bugün

nazim hikmet'i okumak lazim. sonra da en az 10 tane unlu turk sairini de okuyup karar vermek lazim. acaba kaci bos adam, kaci tahtin en tepesinde diye...

dusunceler degisebilir, dusunceleri degerli kilan da bu cesitlilik halidir zaten. bence nazim hikmet o tahtta oturan adamdir, attila ilhan'da onun halefidir. edebiyati ya da biraz daha genis tutarsak sanati dusunurken ya da elestirirken ideolojiyi on planda tutmak ta yanlistir.

bu bizi objektiflikten uzak tutar.

komunizmin gercekustu bir sistemden baska birsey olmadigini dusunen benim, deli gibi okudugum sairdir nazim hikmet.

ve nazim hikmet'i biraz edebiyat disinda arastirin, hapishane gunlerini arastirin... ne kadar delikanli bir adam oldugunu gorursunuz.

sisirilmis sanatci ancak tarkan falan olabilir. nazim hikmet bu topragin onurudur. onurumuzun pohpohlanmasina ihtiyacimiz yok.
büyük sanatçıları nihat doğan, kibariye, mustafa sandal, kaya çilingiroğlu, bbg melih, ece gürsel olanlara göre fevkalade şişirilmiş bir sanatçıdır n. hikmet
ve derki nazım hikmet...

Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! ..
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
ANLAYAMADILAR...
keşke günümüzde de birkaç tane balon(!) şairimiz olsa.. onlar da böyle şiirler yazsa ama yalancıktan canım gerçekten değil yani yanlış anlamayın sakın

"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ!"
tüm dünyanın kabullendiği, saygı gösterdiği üstad için sefil bir trollün kendisini adam sanmasıdır.
tüm dünyanın saygı duyduğu türk saire karşı, sadece komünist olduğu için yürütülen iftira kampanyasıdır. üzücü olan bu kampanyanın sadece türkiye'de yürütülüyor olmasıdır.avrupa'da da komünist olduğu için ''değerli şair'' olarak addedilmiyor ya bu adam. yoksa avrupa da mı komünist oldu.
nazım hikmet in şiirini bir kez bile okumayan, okusa da anlamak istemeyen kişinin düşüncelerini dile getirme şekli.
Aquí viene Nazim Hikmet / Iste Geliyor Nazim Hikmet

NAZIM, de las prisiones / Nazim, yeni cikmis mahkumluktan,
recién salido, / hediye etti bana
me regaló su camisa bordada / nakisli gömlegini
con hilos de oro rojo / kizil altin ipi
como su poesía. / siiri gibi

Hilos de sangre turca / turk kani iplikler dizeleri,
son sus versos, / gercek masallar
fábulas verdaderas / antik alcalip yukselmeleriyle sesin,
con antigua inflexión, curvas o rectas, / kivrimlar ve duzluklerle,
como alfanjes o espadas, / hancer ve kiliclar gibi,
sus clandestinos versos / yeraltindaki dizeleri
hechos para enfrentarse / yuzlesmek icin yapilmis
con todo el mediodía de la luz, / tum bir öglesiyle isigin,
hoy son como las armas escondidas, / simdi pusuda silahlar gibiler,
brillan bajo los pisos, / yeraltinda parliyorlar,
esperan en los pozos, / kuyularda bekliyorlar
bajo la oscuridad impenetrable / insanlarinin koyu gözlerinin
de los ojos oscuros / delinmez karanliginin
de su pueblo. / altinda.
De sus prisiones vino / Hapishanelerinden geldi
a ser mi hermano / kardesim olmak icin
y recorrimos juntos / ve birlikte avare gezmek icin
las nieves esteparias / karli steplerde
y la noche encendida / ve kendi lambalarimizla
con nuestras propias lámparas. / aydinlanmis gecede.

Aquí está su retrato / fotografi burada
para que no se olvide su figura: / ki unutmayayim endamini:

Es alto / Uzun,
como una torre / kirlarin bariscilligina dikilmis bir kule gibi
levantada en la paz de las praderas /
y arriba / ve de tepede
dos ventanas: / iki pencere:
sus ojos / gözleri
con la luz de Turquía. / Turk isigi ile.

Errantes / geziciler
encontramos / Karsilasiyoruz
la tierra firme bajo nuestros pies, / dunya saglam ayaklarimiz altinda,
la tierra conquistada / fethedilmis dunya
por héroes y poetas, / kahramanlar ve sairler tarafindan,
las calles de Moscú, la luna llena / Moskova sokaklari,
floreciendo en los muros, / dolunay buyuyor duvarlarda,
las muchachas / kizlar
que amamos, / sevdigimiz,
el amor que adoramos, / hayran oldugumuz ask,
la alegría, / nese,
nuestra única secta, / bizim özel mezhebimiz,
la esperanza total que compartimos, / bu eksiksiz umut paylastigimiz,
y más que todo / ve hepsinden cok,
una lucha / bir mucadelesi
de pueblos / insanlarin,
donde son una gota y otra gota, / bir damla ve bir damla daha,
gotas del mar humano, / insanlik denizinin damlalari,
sus versos y mis versos. / onun dizeleri ve benim dizelerim.

Pero / Ama
detrás de la alegría de Nazim / arkasinda Nazim'in nesesinin,
hay hechos, / gercekler var,
hechos como maderos / tomruklar gibi gercekler,
o como fundaciones de edificios. / ve bina temelleri gibi gercekler.

Años / Yillar
de silencio y presidio. / Sessizligin ve hapisligin yillari
Años / O yillar,
que no lograron /
morder, comer, tragarse / isiramamis, yiyememis, yutamamis,
su heroica juventud. / kahraman gencligini.

Me contaba / Bana anlatmakta
que por más de diez años / on yildan uzun zamanin
le dejaron / biraktigini
la luz de la bombilla eléctrica / elektrik ampulunun isigi
toda la noche y hoy / butun gece ve simdi
olvida cada noche, / unutuyor her gece,
deja en la libertad / özgur birakiyor
aún la luz encendida. / hala aydinlatan isigi.
Su alegría / Nesesinin
tiene raíces negras / kara kökleri var
hundidas en su patria / memleketine derinlemesine gömulu
como flor de pantanos. / bataklik cicegi gibi.
Por eso / Bundan dolayi,
cuando rie, / ne zaman gulse,
cuando ríe Nazim, / ne zaman gulse Nazim,
Nazim Hikmet, / Nazim Hikmet,
no es como cuando ríes: / benzemez diger gulumsemelere:
es más blanca su risa, / pek bir beyaz kahkahasi,
en él ríe la luna, / bir gulumseme ayda,
la estrella, / yildizda,
el vino, / sarapta,
la tierra que no muere, / ölmeyen dunyada,
todo el arroz saluda con su risa, / butun pirinc selamlar kahkahasiyla,
todo su pueblo canta por su boca. / butun insanlari sarki söyler agziyla.

pablo neruda

http://tannedunicorn.blog...m/2006_11_01_archive.html

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Nazım a Bir Güz Çelengi

Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun
ne yapacağız şimdi?
Senin bizi karşılarkenki gülümseyişin gibi bir pınar
bulabilecek miyiz bir daha?
Senin gururundan, sert sevecenliğinden yoksun
ne yapacağız?
Bakışın gibi bir bakışı nereden bulmalı,
ateşle suyun birleştiği
Gerçeğe çağıran, acıyla ve gözüpek bir sevinçle dolu?
Kardeşim benim, nice yeni duygular, düşünceler
kazandırdın bana
Denizden esen acı rüzgâr katsaydı önüne onları
Bulutlar gibi, yaprak gibi uçarlar
Düşerlerdi orada, uzakta.
Yaşarken kendine seçtiğin
Ve ölüm sonrasında seni kucaklayan toprağa.

Sana Şili'nin kış krizantemlerinden bir demet
sunuyorum
Ve soğuk ay ışığını güney denizleri üzerinde parıldayan
Halkların kavgasını ve kavgamı benim
Ve boğuk uğultusunu acılı davulların, kendi yurdundan...
Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da
yalnızım sensiz.
Senin çiçek açmış bir kiraz ağacına benzeyen
yüzünden yoksun
dostluğumuzdan, bana ekmek olan,
rahmet gibi susuzluğumu gideren ve kanıma güç katan
Zindanlardan kopup geldiğinde karşılaşmıştık seninle
Kuyu gibi kapkara zindanlardan
Canavarlıkların, zorbalıkların, acıların kuyuları
Ellerinde izi vardı eziyetlerin
Hınç oklarını aradım gözlerinde
Oysa sen parıldayan bir yürekle geldin
Yaralar ve ışıklar içinde.

Şimdi ben ne yapayım? Nasıl tanımlanır
Senin her yerden derlediğin çiçekler olmaksızın bu dünya
Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın,
Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun?
Teşekkürler, böyle olduğun için!
Teşekkürler o ateş için
Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca.

(Türkçesi: Ataol Behramoğlu)

pablo neruda..(kim diye sorma sakın)
balon nazım hikmet, balon necip fazıl kısakürek .... bu mudur yani. tüm yazarlar balon mudur. hadi oradan. bu aynı şu anda entry giren yazarlar için de geçerlidir. yazdıklarıyla ilgilenilmez, sürekli ayar verilir.
ben salağım, bir boktan anlamam, bir kişinin edebi başarılarını değerlendirirken önce onun politik görüşüne bakarım demenin ayrı bir yoludur.

bir de bir kaç paragraf halinde yazılınca bu düşünceler ciddiye alınacağı sanılır. akabinde de komik duruma düşülür.
o şartları biliyormuş gibi düşünerek bunları yazmak biraz kolaya kaçmaktır bence. nazım hikmet iyi bir şairdir. necip fazıl iyi bir şairdir. bunları kimse inkar edemez ama ikisinide aynı kefeye koyup yargılayamazsınız. insanların iradelerine kalmış bir
şeydir ölmek ya da susup düşüncesinin doğruluğunu içinden savunmak.
cevap verilmesi gereken(!) bir önermedir; nazım hikmet' in komunistliğiyle şairliği arasında yalnızca karakter tahlili yaparken ilişki kurulabilir.yani kişiyi bir bütün olarak ele alrken. ancak nazım hikmet' in kötü bir sanatçı oldugu fikrini savunanların onun komunistliği üzerine ya da hayatı üzerine yaptığı eleştiriler yanlış adrese yollanmış mektuplardır. hiç kimse nazim hikmet' in iyi ve cesur bir komunist olduğunu, çok iyi bir eş ve baba olduğunu iddea etmemektedir. uğruna kimilerine göre en güzel aşk şiirlerini yazdığı pirayesi rusya' ya gittiğinde bir bakıma unuttuğu kadın olmuştur. ya da rusya' ya kaçışı dönemin şartları içinde binlerce yolla değerlendirilebilir. bunların tümü onun özel ve düşün yaşamıyla ilgili değerlendirmeler olarak kalabilir ancak. kim bilir belki de büyük komunist nazım hikmet bir liberal olarak ölmüştür(!) ya da kimbilir belki de pirayeyle yaşadıkları ona godoş sıfatını taktırır(!); ancak tüm bunlar başka kulvarların yorumlarıdır. sanat kişiye göre değişir, ancak bu kadar çok kişiyi etkilemiş ve adını bu kadar çok kişiye ezberletmişse, şiirlerini okuduğunuzda göğsünüze bir sızı oturuyorsa, ve en umutsuz anınızda onun beş sentlik asker şiiri sırtınızda rüzgar, gözünüzde ışık oluyorsa, o büyük bir şair, büyük bir sanatçıdır.
.. diyenlere bir şiiri yeter.

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
adamı tav eden delibozuk... tanımlanmaya değmeyecek kadar saçma bir şey işte. sadece ideolojik nedenlerden ötürü bu düşünce uyanmıştır düşüncenin sahibinde. hiç bir dayanağı yok amuğa kodumunu. bir tane de sen şişir de dadından yinmesin kardeşim.

emre kongar'dan gelsin: "ellerinde bir kara her yere çalıyorlar." aha bu kadar.
nazım hikmet balon şairdir...bu başlık daha önce itü sözlükte de açılmıştı bi aralar.orda millete yutturan bir yazar arkadaş,aklı sıra bir kaç savıyla güzel yazmıştı.iyi eleştirmişti. nazım hikmeti.kendince tabi.nazım hikmet balon bir şairdir.

ilk önce nazım hikmet ne tür şiir yazar.neden insanlar hala nazım nazım diyorlar. nazım hikmet nedir ne değildir. bunları ölçüp biçmek.dünya onun hakkında neler söylemiştir.tepkileri nedir bunları okumak gerekir.evet kimdir nazım hikmet.nazım hikmetin şiirleri boğaziçi edebiyat bölümünde ders kitabı olarak okutuluyordu.boğaziçi; çoğumuz bildiği üzere türkiyenin en iyi üç,beş üniversitesinden birisi.hatta bazılarına göre en iyisi.gerek bölümlere öğrenci alırken belirledikleri taban puanları olsun,gerek bulunduğu şehir olsun.bünyesinde barındırdığı kıymetli hocaları olsun.bunlar boğaziçi üniversitesini sayılı üniversiteler arasına sokmaya yeterli kriterler.peki .arrak kafalı yazar arkadaşım.koskoca boğaziçi üniversitesi.mezun ettiği öğrenciler havada kapılan.mezun olmadan iş bulan öğrencileri yetiştiren boğaziçi üniversitesi neden nazımın şiir kitabını ders kitabı olarak okutur.hadi bunu geçtik.dünyada hemen hemen bütün edebiyat otoriteleri tarafından kabul gören. üstad diyerek bahsedilen pablo neruda.nobel edebiyat ödüllü pablo neruda nazıma kardeşim diye hitap etsin.ne yaparız biz sensiz nazım desin.sayfalarca makale yazsın nazım hikmet hakkında.türkiyenin en iyi piyanisti fazıl say nazım hikmet için onlarca konser versin.hadi bunlarıda geçtik.şu zamanda neden liseli çocuklar ya da koskoca adamlar.sevdiklerine nazım şiirleri okur.neden hala biz onun şiirlerini okurken boğazımıza takılır kalır.neden onu en sevmeyen insanlar bile gomünistti ama iyi şairdi derler bunları hiç düşündün mü yazar arkadaşım.gelelim nazım şiirlerine.

ana düşünce özlem.nazımın dizeleri

bir vapur gecer bogaza dogru
nazim usulcacik oksar vapuru,yanar elleri....

hangi kelimeler hangi sihirli sözcükler bu kadar yaşamış,bu kadar içten ve samimi anlatabilirdi özlemi.

ana düşünce özgürlük.hemde en babası özgürlüğün.

bugün pazar
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi,
bu kadar geniş olduğuna şaşırarak kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum.
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga ne hürriyet ne karım,
toprak,güneş ve ben...
bahtiyarım ..

ana düşünce imkansız aşk.

şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev..

hangi diziler bu kadar anlatabilir aşkın imkansızını.

bu kadar değil tabi ki nazım şiirleri.okumak gerekir tabi nazım hikmeti.anlarım şiir sevmezsin.anlarım komünistleri sevmezsin.ama bu sana nazımı karalama hakkı vermez.sevme ama ona oturduğun yerden yok balon şair.yazdığı şiirleri liselilerde yazar deme hakkını kimse veremez.sen o zikim aklınla 100 sene düşünsen değil nazım hikmet gibi şiir yazmak onun şiirlerini bile anlayamazsın.
eğer nazım hikmet'e "sanatçı" diyebilmişse söz sahibi,
nazim'in şişirilmeye ihtiyacı yoktur zaten...

sanat nedir, sanatçı kime denir sorgulamak lazım, herkes kendine sanatçı diyebilir bu görecelidir, ama herkes hep bir ağızdan hatta kimisi şişirilmiş öntakısı eklemesine rağmen nazim hikmet'e sanatçı diyorsa, nazim büyük adamdır.