bugün

entropi yasasından, kaos teorisinden haberdar olan insandır. aradığı şey hep en üsttedir, sorun yoktur.
kaybettiği bir şeyi ararken koltuğun arasına sıkışmış çorap ve benzeri eşyalar bulan insandır.
her aramada odasını biraz daha keşfeden tiptir.

farklı türlerinden örnekler:
doğumgününe üç gün kalmıştır. odasına girer. gömlek ararken yeni bir sweatshirt bulur. üç gün boyunca annesine 'bana aldığınız hediyeyi buldum ama çaktırmıyorum' tribi atar. üç gün sonra da o sweatshirt'ün hep var olduğunu, dağınıklıktan bulamadığını öğrenir ve bileklerini keser.
(bkz: beni tanidilar siz kaçın) * *
evet o benim..benim bu konudaki tezim odanın kendi kendisini dağıtabilen bi organizma olduğu yönündedir.
zeki, çevik ve 'düşünceli' insandır. *
(bkz: kendi içinde düzeni olan dağınıklıklar)
bunalımdaki genc belirtilerini gösteren insan.
kısaca pasaklı diyoruz bunlara. akılları bir karış havada olur bunların. ne nerede diye düşünmediklerinden, hayatlarına bir çeki bir düzen vermediklerinden sorunlar yumağı ilişkilerinden annelerini babalarını filan sorumlu tuturalr. sonra gelsin deprasanlar gelsin antiler. (bkz: zibidiler sizi) (bkz: dağılın)
dağınıklık fetişistidir. gerçekten bazı insanlar dağınıklıktan hoşlanır. yerlerde kokan çoraplarını görünce zevk alır ya da yatağının toplanmamış olduğunu görünce kalbi güm güm atar. yaradan öyle yaratmıştır.
aslında o oda dağınık değildir. mesela fırlatıp atılmış sanılan bir kazak, altındaki iç çamaşırını gizlemek için zekice yerleştirilmiş bir örtüdür. ya da odaya gelen birinin eşyalarını karıştırıp gizli şeylerini ortaya çıkarmasını engellemek amacıyla oda tiksinç bir halde bırakılır.
odam kireç tutmuyor beLki bu yüzden odam dağınıktır..
ü$engeçlik insanlarıdır çoğu zaman... orası burası dağınıktır, oda birbirine geçmi$tir ama tembellikten yerlerinden kalkıp birkaç bir $ey düzeltemezler. yoksa ona da acı verir odasını öyle görmek. onun da içini sıkıntı basar.
öncelikle;
(bkz: buyrun benim)

sonrasında...
lan hayatımı toplayamadım ki, odama sıra gelsin diyen insandır...
gereksiz insan topluluğunun ta kendisidir.bir insan kendi eşyalarını neden dağıtır ki?
bu kişiler belirli zaman aralıklarıyla mecburiyetten odalarını toplarlar; ama sorun işte o andan sonra başlar. dağınık gibi gözüken oda da istediği şeyi rahatça bulabilen kişi, yeni toplanmış oda da var neyin nerede olduğunu hatırlamadığı için ya da eskisi gibi bir şeyi ararken odanın altını üstüne getirmeye kıyamadığı için aradığını bulamaz. bu tip insanların "odanı toplasana" tarzı konuşan insanlardan uzak durması tavsiye edilir. *
dünyanın fani olduğunun bilincinde olan, şu üç günlük dünyada oda dağınık olsa ne olur toplu ne olsa ne olur felsefesini benimseyen erdemli insan topluluğudur.
aradığı herşeye bir el uzaklığında olan insan...*
bunlar genelde üşengeç,tembel,rahat,uykuyu seven tiplerdir.genellikle odasının 1 metrekarelik bölümünde yaşayan,ihtiyacı olan herşeyi bilgisayar masasının üzerinde bulunduran,gitarının ve amfisinin hemen yanında olduğu kişilerdir.
(bkz: yaramaz)*
bezginlikten doğan bir eylemdir..
(bkz: bezgin bekir) odası dışında hayatı ve kendisi de dağınıktır...bu tip insanların da sloganı hazırdır bırak dağınık kalsın .
odasının dağınınklığı umrunda olmayan insandır. (bkz: ben)
yorgunluk, stres kısacası yoğunluktan kimi zamanda tembellikten kaynaklanan durumsalın içindeki insan. ama ne hikmettir ki ne aranıyosa anında bulunur, tecrübeyle sabittir.
sürekli bir gaz odasını toplayacağına kendi kendine söz veren, sonrasında bunun asla olmadığını idrak edip kendi yakasını bırakmış insan modelidir. bu tip kişiler sıklıkla anneleriyle de bu konuda sorun yaşarlar ve 'kızım/oğlum odanı topla' veya 'kızım/oğlum kaybolacaksın bu odanın içinde' 'sen ilerde evlenince ne yapacaksın çok merak ediyorum, çöp ev olur senin evin' şeklinde nidaları mütemadiyen dinlerler. ev halkınında konuşmaktan bıktığı noktada * gerçek mutlu hayat başlamıştır. kimse karışmaz ve herkes alışmıştır kişinin dağınıklığına. hem aradığını bulabildikten sonra neden olmasındır. kıyafetlerin yeri kime göre dolaptır? belki de o kişi kıyafetlerini yere 'yerleştirmek' istemektedir, olamaz mıdır?
bunlar bir takım felsefeleri benimsemişlerdir muhtemelen, şöyle ki;

1)üstünden çıkarırken fırlattığın noktayı üstünden bir kaç gün geçtikten sonra hatırlayabiliyorsan toplayama lüzüm yoktur.
2)gece de aynı yatağa girecek ve dağıtacaksan toplamaya lüzüm yoktur.
3)bir kere giydiğin çorabı yıkanana kadar ikinci kez giymeyeceksen toplamaya lüzüm yoktur.
4)arkanı toplayan biri varsa toplamaya lüzüm yoktur.
5)kimse görmüyorsa toplamaya lüzüm yoktur.
6)dağınıkken de mutlu olabiliyorsan ve seni rahatsız etmiyorsa, odanında kapısı kapanıp ailende bunu görmeyecekse toplamaya lüzüm yoktur. * *
aradığını hemen bulabilen, en asil duyguların insanıdır.
ayda yılda bir de olsa odasını temizlemeye niyetlendiği zaman annesinin gözlerini yaşartan, anneannesinden tebrik telefonları alan evlattır. o, dağınıklığı hayat tarzı edinmiştir. pasaklı yaşamıştır, pasaklı ölsündür.

(bkz: sözlükte bırak dağınık kalsın cephesi)