bugün

bağlı olunan bir topluluğun tamamiyle tüketime yönelerek kendisini pazar, bazı girişimcileri de ortak çalışan satıcılara dönüştürmesi sonucu söylenebilecek cümle. bilindiği üzere sömürge ülkelerde -istenmeyerek de olsa- telafuzuna sıkça rastlanmaktadır. *
(bkz: ab kıskacında türkiye)
--spoiler--
1978'de çok ilginç bir gelişme oldu. Yunanistan üyeliğe müracaat etti. Ortak Pazar Yunanistan'ın üyeliğini geciktirmek için Türkiye'yi de davet etti. Ama Ecevit hükümeti bu daveti kabul etmedi. Birinci elden biliyorum. Ecevit ve ekibi, sanayileşmenin ancak yüksek koruma duvarları arkasında mümkün olduğunu sanıyordu. Kendi kendine yeterli, devletçi ve otarşik bir ekonomi isteniyordu. "Onlar ortak biz pazar" sloganına inanıyorlardı.

işte, tarih böylesine cilvelidir. Türkiye "onlar ortak biz pazar" diye diye 1970'lerin sonunda Ortak Pazar'a girmedi. 25 yıl geçti. Hakikaten onlar ve başkaları ortak oldular. Türkiye ise pazar statüsünde kaldı. Öngörüler gerçekleşti. Bravo!
--spoiler--

(bkz: Asaf Savaş Akat) *