ülke adına endişe verici sorunlar arasına dahil edilecek durumdur ve planlı olarak yapılan hainlikler arasındadır.
önlenmesi zordur...
fakat, faillerine emsal teşkil edecek kararlarla bir nebze caydırıcı olabilir.
rantçıların işine gelmez böylesi ama, gelecek nesiller adına en azından umut verici olur.
Bir yaz trajedisi.
nedense hep tatil dönemlerinde olandır.
büyük çoğunlukla sıcak havadan daha sonrada insanların yapmış olduğu eylemler sonucu çıkar. türkiye de haziran da bu kadar çok orman yangının olması pek iklimle alakası yok gibi. sabotaj ihtimali çok yüksek.
geçen yaz güneydeki tatil beldelerinde çok sayıda çıkmış ve bodrum'a gitmeme engel olmuştur.
ŞEREFSiZ
iki günden beri uyku tutmuyor
Ormanın suçu ne yakan şerefsiz
Asker-Polis-itfayeci yatmıyor
Köpek leşi gibi kokan şerefsiz
Ormanın dili yok sana sövmeye
Börtü böcek gücü yetmez dövmeye
Sende yürekmi var Vatan sevmeye
Domuz hınzır gibi bakan şerefsiz
Eyy Vatan haini satılmış köpek
Bin terörist etmez bir tek kelebek
Vatan Bayrak orman ağaç ne demek
Bütün değerleri yıkan şerefsiz
Belen iskenderun şu Sarımazı
iki günden beri çekiyor sızı
Hedefmi aldınız güzel Arsuzu
Başını lağıma sokan şerefsiz
Gül Ahmedim derki gözlerim dolmuş
Bu kahbelik size dededen kalmış
Bir haber duyaydım belayı bulmuş
Boynunu urganlar sıkan şerefsiz.
(GÜLAHMET)
Eğer bu yazı doğruysa vah ki ne vah...
iBB'nin elinde orman yangınlarında kullanılması gereken müthiş bir teknolojik sistem var.
itfaiye Daire Başkanlığı'ndaki bu sistem ile denizin dibinden suyu çekip kilometrelerce öteye tazyikle göndermek mümkün.
Ama bundan imamoğlu'nun haberi yok.
Bilmiyor.
Göreve getirdiği itfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak da sistemden habersiz.
Çünkü itfaiyecilikle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor.
Zamanında CHP'den Bayrampaşa Belediye Başkan adayı olmuştu.
Seçilemeyince itfaiye Daire Başkanı yapıldı.
CHP'ye yakışan bir "liyakat" örneği işte!
istanbul Büyükşehir Belediyesi itfaiye Daire Başkanlığı'nda bulunan sistemin adı: AHTAPOT...
AK Parti döneminde istanbul itfaiyesine kazandırılan AHTAPOT 60 metre derinden aldığı suyu 15 kilometre öteye taşımakla kalmıyor kollara ayrılarak dakikada 8.5 ton tazyikli su basabiliyor.
Yani bu sistem sayesinde söz gelimi Marmaris'te denizden çektiğiniz suyu kilometrelerce ötedeki yangın alanına 15 ayrı koldan, yüksek tazyikle taşıyabiliyorsunuz. Bu sistemden iBB'nin elinde 4 takım var. Yani Marmaris, Köyceğiz, Milas ve Manavgat'a 4 ayrı sistem gönderilebilir.
Van depreminden sonra Erciş ilçesinin içme suyu ihtiyacının aylarca AHTAPOT ile karşılandığını hatırlıyorum.
Merak edenler itfaiye. ibb. gov. tr adresinde "Araçlarımız" bölümüne bakıp sistemin özelliklerini öğrenebilir.
AHTAPOT orman ve kara yangınlarında su kaynağına uzak yerlere su temini için geliştirilmiş bir sistem...
Daha 2 yıl öncesine kadar her kritik olayda kullanıldı zaten. Ama şu an iBB'yi yönetenler "aşırı liyakatten" olsa gerek bu sistemin varlığından habersiz.
istanbul itfaiyesi Ak Parti döneminde Dünyanın en donanımlı itfaiye teşkilatı unvanına kavuşmuştu.
CHP'li yönetim ile koca teşkilat perişan edildi.
itfaiyecilikten habersiz Remzi Albayrak ile sınırlı kalmayan partizan kadrolaşmayla birlikte teşkilatta işi bilen yönetici kalmadı.
CHP'lilerin yakınları itfaiye kadrolarına dolduruldu, akrabaları CHP'de yönetici olan er rütbesindeki personel müdür tayin edildi, yandaş sendikacılar hiç bilmedikleri işleri yönetmekle görevlendirildi, sendika değiştirmeye zorlanan ve buna direnenlerin rütbeleri düşürüldü.
imamoğlu THK'nın külüstür uçakları üzerinden siyasi şov yapmaya çalışacağına işine baksın.
Belki bu sayede "AHTAPOT" ile birlikte şu an orman yangını alanlarında kısmen de olsa rüzgar yönünü değiştirebilecek "DUMAN SAVAR" sisteminden de haberdar olup bölgeye gönderebilir.
Aytekin Akkaya
imamoğlu "Memleket yanarsa AK Parti zarar görür" düşüncesinde değilse AHTAPOTLARI acilen yangın alanlarına göndermeli...
Hem artık "haberim yok" diyemeyeceğine göre..!
Akşam gazetesi Serkan Fıçıçı
kanun bu konuda der ki ;

görsel
uludağ sözlük moderatörleri lütfen sol frame-da ilk başlığı türkiye yangınları olarak sabitleyin. olup bitenlerden haberdar olalım. yeni yangın ocakları varsa, ordan duyurulsun.
Bir yerde yangın sönsün diye beklerken diğer bölgelerde yangın çıkıyor. Keşke sıkı tedbirler alınsa, kasıtlı yapıldığı çok belli olan yangınlardır.
yakan, görevini ihmal eden, ilgilenmeyen... o canım ormanların bu hale gelmesinde emeği geçen herkesin teker teker aq!

(isterseniz cimere yazın).
Bu ülkeden öyle lafta veya sosyal medyada artistlik için değil, gerçekten nefret etmiş birisi olarak sikimde olmayan felaket. Tohumuna para mı saydım amına koyim. Size felaket, bana bereket.
Orman yangını, memleketin boğazını sıkarak nefessiz bırakılmasıdır.. kendi ahenginde ve düzeninde süren bir döngünün, yaşamın canice bitirilmesidir.. Tabiatın gözyaşı bile dökemeden bitmesidir..
Bir adam hazreti Ömer'e gelir.
Filan yer yanıyor.!
Hazreti Ömer git o yangını geri çevir der.
Adam gitti nasıl geri çevireceğini bilemediği için geri gelir.
Tekrar hazreti Ömer'e gelir yangın sönmedi der.
Hazreti Ömer tekrar,
Ben sana demedim mi yangını geri çevir, git yangını geri çevir.
Adam gider. Bakar tabii ne yapacağını bilemez hazreti Ömer'in yanınada gelemiyor.korkuyor
Yüzünü yangına doğru çevirir Allahu ekber der.
Öyle deyince, yangın bir anda söner.
Tabii ki bunu canı gönülden söylemekle mümkündür.
Yani yangın büyüktür evet.
Kuvveti vardır her şeyi yakıp kül eder ama, o yangını kuvvetlendirenin üzerinde asıl kuvvet varki, ateşin kuvveti buraya kadar geçer ve söner.cunku yangına izin veren Allah söndüren yine odur.ateşte kuldur.emre itaat eder.hz ibrahim ateşe atıldığında Allah ateşe emretti.ibrahime serin ol !
Ateşte onu yakmadi.biçakta kuldur.hz ismail kurban edileceği zaman, Allah bıçağa emretti.babasi ne kadar uğraştiysa bıçak onu kesmedi.sinirlendi biçak kesmedi diye o hızla taşa çaldi.
Bıçak taşı ikiye böldü.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
Hanginiz bir yangin görürse, Allahu ekber desin.
Hadisi şerif..
https://www.internethaber...ni-buyutuyor-2199066h.htm

hadi buyurun solakLar ya bu adam şimdi başımızda olsaydı ne olurdu ALLAH MUHAFAZA.
ya bu yangınlar anında 99 depremindeki hükümet olsaydı halimiz ne olurdu acaba düşünmek bile istemiyorum.
https://www.haber7.com/gu...kullanan-tek-ulke-turkiye
https://www.facebook.com/...zz/videos/509202596831508
https://www.facebook.com/...amp;set=a.130374780706222
https://www.facebook.com/...amp;set=a.748800615213070.
Uçak: 1 saatte 2 defa su atıyor
Helikopter 8 defa
Uçak: 1 saat maliyet 71.500 TL
Helikopter: 26.000 TL
Uçak sadece deniz baraj gölden doldur boşalt yapabiliyor.
Helikopter bunun gibi 3.600 yangın göletinden yurdun her yerinde doldur boşalt yapabiliyor.
ALINTI.
Fuat Ünsal
12s ·
3 gündür saçını tarayanlar için .....
OrmanBölgeŞefi
@SefiBolge
·
1️Yangın uçağı ve yangın helikopteri konusunu kısaca açıklamaya çalışacağım.
Ülkemizde 2009 yılına kadar yangınla mücadelede amfibik uçak değil, havaalanı dolum şeklinde uçak kullanılıyordu. Uçaklar su kaynaklarından değil, sadece havaalanlarında su alımı yapabiliyordu.
2️ 2009 yılından itibaren deniz, göl, barajlardan su alabilen amfibik uçakları kullanmaya başladık. Havaalanı dolum uçaklar 1.5 ton su alabilirken, 2009 yılındaki amfibik uçaklar 4.5 ton su alıyordu. 2020 ve 2021 yıllarında ilk kez kullanılan amfibik uçaklar ise 10 ton su alıyor.
3-Yine ülkemizde 2020 yılına kadar 2.5 ton su alabilen helikopterler kullanılırken, 2020 ve 2021 yıllarında ilk kez 3.5 ton, 7.5 ton ve 10 ton su alabilen helikopterler de kullanılmaya başlandı. Yani özellikle 2-3 yıldır yangınla mücadelede hava gücü ciddi derecede güçlendirildi.
4-2021 yılında 3 adet amfibik uçak ve 39 adet su atar helikopter kullanılıyor. Kullanılan hava araçlarının toplam su kapasitesi 2018 yılına kadar 80.000 ton iken, 2021 yılı itibariyle 148.000 ton oldu
5-Yangınla mücadelede uçak mı yoksa helikopter mi daha kullanışlı sorusuna gelirsek; her iki hava aracının da kendine göre avantajı ve dezavantajı bulunuyor. Helikopterler birçok su kaynağından su alabilirken, uçaklar sadece deniz, göl ve büyük barajlardan su alabiliyor.
6- Uçaklar hız yaparak özellikle dış yangınlara daha erken intikal ederken, helikopterler kısmen daha geç intikal ediyor. Helikopterlerin manevra kabiliyeti yüksek olduğundan her bölgeye rahatça müdahale edebilirken, uçaklar bunu yapamıyor.
7-Uçaklar yüksek kapasitede su alabilirken, helikopterler daha düşük kapasitede su alabiliyor. Uçaklar her su kaynağından su alamadığı için su atma süresi uzuyorken, helikopterler birçok su kaynağından su alıyor ve seri şekilde su atabiliyor.
8-Su kaynaklarının olmadığı ve yangın riskinin yüksek olduğu bölgelerde OGM tarafından tesis edilmiş 4.006 yangın havuzu/göleti bulunuyor. Helikopterler en yakın yangın havuzu koordinatına yönlendiriliyor ve duymadığınız birçok yangın bu sayede büyümeden kontrol altına alınıyor.
9-Her yangında uçak ya da helikopter kıyaslanıyor ama kara gücü unutuluyor. Kamuoyunda uçak ve helikopterler kadar yer almasa da, kara unsurları en önemli gücümüz. Birçok yangına helikopter ve uçak daha havalanamadan 12 dakika gibi sürede kara araçlarıyla ilk müdahale yapılıyor.
10-2021 yılı itibariyle 1078 arazöz, 281 su tankeri, 2270 ilk müdahale aracı, 181 dozer ve 501 iş makinası olmak uzere toplam 4311 adet kara unsuruyla yangınlara müdahale ediliyor. Geçen yıllara kıyasla kara gücü de ciddi oranda arttı..
11-Tüm bunlara ek olarak tüm hem hava hem de kara gücümüzün artmasını tabiki istiyoruz. iklim değişikliği ve küresel ısınma etkisini her yıl daha fazla hissettiriyor. Bu sebeple özellikle son 2-3 yıldır hava ve kara gücümüz ciddi oranda arttırıldı.
12-Sonuç olarak yangınla mücadelede uçak ve helikopterleri kıyasladığımızda; her ikisinin de olması gerekiyor. Ülkemizin dağlık, engebeli arazi yapısını dikkate aldığımızda ise birçok yangında helikopterlerden çok ama çok daha fazla verim alıyoruz.
13-Bazı ülkelerin çok fazla miktarda uçakları olmasına rağmen, aylarca yangınları kontrol altına alamadıklarını da görüyoruz. Orman yangını doğal bir afet ve dünyadaki olumsuz etkisini her geçen gün arttırıyor.
14-Ülkemizin orman yangınlarıyla mücadelede ileri seviyede olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hava şartlarının yangın için çok müsait olduğu günde iki günde 58 farklı noktada yangın çıkıyor/çıkartılıyor ise bunun mücadelesi tabiki zor olacak ama başaracağız.
15-Orman Teşkilatı iki gündür cansiparane bir mücadele veriyor. Bir yandan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği, bir yandan ormanlarımız diğer yandan da ormandaki canlarımız için çabalıyoruz. Sadece yangınlarla savaşmıyoruz aynı zamanda vatanı da savunuyoruz.
insan eliyle bilinçli veya kaza ile yapılanı bir felakettir, doğa katliamıdır.

Ancak doğal yol ile gerçekleşen yangınlar tam olarak böyle ele alınmamaktadır. Alan orman alanı olarak görülmeye devam ettiği takdirde daha sağlıklı bir ekosistem için şart olarak görülmektedir.

"Bilimsel araştırmalar orman yangınlarının ekolojik yararlarının, genellikle zararlarından fazla olduğunu gösteriyor. Örneğin:

- Yanan organik maddeler geride çok verimli bir kül örtüsü bırakıyor. ilk yağmurla birlikte küldeki verimli maddeler çözülerek toprağa karışıyor ve üzerinden yangın geçen alanın bereketini artırıyor.

- Doğal hayat yangının hemen ardından tekrar başlıyor. Birkaç hafta içinde kül tabakasının altından yeşillik başveriyor. Yangından önce ağaçlardan düşen tohumlar, toprak altında yangından korundukları için, küllerle gelen verimlilikten de yararlanarak hemen filizlenmeye başlıyorlar.

- Yeni filizlenen ağaçlar, güneş ışığını gölgeleyen büyük ağaçlar olmadığı için çok daha hızlı büyüyorlar.

- Hastalıklı ve yaşlı ağaçlar yandığı için zararlı böcekler de yok oluyor.

- Yanmış ağaçlar kuşlara kuluçkalık, memeli hayvanlara barınak görevi görüyor.

- Sonuçta orman yangınları, sağlıklı ekosistemlerin oluşmasında ve biyolojik çeşitliliğin zenginleşmesinde katalizör rolü oynuyor.

Bunlar tabii ki doğal nedenlerle çıkan ya da kontrollü olarak çıkarılan yangınlar için geçerli. Ve tabii yanan orman alanının, yangının ardından hemen yine ağaçlandırılması veya en azından orman alanı olarak korunması koşuluyla."

Muğla, antalya teke yöresi, Anamur taşeli yöresi, mersin, Kozan, Osmaniye yöreleri doğal orman yayınlarının en çok görüldüğü yerlerdir.
Kısacası Akdeniz ikliminin hakim olduğu orman bölgeleri.

Ancak Muğla ile Antalya'daki tüm yangınlar doğal mıdır ona kesin bir şey diyemem.

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
kaç gündür ülkenin her yerinde aralıksız gerçekleşmektedir.

akdeniz ahalisi olarak normal helikopterden daha çok ses çıkaran, bu yangına su taşıyan helikopterlere artık aşina olduk.
şehrin üstünden, köylerin, yaylaların üstünden giden sayısız helikopter.

ve arkadaşlar pek tahmin ettiğiniz gibi söndürülmüyor orman yangını.

ilerlemesi muhtemel yerlere doğru çevresi kesiliyor önce.
sonra her ne kadar su ile söndürülmeye çalışılsa da, daha çok kendiliğinden sönmesi bekleniyor.

ve o yangında çam kozalakları sıcaklığın etkisiyle bildiğiniz bomba gibi patlıyor.
zaten yangının yayılmasının en önemli faktörlerinden biri de kozalak. kozalak parçası patlama etkisiyle alev topu misali mermi gibi çevreye yayılıyor patlamanın etkisiyle.

yangının alevinden ziyade bu patlayan kozalaklar yüzünden ateşe yaklaşmak imkansız bir hal alıyor.

bu bilgiyi neden verdim bilmiyorum.
onlarca hatta yüzlerce yılda gelişen ormanlae yangınlar nedeniyle birkaç saat içinde yok olabilir. 2016 yılında ülkemizde 3.188 irman yangını gerçekleşmiştir. 304 adet orman yangınının yaşandığı muğla listenin en başında yer alır.