bugün

never let me go

izlediğimde tarifi zor, pazartesi sendromunun pazar akşamı yaşattığı türden bir sıkıntı vermişti bu film içime. Ama nedenini o zaman çok düşünmemiştim. Insan bir gün öleceğini bilir ama tam tarihi, saati ve şekli verilse veyahut kıyamet şu gün kopacak dense o insan hakikaten acınacak insandır işte. (filmdeki er kişinin krize girdiği sahne buna güzel bir örnek olabilir)

Bilmediğimiz pek çok şeyde sonsuz merhamet ve rahmet gizlidir. Allah hepimize görmeyi beceren gözler versin, nazarlarımızı güzel eylesin.

"...Böyle acib ferdler ve acib zamanlar ve haller mutlak, mübhem bırakılır. Mesela: insanlarda (veli), cum'ada(dakika-i icabe), ramazanda(leyl-i kadir), esma-ül hüsnada(ism-i a'zam), ömürde(ecel) meçhul kaldıkça, sair efrad dahi kıymet kalır, ehemmiyet verilir.

Taayyün ettikçe, sairleri rağbetten düşer. Yirmi sene mübhem bir ömür, nihayeti muayyen bin seneye müreccahtır. Zira vehim, ebediyete ihtimal verdiğinden mübhemde nefsi kandırır. Muayyende ise, yarısı geçtikten sonra darağacına tedricen takarrüb gibidir."

Yani yirmi sene belirsiz bir ömür, nihayeti belirgin bin seneye tercih edilir. Belirginlik darağacına derece derece, yavaş yavaş yaklaşmak gibidir...