bugün

doppler etkisiyle çalışan ve hız ölçmeye yarayan elektronik sisteme denir. hava ulaşımında ve hız kontrolü yapılan yerlerde kullanılan alettir. 2. dünya savaşı sırasında ingilizler tarafından bulunmuştur.
mersin'de kurulmuş rock grubu..şehrin en saglam grubudur..tribu barda ve çeşitli şenliklerde çıkıp çalarlar..
serhat(vokal),özkan(bas),mehmet ali(gitar),emre(davul)..

http://www.radarmusicband.com
kadrosunda ufak bir değişikliğe uraşmıtır.. mersinin en sağlam rock grublarından biridir.. vocal : SERHAT bass : ÖZKAN guitar : MEHMET ALI drums : OZAN.. yeni bestelerini http://www.myspace.com/radarmusicband tan dinliye bilirsinizdir..
(bkz: radarlive 2007)*
yeni besteleri ruhsuz yuzun ile yarmis mersinli grup.

http://www.myspace.com/radarmusicband
dikiz aynasına cd asılınca gözü alınacağına inanılan hız tespit cihazı.
-bu ne lan böyle, cd asmışsın dikiz aynasına.
+radarın gözünü alıyo, radara yakalanmıyon olum bunu asınca.
-bi sittir git bea..
tersten okunduğunda da aynı olan kelimelerden biri.
fr. radar
le radar seklindedir.
uzaktaki hedefleri mikrodalga yansıtma metodu ile tespit eden cihazdır. radarın çalışma prensibi ses dalgası yansıma prensibine çok benzer. sesi yansıtan bir nesneye doğru bağırılması halinde (örneğin bir kayalık vadide veya mağarada) bir yankı işitilir. eğer sesin havada yayılma hızı biliniyorsa nesnenin mesafesini ve genel yönün hesaplanabilir. dönüş yankısı için geçecek süre, ses hızı biliniyorsa kabaca hesaplanabilir. *
ing. radio detection and ranging kelimelerinin kısaltması olup, türkçesi radyo ile * bulma ve mesafe kestirme olan kelime grubunun kısaltması.
çevresindeki en ufak ayrıntıyı bile yakalayabilen aşırı dikkatli biri için de kullanılabilendir.
Birbiri peşi sıra verilen kısa radyo dalgalarının, herhangi bir cisme çarpınca, ses dalgaları gibi yansıyıp geri dönmesi prensibine dayanarak yapılmış bir tespit aleti. ingilizcede, radyo ile meydana çıkarma ve yerini tespit etme anlamına gelen Radio detection and rangirg kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kelimedir. Kelime olarak sözlük anlamı yoktur.

1935 yılında ingiliz bilgini Robert Watson - Watt tarafından ilk defa uygulanmış 1939 yılından itibaren ingiliz hava kuvvetlerinde, daha sonraki yıllarda da bütün dünyada deniz ve hava yolları araçlarında kullanılmağa başlanmıştır.

Radar aletlerinden bir verici ve bir de alıcı bulunur. Radar alıcısı bir anten ve bir ekrandan meydana gelmiştir. Bu alıcı, kısa dalgayı ışık dalgası haline getiren bir düzenek de vardır.

Radar vericisi, kısa dalgaları gönderdikten sonra, bu dalgalar, çarptıkları herhangi bir cisimden geri dönünce, alıcı anten tarafından toplanır. Bu dalgalar ışık dalgası haline çevrilerek ekrana yansıtırlar. Böylece, kısa dalgaları yansıtan cisimler, bu ekranda belirmiş olurlar.

Radar deniz ve hava araçları için, gidiş yollarındaki cisimleri meydana çıkaran ve yerini tespit eden önemli bir alettir.
Gerçekten dinlenmeye, ve nereye gittikleri izlenmeye değer ender yeni gruplardan biri... çok çok iyi çalıyorlar, gerçekten...
ve insanı gerçekten başka ortamlara götürebilen kaliteli müzik kavramı kanımca bu adamların yaptığıdır.
Gitaristlerinin stupları grubu amatör olarak nitelendirmemizede engel,bilmiyorum ama çok abartmıyorum ben böyle amatör grup görmedim sözlerim boş değildir sadece dinleyin...
http://www.myspace.com/radarmusicband
trafikte hız ölçme amaçlı olarak yapılan modelleri radar dedektoru sayesinde korkulu rüya olmaktan çıkmış olan alettir. hız yapıp ceza yemek yerine aleti yakalatırsak ne bok yeriz korkusu gelmiştir yerine.
trafikte yol üzerinde gizli konumda bulunan araçta hız ölçmeye yarayan cihazdır.
genellikle deniz ve hava ulaşımında kullanılan bu cihaz, gönderdiği radyo dalgaları sayesinde alış mesefasesinin uzunluğuna göre bu mesafe içinde ki somut maddelerin üzerine çarpan pals dalgaları eko olarak cihaza geri dönmektedir. bu ekolar radar alıcısı içerisin de görüntü haline cevirilip görüntü ekranına yansıtılarak cisimlerin uzaklığı ve hareketleri gözlemlenebilir.
hava kuvvetleri' nin, uçuş trafiğini denetlemek maksadıyla gökyüzü resmini inceleyen birlikleri.
silahlı kuvvetlerde bir sınıf.
mtvde klibi dönmeye başlayan britney spears şarkısıdır.
güzel bir britney şarkısıdır.
genellikle şehirler arası karayollarında şehir girişlerine, bazen arabağlantı yollarına ve nadirende otobanlara konulan bir hız tespit cihazıdır. Ülkemiz trafik kanununa göre belirlenen hız limitlerine uymamanız halinde para cezası ve ceza puanı görmenize neden olan sistemdir.

Yolculuğunuz sırasında çoğunlukla yol kenarında küçükte olsa ''radar kontrol'' şeklinde bir uyarı levhası görürsünüz. Daha sonrasında yol kenarında gittiğiniz yönün tersine durmuş bir araç görüyorsanız büyük ihtimalle radar diye tanımladığımız araçtır bu. Bu araç ön camında gözle görülebilen radar cihazı ile sizin hızınızı belirler ve bir kaç kilometre ilerde çevirme noktasına telsizle sözlü anons yaparak plakanızı falan verir. ilerideki çevirme noktasında yol daraltıldığı için araçları sırayla geçirirler ve sıra size geldiğinde hooop sen kenara geç derler. Bu arada radara yakalandığınız noktadan sonra başka yol çıkışı yoktur. Bunu belitmeme gerek yok sanırım. Ondan sonra hızınızın oranına göre yiyeceğiniz para cezası içinizde durduk yere sokağa attığınız para hissiyatını bir kaç gün boyunca yaşamanıza neden olacaktır. 130 TL den aşağı hız cezası yok bildiğim kadarıyla. Eğer yolculuğunuz sırasında karşı yoldan gelen bir araç sağında solunda başka bir araç olmadığı halde durduk yere selektör yapıyorsa emin olun ki sizi uyarmak için yapıyordur. Sizde kısa bir selektörle durumu anladım diyerek teşekkürünüzü dile getirebilirsiniz.

Tüm bunları biliyor olmama rağmen motosikletle bile (çünkü motosikletle radara yakalananı hiç duymamıştım) bu sisteme girmeyi başardığım için kendimi tebrik ediyorum.
adını ingilizce radio detecting and ranging sözcüklerinin ilk harflerinden alan radar, uzaklık, karanlık ya da sis nedeniyle çıplak gözle görülemeyen nesneleri görme, yani elektromagnetik olarak bulma aygıtıdır.
yarasalar, saniyenin yüzde biri gibi çok kısa sürelerle 50000 hertz düzeyinde sesüstü dalgalar yayınlar ve aldıkları yankılarla engelin çeperlerini, niteliğini, olağanüstü bir kesinlikle bulur, yerini belirler. bu frekanslar engellerin uzaklığına göre değişir.
elektromagnetik bulmadaysa, ses dalgaları değil, ışık dalgaları ya da elektromagnetik dalgalar kullanılır. söz konusu dalgaların frekansları saniyede bir kaç milyar hertz düzeyindedir.
radarın çalışma ilkesi, bir verici ve bir alıcı bulunmasına dayanır. verici, belli bir yöne bir dizi dalga ya da empülsiyon yollar; sonra alıcı, engele çarpıp dönen yankıyı çözümler. empülsiyon süresi çok kısa, saniyenin milyonda biri düzeyindedir. iki empülsiyonu ayıran süreyse, yankıyı dinlemeye yarar.
her radar aynı frekansla ve aynı dalga boyu üstünden yayın yapmaz; seçim, gözlemlenmek istenen nesneye ve gözlem koşullarına bağlıdır. genellikle dalga boyunun, nesnenin boyutlarına yakın olsması gerekir. sözgelimi, denizde, bir şamandrayı saptamak için desimetre düzeyinde dalgalar yollanır; ama bir uçak için on metreye ulaşan dalgalar gerekir; yoksa yankı çok zayıf kalır. üstelik sis, yağmur gibi atmosferdeki nemin soğurma olgusunu da göz önüne almak gerekir.
yankı dinleme çözümü çok güç bir sorundur. yankıları almak yetmez, bildiriyi yorumlamak önemlidir. henüz, elektromagnetik dalgalardan yarasaların sesüstü dalgalardan yararlandıkları gibi yararlanılamamaktadır. özellikle karada ya da deniz yüzeyinde bulunan radar ekranları, dalga, tepe, ağaç gibi doğal engeller ile fabrika bacaları, direkler, apartmanlar, vb. yapay engeller üstünden yansıyan dalgaların doğurduğu parazit yankıların bütünüyle yok edilememesi nedeniyle, bunları eleyip gerekeni seçmek büyük önem taşır.
(bkz: kağıt parada radar)
bir nevi; (bkz: oylama yaparken 10 saniye kuralı)
yollardaki dikenli tellerdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar