bugün

Geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince , diye devam eden cümlede sıkıntı var . Hiçbir insan başka bir insanla geçinemiyor diye dayakla terbiye edilmesi mümkün değil bunu tartışmaya gerek yok . illa kitapta yazıyor diye de bunun savunulacak bir tarafı yok . Gel gelelim çevirilerde çok büyük sıkıntılar var bunun sebebi dilin evrimidir ve aslında oradaki kadınlardan kasıt bu :

Dik kafalılık yaparak kendisini taciz ve tecavüz riskine atmasından korktuğunuz kadınlara da, öğüt verin, yan gelip yattıkları yerlerden başka bir yere gönderin ve baskı yapın.

Şeklinde ilerliyor ve hala tartışmalı bir durumda ama zamanla o da çözülecek.
Fakat dikkat edilmesi gereken buradaki normal bir kadın değil resmen kaşınan bir tip. Sonra arkadaşlar gelip diyebilir "Ulan bu Kuran'da kadına amma takıyor arkadaş." diye .

FRANSA

2003 yılında 10408
2004 yılında 10506
2005 yılında 9993
2006 yılında 9784
2007 yılında 10132
2008 yılında 10277
2009 yılında 10108 kadın tecavüze maruz kaldı.

Amerika Birleşik Devletlerindeki tecavüz vakalarının azalmasına rağmen ABD tecavüz raporu listesinde ilk sıralarda yer alıyor.

2003 yılında 93883
2004 yılında 95089
2005 yılında 94347
2006 yılında 94472
2007 yılında 92999
2008 yılında 90750
2009 yılında 89241
2010 yılında 84767 kişi tecavüze uğramıştır.

Sanırım bunların %99'u kadına yöneliktir . Ayet bir şeylere işaret ediyor aslında . Diyecekseniz ki erkekler de kendini tutsun bunu hiç mi söylemiyor . Ulan kitap baştan aşağı erdemli , ahlaklı olmayı emrediyor zaten mal bunun konusu bile olmaz.
islamiyeti şirin göstermek isteyenlerin götünden ter gelene kadar kıvırmaya çalıştığı ayettir.

oysa 20 tane mealde de dövün lafı geçmektedir. daha neyin tribindesiniz?
kitabı yazanın erkek olduğunun ve inananların kadınları aşağıladığının kanıtı. ''dövmek kelimesi arapça'da 35293021 anlama gelir ve bu 346. anlamıdır hebelehübelebıdıbıdı'' diyenler bi susar umarım.
Kadınlar bir cisim değildir. Ailenin önemli bir üyesidir
sado-mazo dallamalar, ayet teki manayı ''kadınları dövün'' olarak anlıyor-algılıyor.
(bkz: uludağ sözlük tefsir dersleri)

şaka bi yana erkek benden fizik,irade,karakter bakımından üstün olmazsa nasıl güvenicem ben ona.

benden fazlası olmayan hatta eksik birine nasıl kocam bu benim diyecem.

allah ım iyi ki varsın.
şu ayet hakkında yazılan entrylere bakınca insan ateistciklerin islama kin kusmak için bahane aradığını görebilirsiniz. ayeti anlamadan etmeden direk gözlerine batan kelimeyi seçiyorlar ve hop iş bitmiştir. artık islam kaka ve öööh dinidir. değil mi??!!!!!
--spoiler--
hala yazıyor mu ? , yoktur öyle şey falan diyen varsa buyursun.

(bkz: kadınlarınızı dövün)

--spoiler--

34- allah'ın erkekleri, kadınlardan üstün yaratmış olması ve erkeklerin mali harcamaları karşılamaları gerekçesi ile erkekler kadınları yönetmeye yetkilidirler. buna göre iyi kadınlar; saygılı olanlar ve kocalarının yokluğunda allah'ın korunmasını emrettiği mahremiyetleri koruyanlardır.

dik kafalılık edeceklerinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt veriniz, kendilerini yataklarında yalnız bırakınız ve dövünüz. eğer uslanıp size itaat ederler ise kendilerine karşı başka bir tedbire başvurmayınız. hiç şüphesiz .allah yüce ve büyüktür.

35- eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişè ederseniz onlara biri erkeğin ve öbürü kadının akrabası olan iki arabulucu gönderiniz. eğer bu arabulucular karı-kocayı barıştırmak isterlerse allah onların arasını bulur. hiç şüphesiz allah herşeyi bilir ve herşeyden haberdardır.

bu iki ayetin ayrıntılı açıklamasına, bu ilâhi buyrukların psikolojik ve sosyal amaçlarının irdelenmesine girişmeden önce şu sayfaların elverdiği oranda ;islâm'ın aile kurumuna yönelik bakış açısına, bu kurumun kuruluşuna ve korunmasına ilişkin 'yöntemine, bu kurumdan neler beklediğine kısaca değinmek gerekir. "kısaca" diyoruz; çünkü bu konuyu ayrıntılı bir şekilde anlatabilmek için uzun ve ayrı bir araştırma yapmak gerekir."

;insan denen şu varlığın yaratıcısı "çift olma" ilkesini bu varlığın yaratılış mayasına katmıştır. tıpkı şu evrendeki tüm yaratıkları gibi. okuyoruz:

"düşünüp ibret alasınız diye her şeyi çifter çifter yarattık." (zariyat suresi, 49)

sonra insan çiftinin bir tek kişiden oluşmasını, aynı insan biriminin ikiparçası biçiminde ortaya çıkmasını diledi. okuyalım:

"ey insanlar, rabbinizden korkunuz. ki o sizi, tek bir kişiden türetti, o tek kişinin eşini de kendi özünden yarattı. " (nisa suresi, 1)

daha sonra bu tek bütünün iki parçasının bir araya gelmesini psikolojik huzur, sinir yatışıklığı, ruh güveni, vücut rahatı sebebi yaptı. yine bu bir araya gelişi, karı-koca için; örtü, korunak ve sığınak oluşturdu. bunların yanısıra bu birleşme insan soyunun üretim tarlası oldu, hayatın sürekliliğini sağladı; sakin, huzurlu, güvenli, mahremiyetli ve korunaklı bir yuvanın gözetimi altında sosyal hayatın kesintisiz gelişmesinin çekirdeğini oluşturdu. bu noktalara değinen ayetleri okuyoruz:

"allah'ın ayetlerinden, varlığının belgelerinden bir de kendi özünüzden sizin için eşler yaratması, bu eşleri sizin için huzur sebebi yapması, karşılıklı sevgi ve merhamet duyguları ile sizleri kaynaştırmasıdır." (rum suresi, 21)
"kadınlar sizin, siz de kadınların örtüsü, elbisesisiniz." (bakara suresi, 187)

"kadınlarınız sizin çocuk üreten tarlalarınızdır. o halde tarlanıza dilediğiniz gibi varınız. kendiniz için ileriye dönük hazırlık yapınız ve allah'tan korkunuz."·(bakara suresi, 223)

"ey müminler, kendinizi ve aile fertlerinizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz." (tahrim suresi, 6)

"kendileri iman ettikleri gibi soyları da iman ederek kendilerine uymuş olanlara soylarından gelenleri de katarız, onların amellerinin sevabında hiç bir kısıntı yapmayız." (tur suresi, 21)

bilindiği gibi bu dersin daha önceki kısmında gerek allah katındaki ödül ve sevap konusu gerek mülkiyet ve miras hakkına sahip olması noktası ve gerekse bağımsız hukukî kişilik taşıması yönünden 'kadının erkekle eşit olduğunu belirtmiştik. kadının bu onurlandırılmışlığı ve bu kanun önündeki eşitliği aynı özün iki parçasını oluşturan bu iki insan cinsinin yüce allah katındaki eşitliğinden ve yüce allah'ın bir bütün olarak insanı onurlandırmış olmasından kaynaklanır.

aynı insan bütününün iki parçasını bir aile kurumu oluşturmak amacı ile bir araya gelmesinin önemi ve bu kurumun sorumluluğunun büyüklüğü, öncelikle iki nokta üzerinde yoğunlaşır. bu iki nokta şunlardır:

1- aynı insan bütününün her iki yarısına huzûr, güven, örtü ve korunmuşluk sağlamak,

2- uygun üreme ve gelişme faktörlerini devreye sokarak insan toplumunun sürekliliğini teminat altına almak.

;işte bu kurumun bütün ayrıntılı ihtiyaçlarını garantiye bağlayan bütün kesin ve ince içerikli yasal düzenlemeler bu amaçlara yöneliktir.

bu sûre sözünü ettiğimiz düzenlemelerin önemli bir .bölümünü içerir.
bunları önce dördüncü cüzde, arkasından elimizdeki beşinci cüzün ilk sayfalarında incelemiştik. bu yasal düzenlemelerin diğer bir bölümünü bakara suresi içerir ki, bunlara da ikinci cüzde değindik. diğerleri de çeşitli surelere serpiştirilmiştir. özellikle onsekizinci cüzdeki nûr suresinde yirmi birinci ve yirmi ikinci cüzlerdeki ahzab sûresinde ve yirmi sekizinci cüzdeki talâk ve tahrim sûrelerinde bu hükümlerle yoğun biçimde karşılaşırız. bu parça parça hükümler bir araya getirilince bu temel insanî kurumu düzenleyen eksiksiz, geniş kapsamlı ve ayrıntılı bir aile hukuku meydana çıkar. bu hükümlerin sayıca çokluğu, çeşitliliği, ayrıntılılığı ve geniş kapsamlılığı ;islâm sisteminin bu son derece ağırlıklı kuruma dayalı insan hayatına ne kadar büyük bir önem verdiğini kanıtlar.

şu satırların okuyucusunun bu konuda bu cüzün daha önceki bölümlerinde yazmış olduklarımızı okumuş olmasını temenni ederiz. o sayfalarda şu noktalara parmak basmıştık: ;insan yavrusunun çocukluk dönemi, diğèr canlı yavrularının yavruluk döneminden bir hayli uzundur. ;insan yavrusunun bu dönemde her şeyden önce kendisini, besinini kendi gücü ile sağlayacak yaşa gelinceye dek koruyacak bir yuvaya ihtiyacı vardır. bundan da daha önemlisi, bu yuva insan yavrusunu eğiterek onu sosyal fonksiyonunu yerine getirmeye, insan toplumunun gelişiminde kendine düşen görevi yapmaya, insan toplumunu devraldığından daha ilerlemiş bir düzeyde kendinden sonraki kuşağa teslim etmeye hazırlamaktır. aile kurumunun değerini anlatırken, ;islâm'ın onun fonksiyonlarına yönelik bakış açısını, bu kuruma ilişkin beklentilerini irdelerken; onu uzak-yakın her türlü yıkıcı faktörden nasıl sakındırdığını, her türlü muhtemel tehlikeden nasıl koruduğunu ortaya koyarken de bu noktaları hatırda tutmanın özel bir önemi vardır.

kısaca değindiğimiz bu noktalar ;islâm'ın aile kurumunu hangi gözle gördüğünü, ona niçin önem verdiğini; onun kalıcılığına istikrarına ve iç huzuruna yönelik güvenceleri sağlamak hususunda ne kadar titiz olduğunu açıkça ortaya koyar. az yukarda da bu ilâhi sistemin kadını onurlandırdığını, ona bağımsız bir kişilik kazandırdığını, onu saygın konuma yükselttiğini, ona kendi insiyatifi ile geçmişte örneği olmayan birçok haklar verdiğini, bütün bunları kadını kandırmak için değil; tümü ile insanı onurlandırarak ve böylece insan hayatının düzeyini yükseltmek gibi büyük amaçlarını gerçekleştirmek için yaptığını anlatmıştık. ;işte yukardaki noktalar ile bu anlattıklarımızın ortak ışığı altında, bu kısa ön açıklamadan sonra okuduğumuz son ayeti incelemeye girişebiliriz:

bu ayetin amacı; evlilik kurumunu düzene koymak, bu kurumdaki iş ve görev bölümünü yasal kurallara bağlamak ve böylece aile fertleri arasında çıkabilecek çatışmaları, sürtüşmeleri önlemektir. bunun için tüm aile fertlerini ihtiraslarının, psikolojik reaksiyonlarının ve bencilliklerinin tutsaklığından sıyırarak yüce allah'ın hükmüne bağlamaktır. ;işte temel amacını böylece vurguladığımız bu ayet aile kurumunun yönetim yetkisini erkeğe veriyor, aile reisinin erkek olduğunu belirliyor ve bu tercihini şu sebeplere bağlıyor: yüce allah, erkeği bu yöneticiliğin, bu amirliğin dayanakları bakımından üstün kılmış, onu bu yöneticiliğin yetenek ve maharetleri ile donatmıştır. bunun yanısıra erkek, aile kurumunun maddî ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü tutulmuştur. erkeğe verilen bu yöneticilik yetkisine dayalı olarak, bu yetkinin aile kurumunu bozulmaktan kurtarmaya, onu gelip geçici taşkınlıklara karşı korumaya, ortaya çıkacak bu taşkınlıklara nasıl karşı konacağına ilişkin imtiyazlar da belirleniyor. son olarak da iç önlemler bu konuda başarısız kalınca başvurulabilecek dış önlemlerin neler olduğu açıklanıyor, yuvaya yönelik somut tehlikeye dikkat çekiliyor, bu tehlikenin sadece aynı insan biriminin iki yarısını oluşturan karı-kocayı tehdit etmediği, aynı zamanda bu yuvanın sıcak kucağında gelişen ve son derece korumaya muhtaç olan yavruyu da tehdit ettiği vurgulanıyor. şimdi bu önlemlerin gereklerini ve gerekçelerini görebildiğimiz kadarı ile anlatmaya çalışalım. önce ayetin baş tarafını tekrarlayalım:

"allah'ın erkekleri kadınlardan üstün yaratmış olması ve erkeklerin mâli harcamaları karşılamaları gerekçesi ile erkekler kadınları yönetmeye yetkilidir."

daha önce söylediğimiz gibi aile, insanlık hayatının ilk kurumudur. bir defa hayat yolunun her aşamasını etkileyen bir başlangıç noktası olması açısından "ilk"dir. . bunun yanısıra önem açısından da "ilk"dir. çünkü insan unsurun üretim ve geliştirme alanıdır. ;insan unsuru ise, ;islâm düşüncesine göre, bu evrenin en onurlu unsurudur.

toplumda; hepsi de aileden daha az önemli, daha düşük değerli bir çok kurumlar vardır. mâlî, sinaî, ticarî ve benzeri kurumlar gibi. bu kurumlar, normalde rast gele kimselerin eline teslim edilmez, tersine bu işlere aday olanların en yeterlilerinin ellerine verilirler. bu adaylar da yöneticilik ve işletmecilik yeteneklerinin ötesinde alanlarında uzman olmaları ve bilimsel bir eğitimden geçmiş olmaları şartı aranır.

aileden daha az önemli ve daha düşük değerli sosyal kurumlarda durum böyle olunca şu evrenin paha biçilmez unsuru olan insanı yetiştiren aile kurumunun bu ilkeye haydi haydi uyması gerekir.

;ilâhî sistem bu ilkeyi ve bu ilkenin ışığında kadınla erkeğin görevleri ile uyumlu olan yeteneklerini göz önünde bulundurur. bunun yanısıra kadın ile erkek arasında yükümlülükleri adaletli biçimde bölüştürme ilkesini, her iki tarafa doğuştan getirdikleri yetenekler uyarınca yatkın ve hazırlıklı oldukları sorumlulukları dengeli biçimde dağıtma prensibini
hala yazıyor mu ? , yoktur öyle şey falan diyen varsa buyursun.

(bkz: kadınlarınızı dövün)
kadına dayağı meşru kılan ayet. pardon hafifçe itelemeyi!
Er ricâlu kavvâmûne alen nisâi bi mâ faddalallâhu ba'dahum alâ ba'dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh(hafizallâhu) vellâtî tehâfûne nuşûzehunne fe ızûhunne vehcurûhunn(vehcurûhunne) fîl medâcıı vadrıbûhunne fe in ata'nekum fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ(sebîlen) innallâhe kâne aliyyen kebîrâ(kebîren).

şimdi de gelelim anlayacağımız dilde , birçok din bilimcinin türkçe çevirilerine....

imam iskender Ali Mihr : Erkekler, mallarından (kadınlar için mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyle ve Allah'ın, onların bir kısmını, diğerlerine üstün kılmasından dolayı, kadınların üzerinde daha çok kâimdirler (koruyup gözetici, idare edicidirler). Bu bakımdan salih amel (nefs tezkiyesi) yapan kadınlar itaatkârdırlar, Allah'ın (onların haklarını ve iffetlerini) korumasıyla, onlar da gaybde (kocalarının yokluğunda hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) koruyucudurlar. itaatsizliklerinden (baş kaldırmalarından) korktuğunuz (kadınlara) ise (önce) nasihat ediniz.Ve (sonra da) yataklarında yalnız bırakınız.Ve ( hâlâ itaat etmezlerse) onlara vurunuz. Bundan sonra eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah Âli'dir (yücedir), Kebîr'dir (büyüktür).

Diyanet işleri : Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.

Abdulbaki Gölpınarlı : Erkekler, kadınlardan üstündür, çünkü Allah onları bir çok şeylerde kadınlardan üstün etmiştir, çünkü onlar, kadınları, mallarıyla geçindirirler, doyururlar; iyi kadınlar da itaatli olurlar ve Allah, onların hakkını nasıl korumuşsa onlar da, kocaları yanlarında olmasa bile, iffetlerini korurlar. Kadınlarınızın serkeşliğinden korkunca onlara öğüt verin, onları yatakta yalnız bırakın, dövün onları. Fakat itaat ettikleri takdîrde de aleyhlerine bir sebep araştırmayın, şüphe yok ki Allah çok yüce ve büyüktür.

Ahmed Hulusi : Erkekler, kadınlar üzerine kavvamdırlar (koruyup gözeten). Allâh'ın fazlıyla açığa çıkardığı bazı özellikler sebebiyle bazısı diğerinden üstündür, mallarından karşılıksız bağışlarlar. Sâliha kadınlar eşlerine saygılı ve söz dinlerler. Allâh'ın kendilerini korumasıyla gayblarını korurlar (yalnızken başka erkeklerle olmazlar). Serkeşlik yapmasından korktuğunuz (evlilik sorumluluğunu yerine getiremeyecek olmasından çekindiğiniz) eşlerinize öğüt verin (yanlışlarını fark ettirin); (anlamamakta ısrar ederlerse) yataklarında yalnız bırakın ve bu da yeterli olmazsa onları (rencide edecek kadarıyla) dövün. Size uyarlarsa artık üstlerine gitmeyin, incitmeyin. Muhakkak Allâh Alîy'dir, Kebiyr'dir.

Ali Fikri Yavuz : Erkekler, kadınlar üzerine idareci ve hâkimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (kadınlarına) harcamaktadırlar. iyi kadınlar, (Allah’a) itaatkârdırlar ve Allah kendilerini koruduğu cihetle, kocalarının gıyabında ırz ve mallarını muhafaza ederler. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin. Sonra uslanmazlarsa, kendilerini yataklarda yalnız bırakın. Yine dinlemezlerse, (Hafifçe) döğün. Size itaat ettikleri takdirde kendilerini incitmeye bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Bekir Sadak : Allah'in kimini kimine ustun kilmasindan oturu ve erkeklerin, mallarindan sarfetmelerinden dolayi erkekler kadinlar uzerine hakimdirler. Iyi kadinlar, gonulden boyun egenler ve Allah'in korunmasini emrettigini, kocasinin bulunmadigi zaman da koruyanlardir. Serkeslik etmelerinden endiselendiginiz kadinlara ogut verin, yataklarinda onlari yalniz birakin, nihayet dovun. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayin. Dogrusu Allah Yuce'dir, Buyuk'tur.

Celal Yıldırım : Erkekler, kadınlar üzerine koruyucu ve işlerini yürütücü üstünlüktedirler. Bu da Allah'ın kimini kimine üstün kılması ve erkeklerin mallarını (mehir ve nafaka olarak) harcamaları sebebiyledir. Bu bakımdan güzel huylu, iyi amelli kadınlar itaâtlıdırlar. Allah (onların haklarını ve iffet perdelerini) nasıl koruduysa, onlar da (kocalarının) yokluğunda öylece (hem kendilerini, hem kocalarının mal ve şerefini) korurlar. O kadınların ki, baş kaldırıp itaatsizliklerinden endişe duyarsanız, önce onlara öğüt verin, sonra da yataklarında yalnız bırakın ; (yola gelmezlerse) bu defa dövün. O takdirde (kadınlık vecibelerini yerine getirip) size itaat ederlerse, artık (üzüp incitmek için) aleyhlerinde bir yol aramayın. Şüphesiz ki Allah, çok yücedir, çok büyüktür.

Diyanet işleri (eski) : Allah'ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarfetmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar, gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, yataklarında onları yalnız bırakın, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayın. Doğrusu Allah Yüce'dir, Büyük'tür.

Diyanet Vakfi : Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.

Edip Yüksel : Erkekler kadınları gözetirler. Zira ALLAH herbirine farklı yetenekler ve özellikler vermiştir. Nitekim erkekler evin geçiminden sorumludur. Erdemli kadınlar, (Tanrı'nın yasasına) boyun eğer ve ALLAH'ın korumasını emrettiği (onur ve iffetlerini) tek başlarına bile olsalar korurlar. iffetlerinden endişe duyduğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarınızı ayırın ve nihayet onları çıkarın. Size itaat ederlerse onlara karşı bir yol aramayın. ALLAH Yücedir, Büyüktür.

Elmalılı Hamdi Yazır : Er olanlar kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kerre Allah birini diğerinden üstün yaratmış bir de erler mallarından infak etmektedirler, onun için iyi kadınlar itaatkârdırlar, Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileri de gaybı muhafaza ederler, serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince: evvelâ kendilerine nasıhat edin, sonra yattıkları yerde mehcur bırakın, yine dinlemezlerse döğün, dinledikleri halde incitmeye behane aramayın, çünkü Allah çok yüksek, çok büyük bulunuyor

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Erkekler, kadınlar üzerinde hakim dururlar, çünkü bir kere Allah birini diğerinden üstün yaratmış ve bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar. Bunun için iyi kadınlar, itaatkardırlar. Allah'ın korumasını emrettiği şeyleri, kocalarının yokluğunda da korurlar. Serkeşlik etmelerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince; önce kendilerine nasihat edin, sonra yataklarında yalnız bırakın, yine dinlemezlerse dövün. itaat ettikleri halde onları incitmek için bahane aramayın. Çünkü Allah, çok yüksek çok büyüktür

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini (cihad, imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine) harcamaktadırlar. iyi kadınlar, itaatkar olanlar ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Fizilal-il Kuran : Allah’ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin, mallarından sarf etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar; gönülden boyun eğerler ve Allah’ın korunmasını emrettiğini, kocasının bulunmadığı zaman da koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara önce öğüt verin. Uslanmazlarsa, kendilerini yataklarında yalnız bırakın. Yine dinlemezlerse dövün. Size itaat ettikleri takdirde incitmeye bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Gültekin Onan : Allah'ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde 'sorumlu gözeticidir'. Saliha kadınlar, gönülden (Tanrı'ya), itaat edenler, Tanrı nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Tanrı yücedir, büyüktür.

Hasan Basri Çantay : Erkekler kadınlar üzerine haakimdirler. O sebeble ki Allah onlardan kimini (erkekleri) kiminden (kadınlardan) üstün kılmışdır. Bir de (erkekler onları) mallarından infaak etmektedirler. iyi kadınlar itaatli olanlardır. Allah kendi (hak) larını nasıl koruduysa onlar da öylece göze görünmeyeni koruyanlardır. Şerlerinden, serkeşliklerinden yıldığınız kadınlara gelince: Onlara (evvelâ) öğüt verin (vaz geçmezlerse) kendilerini yataklar (ın) da yalınız bırakın. (Yine kâr etmezse) döğün. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Çünkü Allah çok yücedir. Çok büyükdür.

ibni Kesir : Allah'ın kimini kimine üstün kılmış olması ve onların mallarından infak etmeleri sebebiyle erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler. iyi kadınlar; itaatli olan ve Allah'ın kendilerini korumasına karşılık, kendileri de gizliyi koruyanlardır. Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın, (yine uslanmazlarsa) dövün, sizi itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah; Aliyy ve Kebir olandır.

Muhammed Esed : Erkekler, kadınları, Allahın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allahın koru(nmasını buyur)duğu mahremiyeti koruyan sadık ve itaatkar kadınlardır. Kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince, onlara (önce) nasihat edin; sonra yatakta yalnız bırakın; sonra dövün; ve bundan sonra itaat ederlerse onları incitmekten kaçının. Allah gerçekten yücedir, büyüktür.

Ömer Nasuhi Bilmen : Erkekler kadınların üzerinde ziyâde kâimdirler. Çünkü Allah Teâlâ onların bazısını bazısı üzerine tafdil buyurmuştur. Ve mallarından infak etmektedirler. imdi sâlih kadınlar itaatlidirler. Allah Teâlâ'nın hıfzı sayesinde gaybı muhafazakardırlar. Serkeşliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince onlara nasihat veriniz, ve onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövünüz. Fakat size itaat ederlerse artık onların aleyhlerinde bir yol aramayınız, şüphe yok ki, Allah Teâlâ çok yücedir. Çok büyüktür.

Ömer Öngüt : Erkekler kadınlar üzerine idareci (hâkim)dirler. Çünkü Allah birini diğerinden üstün yaratmıştır. Bir de erkekler, mallarından kadınlara harcamaktadırlar. iyi kadınlar itaatkâr olan ve Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi koruyan kadınlardır. itaatsızlıklarından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, (uslanmazlarsa) onları yataklarında yalnız bırakın. Yine de dinlemezlerse dövün. Eğer size itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Muhakkak ki Allah çok yücedir, çok büyüktür.

Şaban Piriş : Allah’ın bir kısmını bir kısmına üstün kılması ve erkeklerin mallarından geçimi sağlamaları dolayısıyla, erkekler kadınlar üzerine yöneticidirler. iyi kadınlar, gönülden (Allah’a) boyun eğen, Allah’ın koruduğu gizlilikleri koruyanlardır. Kötü davranışlarından korktuğunuz kadınlara öğüt verin. Daha sonra yataklarında yalnız bırakın ve (sonunda) onları dövün. Eğer size itaat ederlerse onların aleyhine yol aramayın. Elbette Allah yücedir, büyüktür.

Suat Yıldırım : Kocalar eşleri üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri gibi malî yükümlülükleridir. O halde iyi kadınlar: itaatli olan ve Allah kendi haklarını nasıl korudu ise, kocalarının yokluğunda, onların hukuklarını koruyan kadınlardır. Dikbaşlılığından yıldığınız kadınlara gelince: Onlara evvela öğüt verin, vazgeçmezlerse yatakta yalnız bırakın ve bunlarla da yola gelmezlerse onları hafifçe dövün.Şayet size itaat ederlerse, onlara yüklenmek için bir sebep aramayın. Unutmayın ki üstünüzde çok yüce ve büyük olan Allah vardır.

Süleyman Ateş : Allâh, insanları birbirinden üstün kıldığı ve mallarından harca(yıp kadınların geçmini sağla)dıkları için erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler. Bundan dolayı iyi kadınlar itâ'atkâr olup, Allâh'ın kendilerini korumasına karşılık (Allâh'ın verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına aslâ ihânet etmezler). Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlara sokulmayın, onları dövün. Eğer size itâ'at ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Çünkü Allâh yücedir, büyüktür.

Tefhim-ul Kuran : Allah'ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde 'sorumlu-yöneticilerdir.' iyi kadınlar gönülden (Allah'a) itaat edenler, -Allah, (onları ve haklarını) nasıl koruduysa- görünmeyeni koruyanlardır. Başkaldırıp diretmelerinden korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) döğün. Size itaat ederlerse, aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah yücedir, büyüktür.

Ümit Şimşek : Allah'ın onlara fazladan vermiş olduğu nimetler ve mallarından yaptıkları harcamalar sebebiyle, erkekler kadınlar üzerinde yönetici ve koruyup gözeticidirler. Saliha kadınlar ise itaatkârdırlar; Allah kendilerini nasıl korudu ise, onlar da kocalarının yokluğunda onların hukukunu korurlar. Geçimsizliğinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin; sonra onları yataklarında yalnız bırakın; sonra da hafifçe dövebilirsiniz. Eğer size itaat ederlerse, artık onlara karşı bahane aramayın. Çünkü Allah herşeyden yüce, herşeyden büyüktür.

Yaşar Nuri Öztürk : Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. iyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.

hala kadınları dövün yazmıyor diyorsanız kuranda,az biraz utanın demekten başka bir şey gelmez elimden..
islamın diğer tüm dinlerde olduğu gibi erkek dini olduğunun göstergesidir.anlaşılmayacak bir cümle değildir.kadın istemediğin şeyi yaparsa darp et diyor(dayağın azı çoğu olmaz).zaten kuranda "kul" erkeğe hitabendir.kuranın hiçbir ayetinde bir kadının erkeklerle ilgili olumsuz bir durumda ne yapacağı anlatılmaz.erkeklerin kaç kadınla evleneceği belirtilir,erkeğin kadına nasıl ceza vereceği belirtilir,kadının erkeğine nasıl hizmet etmesi gerektiği belirtilir vsvs. "siz anlamazsınız rabbimin sözlerini" diyenlerin daha objektif bakmasında yarar var.
başlık olarak açılmasını anlamlandıramadığım ayettir.
aynı zamanda kadına layık olduğu değeri veren dinin kitabından yapılmış bir alıntı olup, yine her zaman ki gibi "işe gelen şekilde yorumlama" yapılan bir ayettir. Ayrıca Kraun' a göre yaşamalrını sürdüren birinin eşinin şiddete maruz kaldığına bugüne dek şahit olmadım ben. Bu başlığı açanlarla ayrı dünyaların insanı olduğumu düşündüren de yine bu ayettir...
atatürk caddesi, no: 164/5
(#6789850) entryde tam anlamıyla açıklanmış durumdur.
dikkatsizlik sonucu doğmuş durumdur yoksa muhammed böyle bir şey düşünmemiştir.

(bkz: insanlık hali)
islamı kı.ıyla anlayanları dövmememizi gerektiren ayettir. neden dövelim yahu? (#6789850)
islamcı feministleri dövmemizin önünü açan nimet.
islamda kadının köle gibi kullanılmasını, baş kaldırdıklarındada dövülmesini bize emreden allah tealanın kutsal ayetidir.
kadını dövün diye bir çeviri kurana iftiradır.

gelin bir görelim ayet aslında ne diyor;

burada üzerinde itilaf olan ve çeviri ihanetine uğramış kelime darabe dir.

kelime anlamı ise: ayrılmak , vazgeçmek, yüz çevirmek, örnek göstermek manalarını içerir.

şimdi gelin ayeti tekrar okuyalım;
sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin/ayrılın/kendilerinden vazgeçin...

yani neymiş? medenice boşanın. hukuk da bunu söylüyor zaten.

ee o zaman neyi tartışıp duruyorsunuz?
ya arkadaşlar napıyoruz diye sorulası başlığın altında tartışılan konudur.tartışmak da bir yana bir yana bırakılmış doğru mudur, yanlışmıdır boyutuna geçilmiştir.bazı konuların tartışmada hassas olduğunun bilinmediğinin anlaşıldğı başlık altında luzumsuz bir şekilde tartışmaya sunulmuştur, amaç ise halen anlaşılabilmiş değildir.

hemen eksilenmiş, bazı konuların tartşmaya açılması bu çevrenin içinde görünüp,savunucusu görünen bazı kişilerin neyi hangi amaçla neden yaptıklarını açıklayamamalarından kaynaklanıyor.
"kadınları hafifçe, kaba etlerine dokunacak şekilde vurun" kuran da geçen bu söz neyi ifade etmektedir? erkeklerin, kadınların yanlış yaptığı durumlarda hafifçe dokunarak vurmasını mı emretmektedir kuran? istisnai durumlarda insanlar birbirlerinin kaba etlerine yumuşakça dokunarak vurabilirler mi? yoksa bu zamanın arap toplumuna mı hitap etmektedir? e hani islam son dindi bundan sonra kalan tüm zamanı kapsıyordu ve evrenseldi? yoksa biz bundan sonra kadınlarımıza istisnai durumlarda yavaşça dokundurcak mıyız kaba etlerine? kadınlar da erkeklerin kaba etlerine yumuşakça vurdurabilir mi? kuran da yazmıyor. demek ki dokunduramaz. tamam kabul ediyorum; islam kadını dövmeyi emretmiyor. islam kadınlarınıza gerektiği zaman hafifçe kaba etlerine vurmayı emrediyor. hadi bakalım.
nisa suresi otuz dorduncu ayeti; yüce rabbimin bakara suresi 255. ayetinin bir kısmında "Onlar Onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar" cümlesindeki kastettiği kişilerin allahımın istemediği müddetçe kavrayamayacakları, anlayamayacakları ayettir.

Sadece Kutsal Kitap Kuran-ı Kerimi bir bütün olarak ele almaya cesareti ve aklı olmayanların, islamiyetin doğuşundan günümüze kadar milyonlarca islam bilginini örnek almak yerine ağzında müslüman olan kişileri baz alarak islamiyeti yargılayanların yapabileceği bir iştir leblebi beyni ile bir ayetten bir sonuç çıkarmak.

nisa suresi otuz dorduncu ayeti örnek göstererek "islamiyet kadını dövmeyi emrediyor" şeklinde yaygara çıkaran bu tip cahiller, bakara suresi 219. ayeti okuyarak "işte kuran-ı kerim alkol ve kumarın faydalı olduğunu söylüyor" derler. ne kadar da zavallıdırlar.

Bakara suresi 219. Ayet:"Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür." Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki;"ihtiyaçtan arta kalanı." Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz."
kuran, herkes anlasın herkes iyice kavrasın diye son derece basit ve yalın bir dille yazılmış/ hidayete erdirilmiş bir eserdir bilindiği üzre. bu yüzdendir ki kuran'da yanlış anlaşılmalara mahal verecek herhangi bir kelime oynaklığının olduğunu sanmıyorum. fakat eser * içindeki ayetlerin sonunda konudan ilgisiz olarak allah'ın hatırlatılması bu ayet örneğindeki gibi tuhaf durmuş. he ''Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. ararsanız allah size gerektiği cezayı verir Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.'' diye bitirilseydi neden allah'In büyük ve yüce olduğu daha iyi anlatılırdı diye düşünüyorum. çok biliyosan, sen yazsaydın o zaman lavuk diyebilirsiniz ama durun evde karıncaları eğitmeye yeni başladım.

bunlar önemli şeyler mayk.
yorum farklılığna açık bir suredir. okuyan pek çok kişinin din hakkındaki şüphelerini artıracak bir suredir.