bugün
- kot pantolon giyen kadın15
- evli olduğu halde eskorta para veren erkek11
- selahattin demirtaş'ın serbest bırakılması10
- 1 milyon maaş verseler çalışmam14
- aynı gemideyiz goygoyu17
- psikolojisi bozuk yazarlar12
- yeşilçam sineması devam etseydi9
- aykolik'in tutuklanması14
- kamos16
- sahurdayız uludağ sözlük12
- iyi geceler8
- küresel ıkınma15
- ahmet abi neden benimle ugraşıyor14
- imamoğlu'nun diploma durumu14
- ekrem imamoğlu12
- özgür özel30
- sözlükteki lallik fazlalığı8
- osmanlı süpergüçken türkiye neden değil9
- kürde sormuşlar elektrik faturan kaç lira geliyor12
- bazı yazarların adam olması22
- genç kızların tecavüzcülere satıldığı müzayede9
- kabuksuz kaplumbaga35
- klarnet calan sarapci koala 69
- devlet bahçeli9
- hatundan nasıl istenir8
- sucuklu yumurtalı kaşarlı domatesli biberli tost8
- fotokopici bi erkek63
- çapulcuların camide top oynaması12
- melih gökçek12
- kürt sorununun artması21
- oruç tutmama bahaneleri20
- istanbul11
- sudenaz0716
- mersin8
- araba10
- şamlar ormanı'na nasıl gidilir10
- tarım9
- seksin aşktan daha kolay bulunması10
- seymlis9
- çiçek19
- estetikli buruna yumruk esprisini anlamayan tip18
- yeşil9
- kent lokantalarinı kapatan kayyum22
- kadir gecesi15
- köprü9
- komşunun escort olması18
- pkk lıya pamuk şekeri türk'e biber gazı13
- öcalanın mektubunun kürtçe okutulmamasına ceza13
- sudenaz07 gotik bir kız mı13
- mühendislerin bir türlü doymak bilmemesi13
andre breton un surrealist romanı. paris sokaklarında karşılaştığı gerçeküstü bir imge, bir hayaldir nadja. breton un gözünde hayatın coşkusunun sembolüdür. sonunda şöyle der
la beauté sera convulsive ou ne sera pas
güzellik kışkırtıcı olmalıdır *
la beauté sera convulsive ou ne sera pas
güzellik kışkırtıcı olmalıdır *
aynı zamanda 1994'te michael almereyda tarafından beyazperdeye taşınmıştır.
"nadja" kimseye ait değildir!
"nadja" kimseye ait değildir!
imgelerle yüklü, okunması çok zor ama bitireni tatmin edeceğini düşündüğüm andre breton romanı. Breton, birikimini o kadar yoğun bir şekilde harmanlamış ki, bir romanın verebileceklerinden daha ötede şeyler sunuyor size. Şiddetle tavsiye ederim fakat sükutla okuyun siz, sindire sindire; titizlikle.
andre breton tarafından yazılmış bir novelladır. kadına bakış açısı türkiye'de hatırı sayılır sayıda kişiyi etkilemiştir.
özellikle arzuyu ve kadını bilinçdışı öyküleme sanatını bizlere kazandırdığı için çok önemlidir.
mesela erkek yazarlar açısından kadın kurgulamak yeni bir şey olmasa da sürrealist erkek yazarlar için nadja başucu eseridir.
özellikle arzuyu ve kadını bilinçdışı öyküleme sanatını bizlere kazandırdığı için çok önemlidir.
mesela erkek yazarlar açısından kadın kurgulamak yeni bir şey olmasa da sürrealist erkek yazarlar için nadja başucu eseridir.
22 yaş üstü bayandır. inşallah güzeldir.
“Kimim ben?”
Birçok şeyin yanında, en temelde bir arayışın romanı olan Nadja bu unutulmaz soruyla başlıyor. André Breton, Paris sokaklarında, gerçekle düş arasında gidip gelen, bir görünüp bir kaybolan ve hep biraz eksik görünen nadide bir “umut” kıvılcımını arıyor. Yazar, bu kıvılcımın görünür olduğu anlarda, ezoterik bir aşkın yoğun melankolisine kapılmaya ve en mahrem hallerini bir günce berraklığıyla ortaya sermeye, böylece kendi benliğinin en karanlık köşelerini aydınlatmaya başlıyor. Bu açıklık, arayışının belki de en can alıcı kısmını oluşturuyor.
Nadja, gündelik hayata dair olguların gerçeküstü algılanışını sunmakla kalmıyor; gerçeküstücülüğün estetik bir kaygıdan daha fazlası, hatta politik tavrı ve varoluşsal sorgulamasıyla ne denli yaşamsal bir mesele olduğunu da gösteriyor.
Birçok şeyin yanında, en temelde bir arayışın romanı olan Nadja bu unutulmaz soruyla başlıyor. André Breton, Paris sokaklarında, gerçekle düş arasında gidip gelen, bir görünüp bir kaybolan ve hep biraz eksik görünen nadide bir “umut” kıvılcımını arıyor. Yazar, bu kıvılcımın görünür olduğu anlarda, ezoterik bir aşkın yoğun melankolisine kapılmaya ve en mahrem hallerini bir günce berraklığıyla ortaya sermeye, böylece kendi benliğinin en karanlık köşelerini aydınlatmaya başlıyor. Bu açıklık, arayışının belki de en can alıcı kısmını oluşturuyor.
Nadja, gündelik hayata dair olguların gerçeküstü algılanışını sunmakla kalmıyor; gerçeküstücülüğün estetik bir kaygıdan daha fazlası, hatta politik tavrı ve varoluşsal sorgulamasıyla ne denli yaşamsal bir mesele olduğunu da gösteriyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar