bugün

entry'ler (38)

nisa suresi otuz dördüncü ayet

başlık olarak açılmasını anlamlandıramadığım ayettir.
aynı zamanda kadına layık olduğu değeri veren dinin kitabından yapılmış bir alıntı olup, yine her zaman ki gibi "işe gelen şekilde yorumlama" yapılan bir ayettir. Ayrıca Kraun' a göre yaşamalrını sürdüren birinin eşinin şiddete maruz kaldığına bugüne dek şahit olmadım ben. Bu başlığı açanlarla ayrı dünyaların insanı olduğumu düşündüren de yine bu ayettir...

sözlük yazarlarının mal varlıkları

msn listemdekileri, facebooktakileri ve etrafımdakileri de sayarsak oldukça fazlasına sahip olduğum "varlıklardır". mallar...

uzaylıyla karşılaşınca söylenecek ilk sözler

bende hep sizinle tanışmak istemişimdir...

evlenirken bakire bayan aramak

cehaletin tavan yaptığı düşünce sistemidir. ayrıca evlenmeden evvel mutlaka cinsel tecrübe arayan ama evlendikleri kızın mutlaka bakire olmasını isteyen acınası erkek zihniyetidir.

sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

Her seyin siradanlastigi bir dünyada
bazen kaybetmek en dogru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.

c ronaldo ya yetenek demek

yapılabilecek en mantıklı teşhislerden biridir.

galatasaraylıları münferit olarak öpüyorum

bu tip davranışları hangi klıp yapıyorsa hepsinin münferit olarak öpülmesi gereken bir durum.

kızlarda hoş durmayan davranışlar

güzellikleriyle tüm kusurlarını örtebileceklerini zannetmeleri
salak olup akıllı numarası yapmaları
doğal olmamaları
küfürlü konuşmaları (ki bunun cisiyet ayrımı yoktur aslında)
yolda sigara içmeleri.

zaman makinasını bulunca ilk gidilecek zaman

fatih sultan mehmet dönemi veya asr-ı saadet dönemi olabilir.

yaprak dökümü ne alternatif isimler

kimin eli kimin cebinde belli değil.

camide kaliteli insanlar için özel loca olmaması

camiyi kaliteli kullanmayan insanların neye göre, kime göre özel loca istediklerine anlam veremediğimiz durumlardır.
stadyum yav burası vip istiyorsunuz. allahın huzurundan daha özel bölüm mü olur?

erkekleri itici yapan detaylar

her konuda bir fikir sahibi olmaları (ya da daha mantıklısı öyle olduğnu zannetmeleri)
kadınları/kızları köleleri sanmaları (bir çay versene ordan, kız: kalk kendin al)
ne istediklerini bilmemeleri (kız dediğin harbi olacak, delikanlı olacak, futbolu da sevecek diyip hemen akabinde gördükleri ilk sarışın mini etekli kıza yavşamaları durumu)
kendilerini dünyanın en yakışıklı/çekici/karizmatik erkeği sanmaları
değişik kelimeler kullanarak fakrlılıklarını ispat etme çabaları
kibar konuşmaya çalışmaları (kibar olmalarında bir skaınca yok ama olmaya çalışmasınlar beceremiyorlar yakışıksız duruyor)
espri yapmaya çalışmaları
çok fazla küfürlü konuşmaları
2 kelimelerinden birinin sekse dayalı olması

gibi uzatılabilecek bir liste sunulabilir...

beşiktaş tezahüratları

Tezahürattan öte sevgiliye söylenen duygulardır.
-sen iste dağları senin için deleceğiz
cehennem buz tutana dek seni seveceğiz
sen iste bu dünyayı durduracağız
güneşi siyah beyaz boyayacağız
sen iste uçurumlardan atlarız
sen iste aşkına destan yazarız
sen iste seninle herşeye varız
şampiyon beşiktaşım...

-çoook seviyoruz deli gibi
yok bu sevdanın bir tarifi
sen bu gönüllerin sahibi
şampiyon kartal

-beşiktaş sen bizim herşeyimizsin

-beşiktaşım benim biricik sevgilim
söyle senden başka kimim var benim
seninle ağlarım seninle gülerim
söyle senden başka kimim var benim

ve benim en sevdiğim :D
-bir manitam olsa
saçları sarı olsa
fenerbahçeli olsa
bir koysam kartal olsa

karizmatik cevaplar

Karşındakine tekrar konuşma cesareti ve mecali vermeyen cevaplardır.
üstad necip fazıl mahkemeye çıkarılıyor ve onun kılığına kıyafetine bakan hakim kendisine şöyel söylüyor...
-maymuna dönmüşsün necip!
Bunun üzrine üstad yönünü duvara dönerek;
-şimdide duvara döndüm..

yemekteyiz

niçin yapıldığına anlam veremediğim ve yetmezmiş gibi birde yemeği hiç tatmayan halkın oyuna ihtiyaç duyan ve koca bir muamma olan yarışma...

kartal gol gol gol

beyaz showda bir anda başlayarak beyazı bile neye uğradığını şaşırtan tezahürattır.

beşiktaş sen bizim her şeyimizsin

tribünde tüm marşlar bir yana en içten tüm kalbimle söylediğim dğeil haykırdığım tek duygumdur.

beşiktaş

herkesin taraftarı olmanın nasıl bir duygu olduğunu merak ettiği
içten içe sempati duyduğu
kendine kardeş bildiği (ama aslında kimseyle böyle bir durumu olmayan karşıyaka/karagümrük/sarıyer gibi takımlar hariç)
gazetelere "oyun anlayışı farklı,gol felsefesi farklı,futbol kültürü farklı. burası beşiktaş fark burada" gibi başlıklar attıran
kupalarına rağmen değil başarısızlıklarına rağmen milyonlarca taraftarı değil aşığı bulunan nadir takımlardan biri.
Ayrıca kara sevdanın tanımı olarakta sözlüklerde yer alması gerektiğini düşünüyorum...

kürt olmak

arkadaşları ile;
+hay ben bu kürtlerin, hepsi şerefsiz bunların
-öyle mi dersin?
+evet hepsi öyle
-bende kürdüm de o yüzden sordum
+aa bizim senin gibileri kastetmediğimizi biliyorsun, sen kürt gibi değilsin
diyaloğuna gitmektir.

90 larda çocuk olmak

karakutu sega atarileri
mahalle maçları
nasıl yazıldığını bir türlü ezberleyemediğim sitrit faytır
9 aylık
küçük golcü
bugs bunny
ağaçkakan woody
yakan top
9 taş
akşam ezanı
saklambaç
salıncaktan atlama rekoru
toprak sahada yukarı mahalle ile yapılan maçlar (kızlar genelde taraftar olarak katılırdı, her mahallenin birkaç delikanlı kızı olurdu hatta bazılarına maçlarda görev verilirdi)
sakızdan çıkan çıkartmalarla albüm tamamlama
meybuz (özellikle kolalı)
leblebi tozu
yumiyum
horoz şekeri
gezici dondurmacı amca
pamuk şekercinin gelmesi
kahvaltı saatleri mahalleden poğaçacı geçmesi gibi muhtelif şeyler saydıran durum...