bugün

vatandaşlar arasında polise duyulan saygı ya da korku yüzünden polislerin sus pus duran vatandaşlara tutunduğu tavırlardan bir kaçıdır.
bunlardır. bunlar yüzünden hayattan soğur insan. tavşanları da sevmiyorum artık. uzaktan kumandamı da...

http://img172.imageshack..../4058/110720081761ef6.jpg
zamanında gençlere yaptıkları işkenceler yüzünden sevilmemektedirler.
çoğunun nezaket ve medeniyetten uzak olması.
-maçlarda coplanmak.
halbuki adamlar görevini yapıyorlar, izle maçını yap tezahüratını hayvanlaşmadan.
adam zevk mi alıyor size vurmaktan..
normal hususi araç soförlerine iyi günler beyefendi hede hödö.. diye hitap ederken bir taksi veya dolmuş soförüne evrakları ver lan diye hitap etmesi ve kendinde o yetkiyi görebilmesi.
yaklasık 6 ay kadar once saat sabaha karşı 3 gibi taksim'de mymoon isimli mekanın barmeninin arkadaşımın o gece orda tanıştığı ve dans etmeye başladığı kızı sahiplenmesi sebebiyle gayet temiz bir dayak yeriz. bize barmen ve onun beyzbol sopası, bodyguard, garsonlar ve cevre esnaf olmak uzere 8-10 kisi köpek gibi saldırır. bunlar yavaşladığında gürültüye iki polis gelir etrafımız dağılır. durumumuz kötüdür benim yüzüm gözüm şişmiş arkadaşımın burnu kırılmıştır. polis şikayetçi misiniz diye sorar haliyle evet deriz ama barmen çoktan sıvışmıştır. polisler içeri girer mekan sahibiyle konuşurlar ve tahminen harçlıklarını alır çıkarlar. sonrasında bize alkollu olup olmadığımızı sorarlar. o saatte orda alkollu olmayan birini zor bulacağını söyleriz. polis abiler de sarhoşsanız dayağı haketmişşiniz der ve çekip giderler.

halbuki al o barmenin adını adresini koy bi gece nezarete bak bakalım bi daha yapabiliyo mu. biz zaten sopayı yiyip oturmuşuz bari bizden sonrakileri kurtar.
en ufak bir meselede polis kimliklerini göstermeleri.geçenlerde luna parka gidip gondola bindik.gondol biraz hızlandığında iki tane adam endişelenmeye başladı.sonra adamlardan biri 'durdurun, durdurun' diye bağırmaya başladı.neyse çok geçmeden gondolu durdurdular.sonrası malum.kavga çıktı.o da ne! gondoldan inen adamlardan biri cüzdanını açıp polis kimliğini çıkardı.bizim de gözlerimiz yaşardı.etme be polis abi.yazık sana.
Şu artık açıktır ki üniversiteyi kazanamayan veya kazanabileceğini düşünemeyen fazla gelişmemiş kişiler genellikle aile baskısı, garanti meslek ve para sebebiyle polis olmaya karar verirler. Henüz tam olarak gelişmeyen beyin içinde bulunduğu ortam sebebiyle bir türlü gereken gelişmeyi göstererek şahsiyeti gerekli seviyeye ulaştırmaz. bunun ardından cahillik boy göstermeye başlar.. içi boşaltılmış, her sorunu şiddetle çözebileceğini zanneden kişiler zaman geçtikçe olmayan kişiliklerinide kaybetmeye başlarlar ve faşizan bir tutum sergilerler..

Türkiye'de halk her zaman polise uzak durmuştur ve nefet ile bakmıştır.
Bunun sebepleride açıktır.
- Şiddet
- Dayak
- Polislerin kendini beyenmişliği
- Rüşvet
- Polislerin her alanda saldırgan olması
- Haklı olduğunuz bir olayda haksız taraf polis tanıdığı ise ezilmeniz
- Karakolda her türlü küfür ve şiddete başvurmaları vb... bir sürü sebep vardır.
copları, çorba paraları, ancak devlet memurlarında görülen o rahatlık *,
çoğu zaman suratlarında beliren -ben polisim,her şeyi yapmaya hakkım ve gücüm var- sırıtışları...
hiçbir boka yaramamaları, herkese daşşaklarının kılı edasıyla yaklaşıp küçümsemeleri. büyük operasyonda başarılı olabiliyorlar, ama sokak arasındakilerden hiçbir haberleri olmuyor maalesef. adamın götünü görüp robot resim çizdiriyorlar, arıyoruz arıyoruz hede hödö.
gösterilerde orantısız güç kullanmaları yüzünden.
çocuklara sorarlar;

- oğlum! büyüyünce ne olucan bakiim?
- polis olucamm.
- neden?
- onların tabancası var...

yada,

- elbise giyicemm, şapka takıcamm...

vaya,

- hırsızları yakalıycamm...

yani,

- amaç, farklı bir insan olma talebidir. otorite ve güce sahip olma, gerektiği anda o gücü kullanma hakkına sahip olma... bir nevi; babanın, anneye ve ona uygulamakta olduğu orantısız güce sahip olma isteği...

pekiyi! büyüyünce değişir mi?

hayır! onun gözünde, huzuru bozanın ne için bozduğu değil, otoriteyi bozmuş olması önemlidir yalnızca... o otorite, devlet otoritesidir ve nasıl karşı gelinebilir ki?

-ne! yapayım? acımdam geberiyorum, memur be...
-sus! arsız köpek seni... anarşik misin nesin?
-çocuğuma giydirecek don...
-bak! hele, terbiyesize bak... dövletin donu vardı da vermedi mi, dürzü?

şeklinde bir diyalogdan sonra, o polisi nasıl seversin?

lakin, belki bir gün şöyle olabilirse;

-ne! yapayım? devletin imkanı bu kad...
-sus! arsız köpek seni... lafazan mısın nesin?
-yüzde bir zamma bile bütçemiz müsait de...
-bak! hele, terbiyesize bak... dövletin trilyonlarını hortumcuya kim peşkeş çekti, dürzü?

değil sevmek, alnından bile öperim ama nerdeeee...
sonra demiş ki yılan:

sende bu evlat acısı bende bu kuyruk acısı varken bir daha dost olamayız...
Bir de sevilme nedenleri vardır ki, ne durumda olurlarsa olsunlar adres soruldumu en doğru tarifi alırsınız mutlaka yardımcı olmaya çalışırlar.
üstlerinden gördükleri muamelenin acısını halktan çıkarmaya çalışmalarıdır çoğu zaman.
1 mayıs'ı, nevruzu bahane edenlere, hakkari ve diğer bölgelerdeki göstericilere yumuşak davranışları ve devlete karşı gelenlere hafif ceza vermelerinden dolayı polisleri az seviyorum. *
izinli yök protestosunu,acımadan kafa göz dalarak, saç çekip kol kırarak dağıtırken, izinsiz türban mitingini " hanımlar biraz daha sessiz olalım" diyerek geçiştirmesi. yani efenim iki yüzlü olması, yani efenim işkenceci olması, yani efenim....gider bu..

bir çok neden arasından en kıl olduğum nedendir.
tenha bir park ortamında öpüşen iki sevgiliye açık alanda öpüşmek yasaktır diyerek işlem yapmaya kalkmaları...
iran mı lan burası?..
stadın içine kadar iki defa arama yapılmasına rağmen içerde bir üçüncü arama yapılırken (yavaaaş yavaaaş) ve maça geç kalmışken hem de, burnuna gelen kötü bir koku nedeniyle "öffff" dersen, o polis de üzerine alınıp kıllık çıkarırsa, seni ince arama bahanesiyle 5 dakika daha arayıp sonunda üzerinde kalem bulduğu gerekçesiyle maça almamaya kalkışırsa sevmemek bir yana o polisin a.........

öte yandan o polisin amirine gider anlatırsan durumu, hem de sadece "komserim öğrenciyim ben, kalem taşımam çok normal değil mi" cümlesini kullanman yeterli olursa o amirin "yaw bırakın adamı girsin maça" diye memura çıkışmasına o amire "allah razı olsun" da dersin "ulan en sarışın esmerler senin olsun" da dersin.

ama sonuçta bizim güvenliğimiz için kullanmaları gereken güç ve yetkilerini kendi egoları için kullanır bir çoğu. işte bu yüzden nefret uyandırırlar halkta.
çevik kuvvet olanların, dünyayı ben yarattım havasında yürümeleri ve takılmaları. *
düşünen insanlardan haz almamaları tek başına bir nedendir. toplumun ezik bireyleri olmalarından kaynaklı, tüm hırslarını yine kendi gibi memur,emekçi ve öğrenci olan insanlardan çıkartıyor olmalarıda tuhaf bir çelişkidir. devlet eliyle suç işlemeye ne kadar meyilli oldukları son polis cinayetlerinde de görülmüştür. zira devletin beline silah verdiği insanı doğru seçmesi akıllıca olur kanatimce.
http://www.1907.biz/2008/...n-haklarinin-teminatidir/
havadan degil cepten gelen paradir. iki güzel soze kanip anlastigin 5 lira yerine 20 lira vermektir.

edit: başlık kaymış ama hoş olmuş *
(bkz: biber gazı bayramı)