bugün

Son treni kaçırmış gibi, annesini kaybetmiş bir çocuk gibi, dokunsalar ağlayacakmış gibi...
En kötüsü; içimi dökmek istediğim halde anlatmasam daha iyi, gibi.
günahkar.
Beklenti içersindeymiş gibi hissediyorum.Korkuyorum bu ruh halimden
hissedemiyorum yazacaktım ama arkadaş önce davranmış be...
Ne mi hissediyorum? Artık şanssız...
Eriyen Maraş dondurması gibi. Şansızlık var da çok.
Hayattaki rolüm ne diye sorguladım hep. Hala da sorguluyorum. Düşünme modundayim iste.
Maddeye bağımlı. Bedene muhtaç. Plastik kokuyor gibiyim.
Ruhum; bu ritüellere daha ne kadar mecbur kalacak.
iyiyim.
görsel

Hayatla alıp veremediğim birtakım şeyler var gibi hissediyorum. Hiçbir şey tam olmamış gibi; meyvenin hamını dişlemişim de beklesem güzel olacakmış gibi...

Ne tam mutlu ne tam mutsuz.

Kapkaranlık odaya bir yerden gün doğmuş evet. Pencere açık evet. Dibindeyim evet. Ama parmaklıklar var.

Ve dahi ayrılıklar da en beteri, bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Neyse ki kucaklaşma günü yakın bence.. Hüseyin Pehlivan değil miydi cezaevine dut ağacı dikip onu teselli ağacı yapan.. Önce idam, sonra müebbetten kurtulup güneşine kavuşan.

Ben bir gün çıkacağım burdan, hiç ümidimi yitirmedim.

Fotoğraf: Tarihi Sinop Cezaevi.
akşamdan kalmayım daha doğrusu bütün günden; biraz sarhoşum
Hâlâ:

görsel
Tek kelime altı harf berbat.
benim derdim falan yok ama genelde böyleyim.
yaşamıyor gibiyim, çoğu şeyi hissedemiyorum. Bunlar hep çok düşünmekten valla. Ha bir de değişken ruh halinin yanında yalnızlık. Çokken bile yalnızlık. ismet Özel yalnızlığı gibi bir şey.
sanki bikac günlük ömrüm kalmıs gibi.
görsel
ilk bahar gibiyim bu aralar soğuktan çıkmış sıcağa alışamamış.
Atarlı.

görsel
alışmış.
her an yaşam ipim kopabilir, bilmiyorum belki de kopmaya başlamıştır...
Laaan bizim kızlardan biri kaybolmuş ben de diyorum nerde bu gelsene lan niye kaçıyon bilader.
görsel
Gergin. Sınav açıklanacak sınav!!!!
gelecekten çok umutlu bir o kadarda umutsuz.
Gelecek hesapları yapıp uzaya çıkıp marsa ilk insan kolonisini kurduktan sonra bu amk fillerini nereye yerleştirecez dercesine çaresiz lakin ki marsa gitme vizyonuna sahip olacak seviyede umutlu kafası karışık, fillerin neden bu kadar büyük yapılı hayvanlar olduğunu düşünmekten kendini alıkoyamayan hadi fil iyi neyse zürafalar dada büyük sıkıntı diye aklına bir anda gelmiş, saçma sapan bir hissiyat içerisindeyim.
görsel
yemin ediyorum uçurumdan atlamış da ölmemiş gibiyim.

hani intihar etmişim, öleceğim diye umutlanmışım ama yine beceriksizliğim tutmuş da ölmemiş ve paramparça bir bedenle ortada kalmış gibi.