzsüzlüğe vurmuş kendini peygamber sanmaya başlamıştır. ve bu adamı iki kez seçen seçmen bunu görmemektedir. hala da göremez. bu adamdan nasıl kurtuluruz orasını da bilmiyorum ama bir an önce kurtulmamız gerek. darbe konusundan bahsetmedim farkındaysanız onu asla bir çözüm olarak görmüyor ve çığırtkanlığını yapanlara kafa atıyorum duyrulur.

bu olayın planlı olduğunun göstergesidir başka da hiç birşey değildir.

''krizden yeni çıktım zaten ,üzerime gelmeyin lan , hastayım ben hasta...'' nidalarıdır.
demokrasiyi özümsemenin önden gidişidir.bir ak parti klasiğidir.bizden olmayana demokratik tekmeler mantığının yansımasıdır.

7239 oyla seçilmiş bir milletvekilinin tavrına tavır.

(bkz: same shit different asshole)

benim milletvekillerim kimseye saldırmaz şeklinde yaptığı açıklamasıyla tayyip erdoğan'ın turgut özal'ın reankarnesi olduğundan şüphe edilen savunma. nerden mi bu fikre kapıldım? buyrun;

(bkz: benim memurum işini bilir)

savunmanın tamamı "benim milletvekilim şiddet uygulamaz, şiddet uygulayan kamer genç'tir" budur. inşallah parti kapatma davasındaki savunmaları da bu şekilde olur dilekleriyle.

bir milletvekilinin "tayyip yükseklerde gezer" demesiyle herhalde rte'nin uçak seyahatlerine dikkat çekmiş olabilir savını da akla getiriyor.

rte'nin kendine yakışanı yapmasıdır.
bildiğimiz gibi o ve kurmayları için "demokrasi ve insanlık" sadece kendileri için vardır.
yoksa onlarca vekilin bir araya gelip sürü halinde tek bir kişiye saldırmasının bir önemi var mi? hele ki saldırganlar akp'li oluyorsa..

bu kadarı da ayıp dedirtecek hareket. vurun kahpeye, tayyip arkanızda...

recep tayyip erdoğan'ın her yerde çığırttığı demokrasi anlayışının bir yansımasıdır. gerçi tayyip bu milletin ağzına sıçmıştır da yine sesi çıkmmaıştır yüce türk milletinin, bir milletvekili dövülmüş çok mu? bakın öyle bir demokrasi anlayışı ki; 'başbakan'dan hesap soramazsın.' diyor bir milletvekili. kimdir bu başbakan? seçilmiş değil midir? kamer genç de seçilmiştir o da seçilmiştir. kim hesap soracak bu adamdan yahu? daha dün düşünce özgürlüğünden bahseden, demokrasi nidalarıyla anayasa mahkemesine saldıran bu başbakan insanı bugün lince onay veriyor, bu nasıl bir yüzsüzlüktür anlamak mümkün değil. siz daha ne kadar uyuyacaksınız bilmiyorum. lince onay veren başbakan, sen de linçlere gelesin kaldı senin linç edilmen geçerli sebebelr fazlasıyla mevcut.

kamer gencin terbiye sinirlarini asan konusmasinin ardindan tayyip erdoganin hakli olarak kendisini savunmasidir.

(bkz: bozacının şahidi şıracı)

ya ne olacağıdı? kınıyorum, doğru bulmuyorum deseydi mesela çok şaşırtıcı olurdu. öfke hitabet sanatıdır demişti muhterem, ama sadce kendi yaptığında hoş görülmesi gereken bir sanat. buna başka birşey diyorlar aslında ya.

bir yandan da görmüş oluyoruz ki, o gelmiş bu gitmiş hiç farketmiyor, anlayış aynı anlayış, 20 yıl önce ne ise politikacıların tutumu bugün de o. ben ve benim gibi düşünenler yalnızca haklıdır!

demokrasi mi? peehhh!

(bkz: velev ki mefta olsun) *

rte: bana akp'liler adam linç ediyor dedirtemezsiniz!
gazeteci: ama görüntüler var efendim?
rte:bana görüntüler var dedirtemesiniz!
gazeteci: buyurun izletelim?
rte:bana "ananı da al git" dedirtemesiniz.
gazeteci:ama kamer genç'e vurumuşlar, bakın?
rte:bana akp ticanilerin odağı oldu dedirtemesiniz!
gazeteci:hay ben sizin....
rte:bana ekonomi zortladı dedirtemesiniz!
gazeteci:size sokrates diyebilir miyiz?
rte:evet, diyebilirsiniz, hatta sizin demenize gerek yok bakın yağcılarım demiş bile! şimdi açılan kaplıcaya gidecem...