bugün

istanbul üniversitesi iktisat fakültesi ekonomimetri bölümü öğretim üyelerinden doçent ünvanlı saygıdeğer bir hocadır.çok sevdiğimiz ,saydıgımız bir istanbul üniversitesi hocasıdır.bugün, "excel biliyorum " diyebilmemi sağlayan insandır.derslerini her zaman şevkle anlatır ve her nedense sinirlendiğinde bile o sempatik tavrından bir şey kaybetmez. muhabbeti cezbeder insanı.

yıllarca üstüne başına almadan kitaba, eğitime yatırım yapmıştır. kendi kendisine canavar gibi ingilizce yapmıştır.
bilgiye aç gelene elinden geleni esirgemez.
"ilminin zekatını vereceksin" der...

bu derece sufi görüşüne tabi ki bir eklemede bulunur...

"hoca dediğin s...cacak... yediği bilgiyi s...çacak ki yeni bilgilere yer açılacak..." bu kelamdaki def-i hacet, hoca aldığı bilgiyi başkasına öğretecek anlamındadır.

kimi zaman odasındaki kalabalıktan sıkılır ve kızdığı olurdu:

"hayır kurumu yazacam kapıya... gel vatandaş gellll. hayır kurumu." kapıda o sırada bir şaşkın daha gözükür. "gel... sende gel... sen ne istedin..."

ömürlük adamdır mustafa hoca... bir aralar fiat bis'i vardı ki sormayın gitsin, neyse ki satmış yeni bir araba almış kendisine, saygılarımızı iletmiş olalım buradan. bu kadar naif ve insancıl birinden burada bahsetmemek olmazdı.
güncel Önemli Başlıklar