bugün

bir kısakürek şiiri.


Rabbim, Rabbim, bu işin bildim neymiş Türkçesi;
Senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi...
ya rabbim!
bu insanları sana şikayet ediyorum, duy nolur.
beni "dinsiz"likle yaftalayıp suçluyorlar. doğrudur, dinsizim.. ama allahsız değilim. deist bir aşkla tutkunum sana.. dinsizliğim de bundan ötürü zaten, sana konduramamamdan. büyüklüğünün bizi sınamaya ihtiyaç duymayacağını bildiğimden.. ve "kim sana secde edecek, kim etmeyecek?" bunu bizlere bir yarış gibi sunmaya gerek görmeden bu ilme ulaşabileceğini de...

bir takım kurallar silsilesinin senin adaletine sığdıramıyorum bazen, böyle saçmalıklar ancak insan icadıdır diyorum. bazen de sana kızıyorum, "adil değilsin" de diyorum; doğru. ama sen rabbimsen zaten yarattığının bu hislerini de anlamaz mısın? derler ya, şah damarımdan yakınsın.
kuşkuyu da, sevmeyi de, reddetmeyi sen vermedin mi bana?belki de yoksun, ama bak bunu söyleyabilmem de senin bana verdiğin bir marifet. belki benimki sadece bir duygu, belki olmanı istiyorum. belki varlığının verdiği emanla daha az canı acısın istiyorum; herkeslerin.

ve ben aslında -bir itiraf-, körleşip sana yalvarmayı özlüyorum. ah bi duyduğundan emin olabilsem..
sen ki aşkın kıblesisin,
kalbi sana dönmeyenin aşkı kabul olur mu?
kul rabbim dedikçe yaradan '' efendim kulum '' dermiş.
Rabbim bana yardım edecek ben biliyorum.
I love you.
Duâ edenin 'Rabbim' demesi; allahın 'efendim' demesinin ta kendisidir..
çok ilginçtir; inanan inanmayan, bilen ama salağa yatan, inkar eden-etmeyen tüm insani ve cin'si(cinler) yaratılmışların hesap gününde kendilerini bir şekilde savunurlarken yaratıcıya edecekleri hitap şekli.

o gün tüm varlık yaratıcısını tanır, kabul eder ve ona "rabbim" der. tabi maksat bunun şuanda bilincinde olmaktır.