bugün

Gitmek isteyene dur demeyiz siktir git deriz.
Erko Tribi mi çekicez bir de.
öylesine akıp giden bir lana del rey şarkısı. şu sözüyle vurdu beni;

All the world is ours,
Like they say in Scarface kid.

ha bir de nancy&sid göndermesi çok yerinde lana gibi biri için. biraz araştırılınca hiç alakası olmadığı ama bunu hep yaptığını görüyoruz hanımefendinin.
görsel
3 çocuğun donör olarak ve hislerinin hiçbir önemi olmadığı varsayılarak yetiştirilişini anlatan sade bir o kadar kurgu ve sürükleyici film.
insanoğlunun ne kadar cani ve bencil oluşunu da gözler önüne seriyor aynı zamanda.
ismini beğendiğim için önerip izlerken uyuyakaldığım film. Ayrıca güzel bir lana del rey şarkısıdır.
Filmin sonralarında arabayla erteleme sonrası tekrar kaldıkları yere dönerken delikanlı arabayı durdurur yürüyerek az ilerler sonra bağırmaya başlar çünkü ertele talepleri kabul edilmemiştir çünkü öleceklerdir çünkü onlar sadece organ sağlayıcısıdır hislerinin hiç bir önemi yoktur.
Duygusal filmlerden pek hoslanmama rağmen çok hoşuma giden filmdir. Bir diğeri için (bkz: a walk to remember)
Lana del rey in guzel bir parcasidir. If you love me hardcore...
(bkz: pulvis) in tavsiyesi üzerine izlediğim herkese tavsiye ettiğim etkili hoş dram filmi.
söverek izlediğim film. insanoğlunun ne kadar bencil şerefsiz evladı olduğunu gösteren film aynı zamanda.

--spoiler--
şu müdür karı ne diyor sizden organ almayalım da diğerleri geri mi dönsün akciğer kanseri olup ölmeye falan devam mı etsin diyor. lan sigara içmesin o zaman şerefsiz evladı. ee lan bağışçılar canlı değil mi? şerefsiz oro...
--spoiler--
uzun süredir arşivimde olan ama sürekli ilk dakikalarında sıkılıp kapattığım film. başlarda biraz sabrederseniz sizi içine çekiyor film. şimdilik iyi gidiyor diğer yarısını yarın izleyeceğim.

--spoiler--
ama 2 küçük kız var ya başrolde. hani şu sürekli tommy ile dalga geçen. ruth adı sanırım. o kız çocukken çok güzeldi ama büyüyünce farklı biri olmuş. oyuncu seçimi olmamış gibi. bence o kızın büyümüş halini canlandıracak kişi eva green olmalıydı. iri gözler zarif bir yüz.
--spoiler--
yalnız izliyorsanız çok etkileyen filmdir. yaşadığınız hayatın aslında sizin olmadığını bilerek yaşamak, kesinlikle izlenmeli.
klişelerin çok dışına çıkmış ve inanılmaz etkilemiş filmdir. aşk filmleri izlemezdim normalde ama iyi anlamda keşke izlemese miydim diyorum çünkü gerçekten inanılmaz etkiliyor. izlemeyenlere tavsiyemdir, mümkünse gece izlemeyin.
Aşık oldugum film diyebilirim.
ağladığım tek filmdir. oğlum benim gibi duygusuz bir adam bile ağladıysa kesin ağlarsınız. müthiş müthiş..
bu arada izleyeli 1 seneden fazla oluyor . siz düşünün..
kazuo ishiguro kitabıdır. filme de uyarlanmıştır ve kitaptan uyarlanıp da etkisini pek kaybetmeyen nadir filmlerdendir.
Never Let Me Go gerçekten garip bir film neden mi baştan sona fazla olayın yaşanmadığı oldukça ağır bir film fakat film bittikten sonra filmden gerçekten etkilendiğimi fark ettim özellikle filmin son sahnelerinde gözlerimin dolduğunu söyleyebilirim.Film baştan sona nerdeyse genellikle ağır tempoda işlemesine rağmen bir an bile sıkılmadım çünkü filmde yaratılan atmosferler ve oyunculuklar o kadar başarılı ki filmin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz aksine sanki karakterlerin dünyasında yaşıyorsunuz hatta filmi bitirdikten sonra sanki başrol karakterler uzun zamandır tanıdığım insanlarmışta film bittikten sonra onları kaybetmişim gibi hissettirdi film.Bence başroldeki karakterlerin çocukluklarının gösterilmesi güzel olmuş çünkü çocukluklarını izlediğimiz karakterlerin filmin sonundaki acı sonlarını izlediğimiz zaman dediğim gibi sanki bir tanıdığımızı kaybetmişiz gibi hissettiriyor film zaten çocuk oyuncuların performansları da gerçekten sağlam özellikle Kathy karakterinin çocukluğunu canlandıran Izzy Meikle-Small çok iyi oynamış adeta karakteri yaşamış ayrıca dış görünüşünün masumluğu karaktere çok iyi oturmuş ve yakışmış.Filmin atmosferi ise tam sevdiğim ve beğendiğim tarzda bir atmosfer oldukça depresif ve kasvetli bir atmosfer ben bu tarz bir atmosferi en son Children of Men filminde gördüğümü hatırlıyorum tabi atmosferinde etkisi filmin etkileyiciliğinde katkısı var.Çok fazla olay olmamasına rağmen film insanı içten-derinden etkilemeyi başarıyor izledikten sonra birkaç saat etkisinden kurtulamadığımı söyleyebilirim özellikle filmin sonları (Tommy'nin bağırma sahnesi) oldukça dramatik,soundtrackler daha iyi olabilirmiş.Filmde mantık hataları yok değil mesela bu klonlar istedikleri gibi her yere gidebiliyorlar hani hiç mi kaçmaz bu klonlar gibi düşünce aklıma geldi fakat filmin etkileyiciliği bu mantık hatasını kapatıyor diyebilirim.

Oyunculuklar çok başarılı özellikle Carey Mulligan ve Andrew Garfield ikilisi çok iyi oynamışlar sanki karakterleri yaşamışlar zaten oyunculukların başarılı olması filmin etkileyiciliğini arttırmış.Son olarak ben filmi beğendim izlerken etkilendim izledikten sonrada filmin etkisi üzerimde kaldı,filmi akşam veya gece izlemenizi tavsiye ediyorum çünkü o zaman film eminim sizi daha fazla etkiler(bende gece yarısı izledim çünkü),sonuç olarak gerçekten depresif bir drama izlemek isteyenlere tavsiye ederim.Film gözlerimin dolmasına neden olduğu için ve üzerimde bıraktığı etkiden-bana hissettirdiği duygulardan-dolayı puanımı biraz daha fazla veriyorum.

7.5/10
yönetmenliğini mark romanek'in yaptığı, kazuo ishiguro'nun aynı isimli romanından uyarlanmış güzel ötesi bir film.

romanek'in adam akıllı 3. filmi de olsa, yönetmen olarak gönlümde yer tutacak sanırım bundan sonra.
distopik eserlerin dünyasında olan okuyucu ve izleyici, filmdeki klonların neden insana dair birçok özelliği taşımasına rağmen kurtuluş için çaba sarfetmedikleri üzerinde kafa yormaz. örneğin brave new world distopyasında insanlar, henüz var olmadan önce yollandıkları dünyaya dair sınıflarını ve o sınıfın her özelliğini taşır. misal son kast olan işçi sınıfı, dayatılan her türlü şeyden hoşnutturlar, ve mutsuz olma hakları yoktur. aynı şekilde filmde kurulan klon dünyası, asıllarının ve tanrı insanın hizmetine sunulmuştur. bu sistem içerisinde sürekli denetlenirler üstelik, misal tommy ve kathy'nin erteleme için gittikleri evde miss emily ile bu durumu gösteren iyi bir diyalog yaşarlar;

--spoiler--
miss emily: erteleme yoktur, hiç olmadı. galeriyi ruhunuzda ne olduğunu görmek için kurmadık, ruhunuz var mı diye görmek için kurduk!

--spoiler--

yine aynı şekilde tanrı insan hizmetinde olduklarını gösteren harika bir sahnesi vardır, klonların geleceğine dair iyi detaylar verir. okula gelen kutular... içlerinde kırık eşyalar, kolu bacağı kopmuş oyuncak bebekler mevcuttur.

asıl inanılmaz olan, judy bridgewater kasediydi. henüz çocuk olan kathy'nin yatağında dinlerken orgazm olduğunu hissettiriyordu.

film fazlasıyla şiirsel anlatılmış, özellikle son sahnede kathy'nin karşıya geçemediği tellerle çevrilmiş sonsuzluk... ama hissediyordu, rüzgar; tellere takılmış kağıtların hışırtısını veriyordu ona. o bir klondu ve bunu tommy'den hediye aldığı kasette yankılanan never, never, never yükselişinden beri biliyordu.

nacizane tavsiyem, izlenilmesi yönünde. ruthun gerçekçi, insana en yakın karakter oluşu dahi görülmeye değer.

http://www.youtube.com/watch?v=4UX6tzE7P44
filmin afişinde çok güzel bir ayrıntı var. fark edebilene ülker çikolatalı gofret.

görsel
Çok gereksiz ayrıca çok ta üzücü bir film. Depresyon falan yaşıyorsanız , ben üzülmek istiyorum bu akşam gibi bir derdiniz varsa , izleyin. yok ama benim moralim iyi , bu gün mutluyum arkadaş derseniz kesinlik le izlemeyin. şahsen ben mutluyken izledim şimdi Tommy gibi çığlık atıyorum evde.
izlediğimde tarifi zor, pazartesi sendromunun pazar akşamı yaşattığı türden bir sıkıntı vermişti bu film içime. Ama nedenini o zaman çok düşünmemiştim. Insan bir gün öleceğini bilir ama tam tarihi, saati ve şekli verilse veyahut kıyamet şu gün kopacak dense o insan hakikaten acınacak insandır işte. (filmdeki er kişinin krize girdiği sahne buna güzel bir örnek olabilir)

Bilmediğimiz pek çok şeyde sonsuz merhamet ve rahmet gizlidir. Allah hepimize görmeyi beceren gözler versin, nazarlarımızı güzel eylesin.

"...Böyle acib ferdler ve acib zamanlar ve haller mutlak, mübhem bırakılır. Mesela: insanlarda (veli), cum'ada(dakika-i icabe), ramazanda(leyl-i kadir), esma-ül hüsnada(ism-i a'zam), ömürde(ecel) meçhul kaldıkça, sair efrad dahi kıymet kalır, ehemmiyet verilir.

Taayyün ettikçe, sairleri rağbetten düşer. Yirmi sene mübhem bir ömür, nihayeti muayyen bin seneye müreccahtır. Zira vehim, ebediyete ihtimal verdiğinden mübhemde nefsi kandırır. Muayyende ise, yarısı geçtikten sonra darağacına tedricen takarrüb gibidir."

Yani yirmi sene belirsiz bir ömür, nihayeti belirgin bin seneye tercih edilir. Belirginlik darağacına derece derece, yavaş yavaş yaklaşmak gibidir...
esas kız ile oğlan kavuşamıyor oğlan ölüyor.*
bu gece izlemek nasip oldu. gerçekten çok şey kaçırmışım. izlenilmesi gereken, başyapıt niteliğinde bir film.
Mükemmel bir Lana Del Rey şarkısı.
http://www.youtube.com/watch?v=ikYjIdZMD-c&list=PL1B9E3311510895C6