sigmund freud psikanalizlerinden biridir. cinsel kimliğini kazanmakta olan kız çocuklarında, erkek kimliğinin betirleyici/cinsel imge olan penisin kendisinde olmaması farketmesi sonucunda oluşur. erkek oanlara karşı haset biriktirir ve "öteki" olarak tanımlanacak diğer cinsten özellikle "baba" ile uzaklaşma olarak kendini gösterir. lakin "anne" de de bu eksikliğin fark edilmesi ile, henüz tam olarak cinsel kimliğin kazanılmadığı çocukta, özellikle de ataerkil toplumlarda büyüyen çocuklarda kadının cinsel yetersizliği olarak görür. otoritenin simgesi haline gelen penis, kız çocuklarında kıskançlık yarattığı için bu isim verilmiştir.
(bkz: elektra kompleksi)
günümüzde vajina daha değerli olduğundan freud burada çuvallamıştır. en azından türkiye şartlarında öyle.
electra kompleksi:

Sigmund Freud'un bir görüşü olan Oedipus kompleksinin kız çocukları için geçerli olanıdır. 3-6 yaş arası (fallik dönem)

çocuklarının babaya aşırı düşkün olmaları ve anneyi rakip olarak görmeleri olarak tanımlanmaktadır.

Psikanalizin mucidi Sigmund Freud çok iyi tarih biilgisine sahip olduğu için ve teorilerini geliştirirken, eski Yunan uygarlığındaki

pek çok mitolojik trajediden esinlenmiştir.
( hatta bire bir kopyasıdır )

Meselâ ölüm içgüdüsünün adı Thanatos,

yaşam içgüdüsünün adı Eros’tu.

Kendini sevmek ise Narcissus’tan mülhemdi.

Bu tanrılar Freud’un kendi narsisizmi ile büyük bir uyum içerisindeydi kuşkusuz…

Eserlerinde en çok faydalandığı san’atçılar arasında da MÖ 485–406 arasında yaşamış olan Sophocles yer alır.

Çünkü bütün bu mitolojik figürlere bol bol yer vermiştir.

Sophocles’in “Oedipus Döngüleri” içerisinde yer alan tragedyaları Kral Oedipus, Colonus’taki Oedipus ve Antigone pek ünlüdür.

Talebelerinden birine tecavüz ettiği için Pelops tarafından lânetlenen Thebes’in kralı Laius ve Jocasta’nın oğlu Oedipus

bilmeden babasıyla savaşıp onu öldürür ve karısıyla, yâni öz annesiyle evlenir ve gerçeği öğrenince gözlerini oyarak

çıldırır. Lânet gerçekleşmiştir!
( freud' un saçmalıkları.bunların hiç birini martha' ya izah edememiştir. )


oedipus kompleksi (Karmaşası) :

Freud bu temayı 3 ilâ 6 aş arasında annesine çocuksu bir aşkla bağlanarak babasına kızan erkek çocuklarını tasvir etmek için

kullanır ve buna da Oedipal Dönem adını verir.

Bu dönemdeki çocuk babasının bu aşkını fark ederek kendisini iğdiş etmek sûretiyle cezalandıracağından korkar,

buna Oedipus Karmaşası denir. Zamanla çocuk bu fikri aşıp babasıyla özdeşleşip onu benimser.

( anne babanın sevişmesine tanık olan erkek çocuğu için bu durum, babanın anneyi penisi aracıyla yaraladığı bir savaştır.)



Freud özgün eserlerinde kadın psişizmasını eksik, natamam ve olgunlaşmamış bir “ikinci cinsiyet” olarak görmüş ve kadınların

hayatları boyunca bir penise sâhip olamamanın hasretini ve hasedini taşıdıklarını iddia etmiştir.

Kendi karısı Martha’nın da akıllı uslu bir ev hanımı olmasından dâima hoşnut kalmıştır.

Ona göre kadının yeri evi, esas işlevi de anneliktir, hepsi o kadar..( bunların hiç bir önemi yoktur, deneysel psikolojide

açıklanmış ispat edilmişi teoriler değildir.)


electra kompleksi ( karmaşa ) :

Buraya kadar işler iyidir hoştur da, aynı dönemde kız çocuğu neler yaşamaktadır,

teorisinin bu kısmını da bir tarihî Yunan eserinden, gene Sophocles’in diğer bir meşhur oyunu olan Agamemnon’la

Clytemnestra’nın kızı Electra hakkındaki eserden ilhamla şenlendirir.

Buna göre, erkek kardeşinin anneleri Clytemnestra’yı öldürerek babası Agamemnon’un ölümünün intikamını almak isteyen

Electra’nın hikâyesi tam “cuk oturacaktır”.

Electra Karmaşası adını verdiği bu dönemde 4 ilâ 6 yaş arasındaki kız çocuk bir penise sâhip olamamasının sebebinin,

babasına karşı duyduğu aşk sebebiyle çok önceden annesi tarafından iğdiş edildiğini olduğunu düşünür. ,
,
istemeye istemeye annesiyle özdeşleşip onu benimser ama bu eksiklik, hasret ve haset de ömür boy sürer.

( yersen , yani verileni eksik bilgilerin nedeniyle olduğun gibi kabul edersen. )



“Çağdaş bir din” olarak kurduğu bu öğreti başta bir zamanlar veliahdı olarak bahsettiği Carl Gustav Jung ve Sir Karl Popper

gibi bilim filozofları tarafından şiddetle eleştirilir.

Hâttâ Freud’un kendi kendinin analizini yaptığı dönemde bol bol kullandığı kokainin bütün bu neredeyse hezeyan dolu

saçmalıklarına ( fikirlerine , teorilerine ) yol açtığı yazılır.

Ama bu bilimle alâkası olmayan düşünce sistemi günümüzde psikiyatriye, psikolojiye, hâttâ felsefeye ve ontolojiye sızmış,

farklı mezhep ve tarikatlara bölünmüştür. .



Electra’yı seyrederken, Sophocles’in bir gün gelip de yazdığı eserinin böyle bir saçma , kopya teoriye hizmet edeceğini

aklından geçirmiş olup

olmadığını şöyle bir düşünmekte sanırım fayda var…

( ben niye bu adamı bu kadar eleştiriyorum anlamadım, biliyorum ki, hala buna inanan sorgulamayan andavallar var )

' tanrı ' doğru yolu gösterir.