bugün

diyarbakır belediye başkanı osman baydemir'in bugün bir okul açılışında yaptığı davranıştır.

daha önceden gerginliğe neden olan davranışlarından daha ziyade yapması gereken davranıştır.

vatanın ne sıkıntılar çekilerek kurulduğu osman baydemir'e iyi bir şekilde anlatılmış olsa gerek...
adam olduğunun göstergesi "değildir". yapmış olduğu bölücü hareketlerin unutulacağının göstergesi kesinlikle "değildir".

benim için ise minnet duyulacak bir olay kesinlikle değildir, kimse içinde olmamalıdır. tiksindirici bir olaydır sadece. apo ya lider diyenler istiklal marşı söylüyor ha? iğrenç hakikaten.
zoruna gitmiştir.
blöf yapmak kolay olmasa gerek!
Ne tuhaf değil mi? Bu ülkenin bir ilinin belediye başkanı, devletten para alan bir insan, devletin kendisine koruma tahsis ettiği biri mensubu olduğu ülkenin marşını söylüyor diye, ülkesinin bayrağını eline alıyor diye seviniyoruz. Sevinmek ne kelime havalara uçacağız adeta. gazetelerde "tarihi an" yazılı manşetler. N'oluyor yaaa... ne zaman bu kadar aciz duruma düştük biz? Nasıl bu hale geldik anlamak zor. Osman Baydemir'in bayrak ve istiklal marşı açılımı bile yaptığı agresif ve kışkırtan çıkışlarından daha etkili oldu. Neredeyse adama sarılıp ağlayacağız. "Yaşasın... Sonunda bayrağımızı eline aldın. sen de bizimle marşımızı söyledin. Ne kral adammışsın meğer sen" diyeceğiz.
Irkçı değilim türküm sadece, faşist değil vatanseverim. Bu ikisi arasında fark göremiyorsanız o da sizin sorununuz olsun.

Devletin içine sokulduğu bu panik hali, bu beceriksizlik ve basiretsizlik hali hayırlara vesile olur inşallah. Ama siz de hissediyorsunuz değil mi? "Bakın... Osman Baydemir de bayrağını aldı, marşımızı bizimle nihayet söyledi, bakın askerin elini bile sıktı." diye arkadan arkadan bir ses bizi dolduruyor sanki.
doğruysa, şaşırtmıştır bizleri dumurlara ugratmıştır... ve de adam olmaya başlamıştır.
yanlışsa, aynı tas aynı hamam bu adamın değişmesini görmek için ölümsüz olmak lazım..

daha var mı ötesi....
istiklal marşını okutma teknikleri hakkında bilgi sahibi olmaya başlamış olan kişi.
okusa da okumasa da eksper türk milliyetçilerine yaranamayacaktır.
iyi niyet gösterisi olarak yapılmış olduğunu düşündüren olay. umarız ki böyledir. yoksa diğer dolandırıcılıkları gibi dünyaya bakın biz elimizden geleni yapıyoruz mesajı vermek içinse hç hoş olmamıştır.
kürtler için yanlış bilinen gerçektir bu; kürtler aslında istiklal marşını her zaman okur çünkü kurtuluş savaşında onlarda savaşmıştır ve istaklal marşını her zaman kendi marşları olarak kabul ederler.orda baydemir yerine başka birisi olsa yine okurdu.
evvela, başlığa ithafen; istiklal marşı söylenmez, okunur.

aklın geri planda bırakılıp duyguların ön plana çıkarıldığı siyasal değerlendirmeler, ne yazık ki, doğru tahlil yapma durumunu ortadan kaldırıyor. osman baydemir'e ülke içinde faşist cenahca duyulan nefret, osman baydemir'in ağzıyla kuş tutmasını bile sakıncalı hale getiriyor. adam, istiklal marşını okumasa "vay deyyuz" okusa "blöf". istiklal marşının okunduğu esnada verilebilecek iki tepki vardır: istiklal marşını ya okursun ya da okumazsın. bunların dışında bir alternatif olmadığı halde osman baydemir'in, hangisini uygularsa uygulasın, saldırıya maruz kalması, şiddetli faşistik hastalığa işarettir. hastalığın tedavisi için en yakın nöropsikoloğa başvurulmalıdır.
ateist'in kur'an okumasıyla eşdeğer bir davranıştır.
protokol krizlerinin yaşandığı dönmelerde baydemirin ipi öyle oynatılıyordu . bugün böyle oynatılıyor. önemli değildir. sembolik hareketlerdir . haticeye değil neticeye bakmak gereklidir.
(bkz: Kıyamet alametleri)
(bkz: dalgınlığa gelmek)
mahallemizin bıçkın kaavecilerinin ağırına gitmiş.

gariptir ben de darbe plancıları cumhuriyet övgüleri düzdüğünde pek şaşırıyorum.

neyse, eminim "ırkıma" kısmında yatan ırkçılığı bilerek gönülsüz okumuştur o bölümü, onun dışında elbette hiçbir ülkenin marşı ile sorunu yoktur.

ama bakın ona lâf sokanların kürdistan marşı çalınırken ve okunurken nasıl kuduracağını öngörebiliyoruz. e hazmetmek kolay değil tabi.
cumhuriyeti sindiremeyen, güneş gözlükleriyle bayram törenine katılan ülkeyi yöneten takiyyecilerden öğrenmiştir işin yolunu.
takiyedir, takiye. Siz bizimkileri bağrınıza bastınız, biz de sizin marşınıza eşlik edelim bari anlayışıdır.
bölücü terör örgütünün siyasi kolu olan birisinin milli beraberliğin simgesi marşı ne kadar içten söyleyebileceğini kestirmek zor değildir.*
ayrıca;
(bkz: fatih terim in fenerbahçe marşı söylemesi)
(bkz: aziz yıldırım ın galatasarayın başkanı olması)
(bkz: şahin k nın gay filminde pasif rolde oynaması)
(bkz: aşk-ı memnu da sevişme olmaması)

gibi durumlar ne kadar olası ise, samimi olması da o kadar olasıdır.
türk açılımıdır.
maskeli baloda aşk ilanına benzer gerçek değildir. takke düşecek kel görünecektir.

(bkz: az sonra)
"güzel günler göreceğiz çocuklar güneşli günlerin"in ilk habercilerinden biri olan davranıştır.

baydemir'in beyefendi ve uzlaşmacı bir insan olduğunu göstermiştir.

sıra bahçeli'nin kürtçe bir bayramlaşma cümlesi kurmasına gelmiştir.
milletin nezdinde zerre kadar önemli olmayan olaydır...böyle bir eyleme girişmesinden anlamlar çıkarmak da boşunadır...zihniyeti belli olan bir insanın istiklal marşını yürekten okuması mümkün değildir...göz boyamadır...ama bazıları bak o da törende istiklal marşını okudu bizde tavizler verelim aman açılıma zarar gelmesin diye beklemektedirler...
hayalarını kim tuttu merak ettiren olaydır.
türkiye cumhuriyetinin bir büyükşehirinde belediye başkanlığı yapan birinin ülkenin milli marşını söylemesinden başka bir şey değildir.daha doğal ne olabilir ki?

söylemiş olmasını büyük bir olay haline getirenler açılım diye kıçını yırtan andavallardır.

dilden çıkan söz, samimiyet süzgecinden süzülmemişse insanların sadece kulaklarında kalır.kulağımızda yarattığı anlık bir sedadan başka bir şey değildir yaptığı!
ilyas Salmandan geliyor:
"Yav veriysen dögiyler vermiysen yine dögiyler ne poğ yiyeceyimi şaşırdım"