bugün

peygamberlerin ''günahsız, masum'' anlamına gelen ''ismet'' sıfatı vardır.

peygamberlerin hiç bir günah işlemediği söylenir dinimizde.
''yunus balık'' ne olmuş ki burda?
işlerler. Çünkü onlar da insandır.
günah işlediklerini bilmiyorum ama hata yaparlar diye biliyorum.
bazı peygamberler hata yoluyla, unutmak veya daha iyiyi terk etmek suretiyle, bizim bildiğimiz şeklin dışında "zelle" denen bazı hatalar işlemişlerdir.

Hz. Âdem'in cennette iken yasak ağacın meyvelerinden yemesi zelleye misal olarak verilebilir. Hz. Âdem, yasak meyvelerden yemekle bizim bildiğimiz manada bir günah işlememiş, daha iyi olanı terk etmiştir. Çünkü, ağaçtan yemeleri kendilerine haram kılınmamıştı ki, bir günah şeklinde düşünülsün. Neticede de, bu hatalarından dolayı cennet nimetlerinden mahrum kaldılar. Cennette günah ve sevap mefhumunun olmaması bu günahın, bilinenden başka bir şeklinin olduğu da anlaşılır.

Hz. Âdem'in yasak ağacın meyvesinden yiyerek cennetten çıkarılmasında kaderin hissesini unutmamak gerekir. Çünkü, Cenab-ı Hakk'ın insanı yaratmasındaki hikmet ve maksadın gerçekleşmesi, ancak Hz. Âdem ve Havva'nın cennetten yeryüzüne inmesiyle mümkün olmuştur.

Hz. Yunus (a.s.) peygamberlikle vazifelendirildikten sonra, kavmini îmâna davet etmeye başladı. Otuz üç yıl gibi uzun bir müddet tebliğde bulunduğu halde, yine de halk üzerinde bir tesir vücuda gelmemişti. Bu durum Hz. Yunus (as)'ın canını sıktı. Bu sıkıntıdan kurtulma ümidiyle, Cenab-ı Hakk'ın izni olmadan kavmini bırakıp ayrıldı. Bir peygamber, Rabb'inden izin almadan bulunduğu yerden ayrılamazdı. Hz. Yunus (a.s.) bu hareketiyle efendisinden kaçmış bir köle durumuna düşmüştü. (Hülâsatü'l-Beyan , II/4748)

Ancak Hz. Yunus (as)'un bu hareketi vazifeden kaçış veya vazifeyi verene karşı bir isyan manasında anlaşılmamalıdır. Hz. Yunus (a.s.) sadece ilâhî davete uymayan halktan uzaklaşmıştır. Bu hareket peygamberlerin dışındaki insanlar için hata sayılmaz. Peygamber için de azabı gerektirecek bir günah değildir.

Evet, peygamberlerin "zelle"lerine bir günah gözüyle bakmamak gerekir. Çünkü, günah azabı gerektiren bir şeydir. Peygamberler ise zellelerinden dolayı herhangi bir cezaya uğramayacaklardır.
Bilinen Türk peygamber olmadığına göre türkleri ilgilendirmemesi gereken saçmalıktır.

ilginç olan, çok bilmiş müminin "zelle" kıvırmasını olay olay açıklarken, davut peygamberin "zelle"sini pas geçmesi, yani sansürlemesidir. Üstelik yukarıda lafı geçtiği halde... Ona "zelle" demenin pek inandırıcı olmayacağını düşünmüş olmalı kurnaz.

Yahu inandığınız tanrı sizi kendi adına veya elçisi olduğunu iddia eden kişilerin adına habire kıvırmak zorunda bırakıyorsa, bu işte bir gariplik olduğunu düşünmek gerekmez mi?
peygamberlerin peygamber olduğunun delili var mı ki. peygamber olduğunu nereden bilelim. tamamen kendisinin söylemleri üzerinden birinin bu makamda olduğunu niye kabul edelim. herkesin her söylediğine göre kabul mu edececeğiz. bakırköyde tımarhanede kimler kimler var ohooo.
her işi kendi gücüyle yapan ve ol dedi oldu diye güya çok inandığını söyleyenlerce anlatılan tanrı niye aracı kullansın ve götü boklu bakteri gibi aciz ve küçük ölümlüler onun dinini neden bozabilsin hedefinden saptırabilsin ve yeniden din indirmek zorunda kalsın. tanrı kulaktan kulağa oynamaz bir şeyi ulaştırmak istese direk hedeftekilere ulaştırır peygambere gerek yoktur. bir arabın günlük hayatında geçen bir ton olayın içine girip tüm insanlık tüm evrene gelmiş bir din olamaz. windows güncellemesi gibi din mi olur. din bozulabilir bir şeyse niye tanrısal olsun.
Peygamberler de insandır ve insan günahkardır. Onların en büyük farkı "farkında" olmalarıdır. Uykuda olanlar bu yüzden onları ilahlahlaştırmayı ibadet sanır. Cehalet böyle bir şey. Derin uyku hali.
peygamber olduğunu iddia edenlerin hiç bir mucizesi olmaması. hep lafta traş masal hikaye. kendi kendine gelin güvey olma hali. kendi cahil çöl çevrsinde esip gürleyip dünyanın başka yerindeki eskimonun kızılderilinin bundan haberi yok peh peh peh kainatlara inmiş din ha.
Peygamberin yaptığı şeyin bizzat kendisi günah sayılmazsa hiçbir mesele kalmaz.

Mesela fakirsen evlenemiyorsan yolda bir kadın geçerken bakmak bile günahtır ama parası olanın kılıç çekenin kılıç çektiren peygamberin 13 karısının 6 cariyesi olması helaldir günah değildir.
Bence işler onlarda bir kul allah değil ya işlemez diyenler peygamberleri tanrilaştiriyor bence.ha nedir onlar daha dirayetli kisiler olduğu için seçilmis olabilir.
(bkz: yasak elma)
Dinin kurallarını kendileri belirledikleri için günah olan bir şeyi kendilerinin yapması durumunda bunun günah olmayacağını iddia ederlerse kim ne diyebilir?
Bkz. "diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık)."
(bkz: Evlatlığının karısına göz koymak)
Doğruyu söylemek gerekirse Peygamberin yaptığı çoğu şeyi, ahlaki açıdan biz yapamayız. Hem peygambere göre günah olmayan şeyler, bizler için mide bulandırıcı olabiliyor.
Örneğin 7 8 yaşındaki küçücük kız çocuğunu şahsen ben koynuma alıp yatamam ama bunu peygamber diye andığınız adam yapmış..
nikah kıydığı için 7-8 yaşındaki küçücük kız çocuğunu koynuna alıp yattığını nereden biliyorsun ki ?

acaba onu himayesi altına almak için yapmış olamaz mı ? zira ölümünden sonra hiç kimse peygamberin eşlerine el süremezdi., aç veya açıkta da kalmazdı...
işleyebilir gibi.
Ceza gerektiren şeyler değildir, hata kusur olur.