bugün

deluxe otel.taksimde'dir.
kısa bir süre önce barbaros'ta da misafirlerini ağırlamaya başlayan otel. taksim'de ki 4 barbaros'ta ki 5 yıldızlıdır. 1 ay barbaros'ta staj yaptım. inanılmaz eğlenceliydi. genellikle yabancılar iş toplantıları gibi sebeplerle gelmektedir. bunun yanı sıra bir çok ünlüyü ağırlamaktadırlar. okan bayülgen'in çektiği fotoğraflara birçok yerde rastlayabilirsiniz. ayrıca içinde piola isimli pizza restoranı bulunmaktadır ki çok methini duydum ama hala gitmeye vakit bulamadım.
Yıldızposta Caddesi'nde yer alan bölgenin en karizmatik binalarındandır aynı zamanda. Tepesinde helikopter pisti, günde 5-6 helikopter gelir gider. Sivasspor ve Karabükspor her istanbul'a gelişinde bu otelde konaklar.
barbaros point hotel için konuşuyorum: geçenlerde 1 gece konaklama imkanı bulduğum şirket kaynaklı yanlış rezervasyon sebebiyle bütün gün bastırmama rağmen 2. gece için boş oda bulamadığım hoteldir.

öncelikle belirteyim çalışanların neredeyse tamamı 'görev adamı' sıfatına uygun olarak seçilmiş kişilerden oluşmaktaydı ki her biri gayet güleryüzlü ve çalışkan insanlar.odaya yerleştikten sonra lobiye inmek için koridora çıktığınızda kat görevlileri hotele yeni geldiğinizin farkındalar ve mütemadiyen herkes 'hoşgeldiniz' diyip selam vermekte/selam almakta.

odalarda sakin ve dingin bir atmosfer hakim.yataklar şahane.geniş ve rahat.odadaki kettle'da su kaynatıp çay/kahve içme imkanı mevcut.mermer tabanlı banyosunu da beğendim diyebilirim.aynı zamanda camdan istanbul trafiğine bakarken hotelin en üst katındaki piste helikopterlerin inip/kalktığına şahit olabilirsiniz.

son olarak the game konseptli b3 katında eğlenceli vakit geçirilebilir.sadece yarış simülasyonunu 20 dakika deneyimleyebildim vaktim kısıtlı olduğundan diğer konsollara ve imkanlara bakamadım. 7 adet simulatör aynı pistte eş zamanlı olarak yarışmaktaydı.ilk simulatörde (bkz: mclaren mp4-12c) ile yarışa dahil oldum.duvara sebebiyle göremediğim diğer 4 simülatörde yarışan genç arkadaşlar (ki ikisi kızmış sonradan gördüm) 4 çeker 2 adet (bkz: lamborghini murcielago) ile kalkışta farkı attıktan sonra yarış çizgisini takip ederek onları yakalamamı yediremeyip çirkefleşerek çarpmak suretiyle beni pistin önce çimleri ardından duvarlarıyla tanıştırdılar.diğer (bkz: mclaren f1)kullanan arkadaşlarda sahile gezintiye çıkmış gibi dolaşmaktaydılar.her neyse piste geri dönüp lambocu arkadaşları yakalayıp geçtiğimde zaten son lape gelmiştik.her ne kadar takım elbisemden beklenmeyen bi sonuç olsa da yarışı birincilikle bitirdim tabi.. birincilik demişken aklıma senna geldi (bkz: ayrton senna). doğum günün kutlu olsun efsane pilot !!!!

unutmadan ekleyeyim: sanırım logitech'in konsolu kullanılmaktaydı.direksiyon konsollarda olduğu gibi sanki boştaymış gibi hissettirmekte aynı zamanda da pistten çıkınca ya da araç kayıp kontra verdiğinizde titremekte.aynı şekilde üç pedal ile manuel kullanılabilmekte ancak sanırım hep otomatik moddaydı.

genel olarak özetlersem:iyi hoş güzel hoteldir kendileri.yine iş sebebiyle ara sıra gitmekteyim.hatta bazı çalışanlarıyla tanışız.adamlar tanıyolar artık.