bugün

asla iki güzide kurumumuzu karşılaştıracak değilim ama son tahlilde artık bazı şeylerin söylenme zamanı geldi de geçiyor.

özellikle son 10 yılda polisimiz özellikle "teknik takip" konusundan inanılmaz yol katederek adeta faili meçhul tek bir cinayet bile bırakmamışken*; elinde her türlü teknolojik imkan** bulunan askerimiz maalesef polisimizin gösterdiği gelişmeyi gösterememiş, hatta bırakın gelişmeyi büyük bir geri gidiş yaşamıştır.*** bu geriye gidişin sebepleri mutlaka masaya yatırılmalı ve askerimizdeki organizasyon bozuklukları giderilmedir.

*http://www.sabah.com.tr/G...t-eden-terorist-olduruldu
edit: erkler arası ayrılık oluşturmanın manası yok. o yüzden düzenledim girimi.

polis de olsa asker de olsa, yumruk yine türkiye'nin yumruğudur.
teknolojik imkandan kasıt nedir acaba? ülke yüzölçümünün %97 sine jandarma bakmaktadır. ayrıca tüm cezaevleri dış koruması sınır koruması terörle mücadele yanı sıra adli mulki ve askeri görevleri vardır. hiç kimse tsk ile jandarmayı birbirine karıştırmasın jandarma tsk'nın en küçük koludur ve bunca iş yoğunluğuna rağmen görevini layıkıyla yapmaya çalışmaktadır. jandarma personeli için; sivas antep maraş adıyaman urfa malatya tokat batı görevi olarak görünmektedir, ağrı elazığ diyarbakır batman mardin erzurum van torpille gidilen kıyak yerlerdir. bu bahsettiğimiz jandarma personelinin 4 defa doğu görevi vardır. polis bir doğu yapar il ilçe merkezinde doğu görevini bitirir ayağına çamur değmez.
başarıdan anladığın ne diye sormak lazımdır?

bugün pkk'yı protesto eden 32 türk'ü tutukladılar mesela. evet çok başarılı.
askeriyenin görevini polisin göreviyle bir gören anlayışın ürettiği, siyasi amaçlı sözdür. terörle mücadelenin polise bırakılması yönündeki uzun süreli propaganda sayesinde, polisin terörle mücadelede yetkili kılınması hiç de hayırlı bir haber değildir. böylece, terörle mücadelede tüm kontrol, açılım politikasını savunan ve teröre taviz vermesinden korkulan iktidara geçecektir. "açılım politikasından vazgeçmedik" diyen bozdağ'ın dediğine bakarsak, bu kontrolün açılımı sürdürme niyetine paralel yönde kullanılacağı ve nereye varacağı belli değildir.
Polisin askerden daha çok eğitim görmesiyle eş oratanlıdır.
Eğer askerden kasıt er ise; ki öyle zaten, doğal olan başlıktır. Er vatani görevini gerçekleştirmek üzere eğitimsiz şekilde zorunlu olarak askere gider. Polis ise eğitim sonucu halkı korur.
gereksiz karşılaştırma. asker de bizim polis de, kim kimden başarılı olursa olsun yeter ki türkiye kazansın. ikisi de başarılı olmamışsa, birinin başarısı diğerini telafi etmez.
başarıdan kasıt nedir?

başarı, teröristi bir hafta içinde in deliğinde bile olsa bulup getirmektir. başarı, teknik takiple en gizli ve organize çeteleri bile çökertmektir. başarı,; kapkaçı, faili meçhulü, çeteleri bitirmektir.

başarı, teröristi elindeki heronla izlemekten bile imtina etmek değildir. başarı, 13 askeri şehit eden teröristi aylarca yıllarca bulamamak değildir. başarı, bbg evi gibi denilen sınırları bile koruyamamak değildir.
arkasında hükümet olmasından kaynaklanıyor olabilir mi üstelik asker aynı kişiler tarafından baltalanırken.. üstelik klişe:

(bkz: kime göre neye göre)
alakasizdir,birbiri ile kiyaslanmicak saçmaliktir.
bir defa en başından mantık hatası olduğunu düşündürten başlık.
-asker bilmediği bir arazi de ve sürekli olarak değişen personellerle görev yapmaktadır. polis ise avucunun içi gibi bildiği en fazla bir kaç mahalle sınırında grev yapmaktadır.
-asker sırtını yasladığı taşa dahi önce kontrol edip ardından yaslanmaktadır geçtiği yollar dahi mayınlanmış olabilir adımını kontrollü atmak zorundadır. polis ise şehir içerisinde çalıştığından kolay kolay hiç kimse şehrin göbeğine mayın döşeyemez döşese bile polisten önce sivil halk basar.
-asker her şart ve arazi de en ağır silahlarla görev yapar. polis ise mesai kavramı içerisinde şehir içerisinde görev yapar.
-asker terörist kişiyi görünce hemen bu teröristtir deme lüksüne sahip değildir çünkü alnında yazmamaktadır. polis ise zanlının eşgalini alır, mobese kayıtlarını inceler, daha önce o suçu işlemiş olanları bulur, evi adresi eşgali olan kişiyi de bulmak kolaydır ancak askerde bu durum söz konusu değildir çünkü karşınız da ateş eden kişi yarım saat içerisinde köye inip kıyafetlerini çıkarıp masum kylü olabilmektedir. kim olduğu bilinmemektedir, eşgali yoktur, yeri yurdu yoktur, adresi ya da kim olduğu belli değildir.
-polis görev alanı içerisinde mesai saatlerinde istediği yiyeceği bulup almakta sırtında 40 kg yükle dolaşmamaktadır oysa asker sırtında 40 kg yükle içecek suyunu dahi sırtında taşır. yatağı yoktur dinlenme imkanı yoktur bir parmağı tetikte uyur çünkü nereden hangi anda ne geleceğini bilemez.
-polis çoğunlukla bireysel suçlarla ilgilenmekte daha büyük organize işlerde ise çok nceden teknik takip vs ile bilgi toplanmakta uygun an ve zaman beklenmekte yeterli personel sayısı ile müdahil olunmaktadır. oysa asker de böyle bir durum söz konusu değildir nerede ne zaman ya da kaç kişilik terörist grupla karşılacağınız, ne tür silahlar kullandıkları, hangi mağarada kaldıkları, nerelere tuzak kurduklarını bilemezsiniz ve onları o mağaradan siz gidip çıkarmak zorundasınızdır.
-polis ortalama olarak bir ilin %5'lik yüzölçümüne vakıfken, asker %95'ine bakmaktadır ve polisin yetersiz kaldığı durumlarda şehir içinedeki olaylara da müdahele etmektedir.
özetle askerle polisin karşılaştırılması sonucu hiç bir yere varmaz.ikisinin yaptığı görevler ve uzmanlık alanları birbirnden farklıdır. başarı ve başarısızlık ikisini kıyaslama yoluyla doğru sonuca götürmez.
- elinde sadece 3 aylık eğitimli asker mi var, sen de polis gibi bölgeyi avucunun içi gibi bilen adam yetiştir, profesyonelleş. bunu engelleyen kimse yok, 3 aylık askeri kullanmakta direnen sensin.

- asker sırtını dayadığı taşı kontrol ediyorsa, polis de sırtını dayadığı duvarı kontrol ediyor. önemli olan sırtını nereye dayayacağının istihbaratını önceden alabiliyor musun!

- polis ülke nüfusunun yüzde 80'ine bakar, asker yüzde 20'sine.

her neyse, tartışmak anlamsız. her görevi kendi şartları içinde değerlendirmek gerekir. bu değerlendirmeyi yaptığımızda polisin askerden daha başarılı olduğu bana kalırsa tartışmasızdır.

ayrıca 90'lı yıllarda pkk'yla dağda savaşan polis özel harekatlarının askere göre nasıl başarı kazandığı ve teröristlerin nasıl tırstığı halen anlatılır. yani şartlar aynı olduğunda da polis daha başarılıdır çünkü polis profesyonelleşmiştir, poliste amatörlüğe yer yoktur.
polis ile özel harekat polisinin itina ile ayırt edilmesi gereken durumdur. şehir merkezlerindeki karakol polisleri kendi cürmleri kadar yer kaplarlar. fakat polis özel harekat ise bir efsanedir.

polis asker karşılaştırmasında, şehirdeki karakol polisinden bahsetmediğimizi ifade etmek gerektir.

pkk lılar şimdi şapa oturdular efenim.
(bkz: imamın ordusu)
fark şuradan kaynaklanmaktadır:

biri sistemin savunucusu ve bekçisidir. iktidar ne görev verirse, onu yapar. objektif değil, yanlıdır.
diğeri ise sistem için her zaman bir tehdittir. güçsüzleştirilmesi, elinin kolunun bağlanması, bütün tersanelerine girilerek bütün ordularının dağıtılması, memleketin işgal edilmesi için son derece önemlidir ve gereklidir de.
yazıklar olsun, yazıklar olsun! yılda 100'ü aşkın şehit verelim siz hâla askeri bir gıdım eleştirmeyin, eleştirenleri de vatan haini diye yaftalayın. bu kadar kolay mı kendi emelleri uğruna 92 doğumlu gençlerin ölmesini olağan karşılamak, bu kadar mı hırslısınız iktidar kavganızda!
polis özel harekatın pkk köpeklerini bitirmesidir.. desteklenmelidir, dünya kadar özel harekat polisi eğitim eğitim boşa gidiyor sonra emekli olup gidiyorlar neden karşı geliniyor anlamış değilim.. asker olan 20 yaşındaki çocukları göndermeyi çokmu seviyorsunuz bırakın eğitimli insanlar çatışsın köpeklerle,

birde şunu anlamış değilim askerin özel kuvvetler komutanlığına bağlı bordo bereli özel eğitimli askerleri var, onların 6 kişisi bir tabur askere bedel neden onları göndermiyorsunuz... neden neden neden???
bu gün oluşan mavcut durum aksini ispat etmektedir. asker, halka kapılarını açıp çadır kurarken gaz maskesi dağıtırken polis bu süreçte vatandaşı çiğnemeye çalışmaktadır. asker, polisin bu şiddetine tepki gösterirken polis, yetinmeyip askeri hastaneye gaz bombası atmakla tehdit etmiştir
Jandarma istihbarat'ın reyhanlı patlamasını önceden bildirmesi fakat hükümetin hiç bir bok yapmaması sonucunda, aslında birileri sızdırmasa kimsenin bilmeyeceği, askerin görevini icra ederek faciayı açık şekilde önleyebileceği düşünülürse yanlış önermedir. Ne biliyorsun da bu yorumu yapıyorsun, eline kaç gizli dosya geçti ?