bugün

--spoiler--
En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür...

--spoiler--
"Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acılarıyla uğraşmaz. Onun şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır... Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır. Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır." der Nazım usta.
"arkadaşlık ağaca benzer kurudu mu bir daha yeşermez." sözü çok doğrudur.
en büyük 5 türk şairden birisidir.

en beğendiğim dizeleri;

yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine.
"...Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
işte:
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!

Akın var
güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!.."
"....sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan
yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da
içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen
yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet
bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik
bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
hayatı ıskalamaya lüksün yok senin....."
Büyük şair. stalin in ölümünden sonra yazdığı bir şiir vardır.

Kırmızıya boyandı moskova.
Sanki Stalin in örtüsü
aşk...
Ve kan akiyor
fırat gibi...
Coşkulu fakat ağır adımlarla
yürüyor güneşe
güneş uzak değil
Zafer onların.
Güneş bizim.
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.

Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla.
şu anki ruh halimi yansıtan şiire ve nice güzel şiire imzasını atan büyük usta.

Hava puslu, soğuk
Kırlar koyu, kırmızı
Saman sarısı, ölü yeşil
Kış gelmek üzere oysaki gönül
Kışa girmeye hazır değil.
"Sesini duydum mu dünyayı unutuyorum."
atatürk ün etkilendiği yazarlarımızdan.
candır , can-ı cihandir muhteşem şiirleri vardır. en güzeli ise tahir ile zühre meselesi isimli şiiridir.
Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim..!
iyi bir şairimiz. mezarı moskovadadır.
dünyanın en iyi şairidir.
"boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman" der kendileri.
yunan devrimci gençlerine yazdığı bir mektupla yunanistan'da da epey meşhur olan ve üniversite öğrencilerinin bir çoğunda yunancaya çevrilmiş şiirleri bulunan şair.
oğlu memet'i bir şiirinde türkiye komünist partisi'ne emanet ettiğini söyleyen komünist şairdir.
değerinin öldüğünde anlaşılcağını yaşarken şu sözlerle belirten yazar; "Dönmem için yurduma ölmem gerek" .
belki ben sana sevmeyi öğretemem…
ama… sen de bana unutmayı öğretemezsin…

bu mevsim ki, yollarda zakkumların açtığı
çok yakınlarda… sabahlardan bir sabah
seni gerçekten, insanca kucaklasam sımsıkı
ve yüreğimi avuçlarına koysam… ne dersin?

belki ben sana kavuşmayı öğretemem.
ama sen de bana, ayrılığı öğretemezsin.
atatürk düşmanı olan bazı lavuklar tarafından sevilmeyen, doğum yerinin sırf selanik olması sebebiyle tırt olan yazar. (bkz: neyin kafası lan bu)
Üzerinden Ran Nazım Ran ! gibi fonetik bir espri yapmaya kalkarsanız taşlanabilme ihtimalinizi güçlendirecek bir şairdir.
Yavuz Bülent Bakiler yıllar önce yazdığı bir makalede Nazım Hikmet'in karısını başkaları ile paylaştığını yazdı.

--spoiler--
Nâzım Hikmet, deli dolu bir komünist olduğu için yârin yanağından başka, her şeyin yoldaşlar arasında ortak olmasını istiyordu. Ama Moskova'da, Vera'nın nikâhlı kocası ivan, karısından boşansa bile, onun ballı incirlere benzeyen dudaklarına ve yanaklarına, Nâzım ile birlikte ortak olmakta ısrarlıydı. Peki bu Türkiyeli şair şimdi ne yapmalıydı? O, çok kötü bir koca, çok kötü bir baba, çok kötü bir vatandaş, çok kötü huylu bir adamdı. Vera'nın kocasının iki teklifini de kabul etti. (Vera'yı resmi nikâhla almak ve haftada bir defa da eski kocasının evine gitmesine izin vermek!)
--spoiler--
--spoiler--
Ey insan Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün.
--spoiler--
(bkz: nazım hikmet e ilk ve son hitap)
http://www.nfk.com.tr/hucumdetay.htm
vatan hainliğine devam ediyor hala...