bugün

Sözlük yazarlarının sevdiklerini niçin sevdiklerini sorguladıklarında kendi içlerinde buldukları cevabın başlangıç kısmıdır.
-Beni hâtâlarımla kabÛl edebiliyor.
-Kendisinden çok beni düşünüyor.
-Canım sıkkın olduğunda moralimi yerine getirmek için elinden geleni yapıyor.
-Beni herkesten çok seviyor. Ve beni herkesten çok seviyor.
-Geçmişimdeki hÂtÂların geçmişimi ilgilendirdiğini, önemli olanın bugün ve yarın olduğunu düşünüyor.
-Benim sevdiğim aktiviteleri yapmaktan, sevdiğim filmlere gitmekten keyif alıyor.
-Elimde değil. içimden gelerek seviyorum.
bana ihtiyacı yok şeklinde tamamlanabilecek cümle.
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
seviyorum lan var mı ötesi, çünküye gerek mi var.
Gerçekten sevse nedenini bilmezdi insan.
Gerçekten sevse nedenini bilmezdi insan.
onu seviyorum çünkü onu sevmek için bir nedene ihtiyacım yok.
çay yapıyor. Çay veren adam hiç kötü olur mu ?
sabah insanı mutlu eden tek şey günaydın sevgilim mesajıdır.
çünküsü yoktur. insan sevmişse sevmiştir, çünküsü olmaz ki azizim.
Her gördüğümde, aklıma her geldiğinde deliler gibi mutlu oluyorum. Her sabah uyandığımda aklıma ilk gelen o oluyor.
Çünküsü yok. Ama o beni sevmiyo o ayrı. Evet, bunu bildiğim halde hala seviyorum.
Çünküsu yok. içimden bi his onun eşim olacağını söylüyor çünkü..
Onda kendimi görüyorum
.
(bkz: eşeğin zikinden dolayı)
Çünküsü vardır. Çünküsünü kabÛl etmeme, kabûllenememe vardır.
tamamen karşıtlıklar üzerine kurulan bu hayatta; kendime yakıştırdığım güzel erdemlerden birini yaşıyorum. geceyi anlamlı kılan gündüz, iyiyi anlamlı kılan kötü, siyahı beyaz... tüm var olan bu karşıtlıklar içinde kendine karşı hiçbir olumsuz ifade işitmeyecek kadar asil ve nedensiz tek bir eylem vardır. o da sevmektir. insanın sevmek için hiçbir nedene ihtiyacı yoktur. sebepsiz seviyorum onu. beklentisiz, korkarak, üzerine titreyerek, düşünerek, özleyerek... hissederek ve isteyerek...