bugün

*
marksizmin kural ve öğretilerine sıkı sıkıya bağlı olmaktır.
kaba bir tanımla gelenekselci marksit anlayıştır, daha tutucudur.
kendilerine post-marksist diyen bir takin bilim insaninin niteledigi akimdir. marksizmin temel dinamiklerini savunmak anlaminda kullanilmaktadir.

(bkz: bilimsel sosyalizm)
marx'ın düşüncelerine sadık kalan çizgidir. politik mücadelenin sınıf mücadelesine indirgendiği anlayıştır.
Karl Marx'ın 1883 yılında ölümünden sonra, onun kuramlarını takip eden marksistler arasında çeşitli uyuşmazlıklar başladı. Ardından marksistler iki gruba ayrıldılar bunlardan biri Ortodoks Marksistler diğeri ise Revizyonist marksistlerdi. Ortodokslar Marksizmi basit bir düzene sokmak ve sistemleştirerek düzenlemek, belirsizlik ve tutarsızlıktan arındırmayı amaçlarlar. Bazı düşünürler [1] ise onları;Marx'ın öğretilerine tamamen inanan, noktasına virgülüne dokunmadan benimseyen grup olarak tanımlar.
liberal yaklaşımın öncüsü sayılabilir. ben sayarım.
türkiye marksistlerinin tümünün bir şekilde az ya da çok bulaşmış oldukları bir çeşit fikirsel hastalık.

tabii her boku tek bir şey üzerinden açıklamaya çalışırsan sıçarsın böyle.
dini, özellikle hristiyanlığı kafa yapıcı olarak tanımlayan düşünsel protesto denilebilir. ortodoks marksizme göre tüm dini inanışlar fostur ve ortadan kaldırılmalıdır.
marks'ı bir bilim adamı olarak değil, peygamber olarak gören anlayıştır. her olayı açıklamak için aynı bakış açısı kullanılır, ve aynı kavramlarla işi anlayabileceğini sanar. emperyalizm, kapitalizm ve burjuva baş düşmanı ve tüm kötülüklerin anası, proloterya ise tüm kötülüklerin panzehiri, halkların kurtarıcısıdır. marksist görüşün savunucularının makalelerinde derinlikten ve olayı anlama çabasından ziyade, marksı haklı çıkarma, minareyi kılıfa uydurma çabası vardır. marksın yanılmış olabileceği, kavramlarının her durumu açıklamada kullanılamayacağı akıllarının ucundan geçmez.
sanattaki sosyalist realizmin saf-kan ideolojik, "hardcore" atasıdır. ortodoks olması özgürlüğünü sinir bozucu bir şekilde kısıtlarken, kendisi gülünç bir el sıkışmayla ideolojisine bağlılık yeminini eder, gerekirse kan döker, kirli oynar, kaçak güreşir; ama yine aynı suratla o güzel hedefleri, kardeşliği, eşitliği dilinden düşürmez. karşısına zenginden çalıp fakire koşulsuz dağıtan bir çeşit kapitalist robin hood dahi çıksa, "amerikan domuzu" diyerek canını almaktan çekinmeyecektir.