bugün
- suriyeli 3 çocuğun akran zorbalığı yapması14
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi11
- dövmesi olan erkek11
- afganistana vizelerin kaldırılması8
- eğitim konusunda dünyada örnek gösteriliyoruz12
- bu gece intihar edeceğim66
- otobüste görülen kıza aşık olmak11
- allahın emirleri sorgulanabilir mi20
- trt'nin osmanlı dizileri19
- üçten fazla dövmesi olan kız8
- ichbinmaschinenbau10
- köpeğe ekmek verip tecavüz eden adam21
- fener'i kimse eleştiremez hatalıyken de savunurum8
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması11
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır10
- albay kemal16
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar15
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk13
- icardi190514
- galatasaray34
- allah neye benzer15
- fenerbahçe30
- son 22 yılın özeti13
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz16
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle8
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- müslümanların anadili arapçadır13
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi22
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
GEÇENLERDE ayakta bira, meyve suyu, ayran içilen; sahanda yumurta, sosis, sandviç yenilen o malum ekspres lokantalardan birinin kasası arkasında bir müddet durdum.
Molière'in insanları incelemek için gidip oturduğu berber dükkânındaki meşhur koltuk, olsa olsa bu kasanın arkası kadar enteresan olabilir.
Herkes kendine göre bir jestle geliyor, kendine göre bir jestle parayı ödüyordu.
***
işte bir bücür boylu adam... Yaşı otuz beş, kırk civarında. Kafası dik, göğsü ileri doğru çıkık, elinde şapkası... Sert adımlarla yürüdü, bacaklarını perger gibi gererek durdu. Parayı verdi. Cümle âlem kendisiyle meşgulmüş de, o kimseye aldırmıyormuş gibi gene aynı eda ile sağa sola bakmadan pür azamet kasıla kasıla çıktı gitti.
Bir yerde şef muavini falan olmalı.
Yapısının küçüklüğünü hazmedecek kadar zekâ ve olgunluk gösteremeyenler, ekseriye tavırlarının büyüklüğü ile bunu telafi etmeye uğraşırlar.
***
işte kamburumsu, tıraşı uzamış, ütüsüz elbiseli biri daha... Kasaya gölge gibi sokuldu. Yok olmaya, silinmeye yatkın bir hali var. Parayı elinde önceden hazırlamış. Ne bir kuruş eksik, ne bir kuruş fazla. Besbelli dükkâna girerken mali takatini şöyle bir yoklamış; ne yiyip ne içeceğini hesaplamış.
Başı önünde, mütevekkil uzaklaştı.
Arkasından baktım, pabuçlarının ökçesi yenmiş, pantolon paçaları tifillenmişti. Sırtında ellinci sınıf bir memurun bezgin damgası vardı.
***
iki kız gülerek geldiler.
Biri çantasını açtı. Öteki:
- A bırak kardeş, vallahi olmaz, dedi.
O da çantasını açtı.
Birincisi:
- iki sandviç, iki ayran, ne kadar, dedi.
- iki lira.
Bir iki buçukluk uzattı:
- Buyurun.
Paranın üstünü hiç önem vermiyormuş gibi alıp çantasına attı. Kıkırtılı konuşmalarına devam ederek çıktılar.
***
Uzun boylu bir genç geldi. Bir kaşı kalkıktı, ağzında sigara vardı. Kasaya yan duruyor, meyve suyu içen başka kızları süzüyordu. iki elini cebine soktu, omuzlarını dalgalandırarak yürüdü. Klark çeken bir artist gibiydi. Kendinden emin olduğu için herkese sözde boş veriyordu.
***
Kasketli palabıyık biri yaklaştı. Aksi, herkesi dövecekmiş gibi bakıyordu. Şişkin bir cüzdan çıkardı. Bir elli kâğıt ayırdı, uzattı:
- Hele al bakalım şunu.
Garson seyirtti saymaya başladı:
- Üç votka limon, bir şiş kebabı, bir pilaki...
- Kebap kötüydü ha bilesin... Haydi eyvallah.
Bahşiş falan vermedi yürüdü.
***
Tombalakça bir adamla, gözlüklü sıska arkadaşı hesap münakaşası yaptılar:
- A müsaade buyurun beyefendiciğim, istirham ederim.
- Canım ısrar etme Raif Bey, bu sefer sıra bende.
Parayı ikincisi verdi.
***
iki yedek subay talebesi, hiç konuşmadan borçlarını ayrı ayrı ödediler.
Müşterilerin çoğu asık yüzlüydü. Gözlerinde ışıksız bir boşluk vardı. Çoğunda da kalabalığa karşı suni bir poz hissediliyordu.
çetin altan
Molière'in insanları incelemek için gidip oturduğu berber dükkânındaki meşhur koltuk, olsa olsa bu kasanın arkası kadar enteresan olabilir.
Herkes kendine göre bir jestle geliyor, kendine göre bir jestle parayı ödüyordu.
***
işte bir bücür boylu adam... Yaşı otuz beş, kırk civarında. Kafası dik, göğsü ileri doğru çıkık, elinde şapkası... Sert adımlarla yürüdü, bacaklarını perger gibi gererek durdu. Parayı verdi. Cümle âlem kendisiyle meşgulmüş de, o kimseye aldırmıyormuş gibi gene aynı eda ile sağa sola bakmadan pür azamet kasıla kasıla çıktı gitti.
Bir yerde şef muavini falan olmalı.
Yapısının küçüklüğünü hazmedecek kadar zekâ ve olgunluk gösteremeyenler, ekseriye tavırlarının büyüklüğü ile bunu telafi etmeye uğraşırlar.
***
işte kamburumsu, tıraşı uzamış, ütüsüz elbiseli biri daha... Kasaya gölge gibi sokuldu. Yok olmaya, silinmeye yatkın bir hali var. Parayı elinde önceden hazırlamış. Ne bir kuruş eksik, ne bir kuruş fazla. Besbelli dükkâna girerken mali takatini şöyle bir yoklamış; ne yiyip ne içeceğini hesaplamış.
Başı önünde, mütevekkil uzaklaştı.
Arkasından baktım, pabuçlarının ökçesi yenmiş, pantolon paçaları tifillenmişti. Sırtında ellinci sınıf bir memurun bezgin damgası vardı.
***
iki kız gülerek geldiler.
Biri çantasını açtı. Öteki:
- A bırak kardeş, vallahi olmaz, dedi.
O da çantasını açtı.
Birincisi:
- iki sandviç, iki ayran, ne kadar, dedi.
- iki lira.
Bir iki buçukluk uzattı:
- Buyurun.
Paranın üstünü hiç önem vermiyormuş gibi alıp çantasına attı. Kıkırtılı konuşmalarına devam ederek çıktılar.
***
Uzun boylu bir genç geldi. Bir kaşı kalkıktı, ağzında sigara vardı. Kasaya yan duruyor, meyve suyu içen başka kızları süzüyordu. iki elini cebine soktu, omuzlarını dalgalandırarak yürüdü. Klark çeken bir artist gibiydi. Kendinden emin olduğu için herkese sözde boş veriyordu.
***
Kasketli palabıyık biri yaklaştı. Aksi, herkesi dövecekmiş gibi bakıyordu. Şişkin bir cüzdan çıkardı. Bir elli kâğıt ayırdı, uzattı:
- Hele al bakalım şunu.
Garson seyirtti saymaya başladı:
- Üç votka limon, bir şiş kebabı, bir pilaki...
- Kebap kötüydü ha bilesin... Haydi eyvallah.
Bahşiş falan vermedi yürüdü.
***
Tombalakça bir adamla, gözlüklü sıska arkadaşı hesap münakaşası yaptılar:
- A müsaade buyurun beyefendiciğim, istirham ederim.
- Canım ısrar etme Raif Bey, bu sefer sıra bende.
Parayı ikincisi verdi.
***
iki yedek subay talebesi, hiç konuşmadan borçlarını ayrı ayrı ödediler.
Müşterilerin çoğu asık yüzlüydü. Gözlerinde ışıksız bir boşluk vardı. Çoğunda da kalabalığa karşı suni bir poz hissediliyordu.
çetin altan
güncel Önemli Başlıklar