bugün

ESKiDEN DÜNYADA BARIŞ MUTLULUK GiBi BÖYLE SAÇINI MORA BOYATANLARIN ÜTOPYASINI SAVUNURDUM AMA ŞiMDi iSE ŞiDDET-NEFRET-KiN ÜÇGENiNiN ÖNEMiNi FARKETTiĞiMi DÜŞÜNÜYORUM BiR ÖRNEKLE AÇIKLamAK iSTERiM Dünyadaki devrimlere baktığın zaman gerek leninin komünist bolşevik devrimine bak gerekse hümeyninin iran'da yaptığı islami devrime baktığın zaman ve dahi dünyadaki tüm darbe ve devrimlere baktığın zaman hepsinin tek bi ortak yönü var hepsi mevcut yönetime kin duyuyor.bu kin nefretle devrime dönüşüp başa geliyorlar ama başa geldikten sonra sürekli başta kalmak lazım burada da şiddet meydana çıkıyor yani şiddetle de nefret sonucu başa gelmeni süreklileştirip başta kalıyorsun mesela Humeyni nefret ile başa geldikten sonra şiddet kullanarak tüm iran komünistlerini idam ettirdi ya da lenin nefretiyle başa geldi ama şiddetiyle başta kalmayı başardı komunizmden önceki hükümetin hepsini kurşuna dizdirdi 3 aylık çocukları bile Kişisel olarakta böyle kendini değiştirmek için önce sevmediğin huyundan nefreti etmen lazım mesela ne kadar Nefret edersen işsiz kalmandan ya da kuzeninin senden başarılı olmasından ne kadar nefret edersen o kadar çabuk kendini değiştirir ya da hayatım değişsin diye sınava o kadar azimle çalışır ya da iş bulmak için o kadar çaba harcarsın.Ama eskiden nefret duyan adama karşı toz pembe bi şekilde bana taş atan adama çiçek verirdim sevgi kurtaracak derdim ama gördüğünüz gibi devrimlerden de çıkardığım sonuç bu bak mesela hitler de Versay antlaşmasının Almanya'nın elini kolunu bağlamasına nefret etti yani nefretle başa geldi donra da şiddetle başta kaldı. Hayatın çok içinde aslında bu kibar medeniyet bizi harekete geçiren nefret duygusunu bize kötü gösterip bizi soft'luğa ittiği sürece bu duygunun büyüklüğünü anlayanlar ve bu duygunun ateşleyiciliğinin farkına varanlar her daim kazanacaklar bizim aksimize
Arasında ince bir çizgi vardır. Sahsen nefret ettiğim bir insana siddet uygulamaya bile tenezzül etmem.