bugün

Amerikan filmlerinin olmazsa olmaz klisesi. Sanirsin akademinin en onemli dersi bu amk.

Bir de bu isi yaparken federalleri cekistirme geyigi var.

-durum nedir george?
+etraf lanet olasi federallerden gecilmiyor dostum.
-asagilik herifler.. o coregi de yiycek misin?
+yiycem george..
-neyse.
elin amerikasının polisi kahvaltısını çay ve simitle yapacak değil ya.
bizdeki gibi polisleri hayvan yerine koyup hadi gazanız mübarek olsun gidin anayasal hakkını kullanan ve size karanfil atanları öldüresiye dövün demiyorlar ya.
bir benzeri bizim sivil ekip arabalarında görmeye alıştığımız kahvaltı tarzıdır. akabinde vay amk. bizde mi amerikalılaşıyoruz nedir.
bize uyarlanmış hali, belediye otobüsüne ücretsiz binip, esnaf lokantasında hesap ödemeden az kuru, az pilav yemektir.
donut;

yağda kızartılmış hamur halkası.

ismi bile itici mınakoduğumun.
bir sonraki evresi kimliğini gösterip durdurduğu arabaya kanun namına el koymaktır.
(bkz: o isler öyle olmuyor kocum) Türkiye de poğaça ile çay ile mümkün olabilecekken kırıntı düşer cay dökülür diye yapilmayacak şeydir.
(bkz: amerikan polisiye film klasiği)
(bkz: lanet olası federaller peşimde dostum)
(bkz: suçlu beklerken donut yiyen abd polisi lakayıtlığı)
şehirler arası yolculuk yapan kişinin kulaklıkla müzik dinlemesi, berberde gidenin gazete okuması gibi yapılması olmazsa olmaz olan abd filmlerindeki polis eylemidir.
Hayatlar ise çay ve simit.
Kilo yapar.
Birileri gene Amerikan filmi mi izlemiş acaba?

Birde foter şapka ve sessiz siren ile kasaba şerifleri yapar bunu genellikle.

Edit: hey bob bu aralar kasabada neler oluyor he. bir seri katil var adamım!