bugün

ölümle burun buruna gelmek durumudur ruhun. bir an bedenden ayrılmak ile ayrılmamak arasında gidip geldiği, oysa yaşam için ihtiyaç duyduğu önemli bir kesinti.
ölmeye gerek yoktur bazen nefes alamamak için. içine bir sıkıntı düşer insanın. kavuşamazsan nefes alamazsın. alıyorsan da zaten o nefeste oksijen bulamazsın.
(bkz: nefes alma efes al)
bir yere odaklanıp kalma halinde, o yaşanan anlar, boş bir tuvalde fırça darbelerinde kaybolmak gibidir.
uzun süreliyse ölüme
kısa süreliyse paniğe yol açar.
bedenin ruha dar geldiğini hissetmektir bazen.
bedenin ruha dar gelmesidir. çekersin oksijeni ciğerlerine gitmesi gereken yere ulaşmaz. ihtiyacını karşılamaz dolu dolu nefes alamazsın.
şaşkınlıktan kendini en yakın pencereye yada dışarıya atarsın. ama ne yapsan boş yine oksijen sıkıntısı yaşarsın. o an ihtiyacın olan seyin aslında oksijen olmadıgını. bazen bir ilgi, bazen bir gülüş, bazende guzel bir haber oldugunu çok geç anlarsın.
bulundugun yer dar gelir. biri sanki ciğerlerinin kapaklarını kapatmış gibidir.
sen ne kadar hava çeksende boşadır. tam göğsünüzün üzerine bir ağırlık konmuş gibi olur.
bu durum fizyolojil değil tamamen ruhsal bir durumdur. yaşanılan sıkıntının bunyede baş gösterme sekli.
çok üzülündüğünde de başa gelebilecek durum. (bkz: ağlamaktan nefesin kesilmesi)
ruhsal acının fiziksel karşılığıdır nefes alamamak.
(bkz: faranjit)
bildiğin panik atak. olayı duygusallaştırmanın bir anlamı yok.
mecazen çeşitli anlamlara gelmekle birlikte gerçek anlamına bakıldığında ciğerlere oksijenin gidememe durumudur. kirli havada veya suda boğulurken karşılaşılabilir. uzun süre müdahale edilmediği takdirde, kaçınılmaz son olan; ölümle noktalanır.
oral sex'in zararları.
19.09.2012 05.50 sularıydı... "o" nun tavsiye ettiği kitabı okurken uyuyakalmışım. abimin sesine irkildim, aniden yan odaya koştum. hiç olmadığım kadar ayılmıştım o an. çenesi kilitlenmişti ve nefes alamıyordu. ilk yardım dersinden öğrendiğim kadar açmayı başarabildim. o aylardır kullanmadığı dişleri ilk günkü keskinliğindeydi. parmaklarıma kan oturturcasına baskıya rağmen az da olsa açabilmiştim. kesikler olmuştu ve zaman akışında hızlı ve ani değişimler oluyordu. aynı dakikalarda ambulansı aramıştım evin adresini ilk kez verircesine bir şeyler söyledim. arada geçen beş dakikalık süreçte bir kasılma daha yaşandı. nihayet ambulans gelmişti ve apar topar küçük şehrimizin siktiri boktan hastanesinde idik. yapabildikleri tek şey arada tansiyon ölçüp, serum fizyolojik bağlamalarıydı. 6/4 olan tansiyonu saatler sonrasında ancak 13/7 olabilmişti. aylardır nefes alış verişlerini takip ettiğim kadın artık nefes alabilmekte bile güçlük çekiyordu. uykuya dalabildiği nadir anlarda gövdesini takip edebiliyorum ancak. yaşam belirtisi olarak sadece bu kalmış gibi elimizde...

o, çene kasılmaları yaşarken nefes alamıyordu.
ya ben, biz... ruhun soluğunu kesiyor yaşantılar.

yedi sülalene küfrediyorum orospu çocuğu hayat.

çokta gerekliymiş gibi tanım: oksijenin akciğerlere girmemesi durumu.
insan yaşamı için çok önemli olan oksijenin, burun yada ağız aracılığıyla akciğere iletiminin durması olayıdır.
Bir an için zaman durur ve yaşam ile ölüm arasındaki uçurumun kenarından baş aşağı bakakalırsınız.
(bkz: panik atak)
ciğerlerinizin iş göremeyeceği bir ortamla karşılaşma durumu... ayrıca astım belirtisi, akciğerlerin hapı yutması vs gibi fiziksel sorunların habercisi de olabilir. yok hayır bunlar değil diyorsanız muhtemelen kendinizden çok birine değer vermiş ve kıçınıza tekme yeme, aldatılma, karşındakinin seni takmaması, platonik aşk vs gibi durumlar içerisine girmiş olma halindesiniz demektir.
hiç var olmamayı dilersiniz, bakın ölmek değil hiç var olmamak. artık yaşayacak gücü bulamazsınız kendinizde, avutamaz olur artık bildiğiniz şarkılar. sadece gitmek istersiniz, yok olmak. ama bir gün yaşamak için bir neden bulursunuz. öyle veya böyle, bulursunuz.
Kronikse olum yakındır.
ölümle sonuçlanabilir, allah muhafaza.
Alman Tom Sietas 22 dakikayla dünya rekorunun sahibidir.
Benimdir. Boğuluyorum.
çok normal bir şeydir.
Ölmek için güzel neden.