bugün

yakında okumayı planladığım yazardır. afili filintadır.
...
çünkü sıkıntı öldürür ve sıkıntı öldürüyor. acı ve öfke değil, ama sıkıntı öldürüyor. çok geçici, anlık, masum, makul olabiliyor sıkıntı ama öldürüyor. sıkıntı eğlence istiyor, tatil istiyor çünkü. tatil çoğulluğa, çoğulluk gövdelere, yeni kelimelere, yeni yüzlere yol açarak öldürüyor. sıkıntı plan program demek çünkü. program yazlıklara savuruyor, sayfiyelere, yumuşak içkilere, pahalı yemeklere yol açarak çözüyor.(…)ama sıkıntı savuruyor, parçalıyor, gebertiyor. sıkıntı ille de dans diyor, kahkaha diyor, acının da öfkenin de içini boşaltıyor. sıkıntı arzuyu kaşıyor, acı ve öfke terbiye ediyor. acı değil, öfke değil, sıkıntı öldürüyor.
Güçlü bir kalem. Daha ilk cümlesiyle yakalıyor insanı. Takip edilmeyi fazlasıyla hakediyor. Mutlaka okunmalı.
afilli yazar. tol adlı kitabını okudum. bir şey söyleyecem. olurda okursan bunu diye. senin kafa neyle çalışıyor? şimdi gerçekten zor bir kitap, öyle sürükleyici ay çok akıcı diyeceğimiz kitaplardan değil. aksine sindire sindire okumak zorunda bırakmışsın bizi. ama o neyin kafası? sırf otelde geçen muhabbetler 300 sayfa sürse okunur. trendeki o muhabbetler 400 sayfa olsa okunur. tepe diye bahsettiğin mahalle, sanırım çinçin. 100 sayfa sürse o mahalle okunur. hatta hepsi için ayrı ayrı kitaplar yazılır ulen. eline sağlık.
henüz olgunlasmamis halini okudugumuz yazar. ne yazacagina ve nasil yazacagina karar verdiginde daha lezzetli seyler yazacagina inaniyorum.
hala daha alıntıları ve denemeleri ile yetindiğim yazar. fırsat bulup bi başlayamadım romanlarına.
tol ile ünlenmiş yazar. ve afili filintalardan biri.
http://www.afilifilintalar.com/
"insanın ruhuna erişeceksen, deliğinden değil, yarasından gireceksin."
"Tol" adlı kitabını okuyup bitirdiğim yazar. Peşinden "Bazuka"sını. sırada "Har" var. Cümleleri o kadar canlı ki, kitabın içinden çıkıp sarıyor sanki. Daha çok yazmalı, hep yazmalı, okurlarını mahrum bırakmamalıdır.
son zamanların en kendine has yazarı. gerçekten iyi bir üslubu var ve kendini okutmayı beceriyor.
http://kaosgl.org/sayfa.php?id=10465
kitaplarını bulmakta sıkıntı çektiğim yazar kişisi. ille d&r'a falan gitmem gerekecek sanırım.

+ romanlar alt katta mı
- evet. özellikle aradığınız bir kitap var mı
+ aynen. murat uyurkulak-tol var mı
- malesef. tool diye mi yazılıyor ?
+ ?!!??1

ulan madem kitap yok napacan nasıl yazıldığını.

bu da böyle bi anımdır.
afili filintalara dün yazdığı yazı ile veda sinyali vermiş yazar.
afilifilintalar.com da yazan bazı yazarların gezi parki'na karşı tutumuna tepki göstermiş ve afili filintalar oluşumundan ayrıldığını açıklamış yazardır. http://www.afilifilintalar.com/al-benden-de-el-veda ayrıca http://www.radikal.com.tr...aktan_afilli_veda-1137301 .
kendisinin kitaplarını okurdum.şu çıkışı benim gibi düşüneceksiniz düşünmüyorsanız ben yokum demesi yani faşizmin dik alasıdır. yıllarca faşist devlet diye doktorinel yazılar yazmış birisi için fena halde oksimoron içeriyor yaptığı iş. yolu açık olsun. evet.
tol isimli mükemmel kitabı türk edebiyatına ve hatta dünya edebiyatına kazandırmış, gerek düşünceleriyle gerekse eylemleriyle ondan beklenilen her şeyi yerine getirmiş, kendiyle çelişmeyen büyük bir yazar.
daha henüz kitaplarını okuma şerefine erişemediğim ama hakkında hergün çok güzel şeyler duyduğum özel bir yazar ayrıca eski bir afilli filintalar üyesiymiş bu bile okumam için beni cezbeden bir neden.
"her tür acının hem başlangıcı hem bitişi aşktan değil midir zaten? aşk değil midir, nihai ismimizi koyup bizi kendimize hamile bırakan, kendi kendimizi doğurmamızı sağlayan ve ortaya çıkan bebeği önce mucize sonra hilkati garip, veya tam tersi kılan?"
"içimden atamadığım bir yumru, bir ateş, bir lanet var sanki. Başım çok ağrıyor, kalbim çok ağrıyor, gözlerim çok ağrıyor… Bildiğim, öğrendiğim, yaşadığım her şey yavaş yavaş siliniyor aklımdan… Geceler azap gibi… Kâbuslar yakamı bırakmıyor bir türlü… Kötü bir şeyler olacakmış gibi bir his var içimde, neyin ne olduğunu kavrayamıyorum çoğu zaman… Zaman benim dışımda ilerliyormuş gibi, zaman beni kusacakmış gibi, kelimeler bir araya toplanıp, bir vücud olup beni içinden atacakmış gibi..."
insan değil, insanların büyük çoğunluğunu, ezenler sansüre ihtiyaç duyar. Korudukları da tarih, geçmiş, ahlak, gelenekler falan değil. Onlar bunları koruduklarını sanıyor veya öyle gösteriyor. Korudukları envai çeşit iktidar tertibatından ibaret. Burjuva mülkünü, erkek çükünü vs. koruyor. Sansür ufak iş, devletlerin hepsi suç örgütüdür. Onların işlediği cinayetlerin kalitesiyle, kusursuzluğuyla ve miktarıyla en iflah olmaz ‘terör örgütü’ veya seri katil bile aşık atamaz.
‘Milliyetçilik zeka geriliği yapar’
Murat Uyurkulak
--spoiler--
Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.
--spoiler--
"...
-mesela, güzel güzel diyorsun da, nasıl bu güzel, hele onu anlat..
-güzel abi işte..
-kör mü topal mı, uzun mu kısa mı, etli mi butlu mu?
-abi, ayıp oluyo ama..
-tamam peki, onu geçelim.. bari şuu söyle, esmer mi güzel?
-bilmiyorum abi..
-nasıl bilmezsin lan..
-sevmekten dikkat etmemişim abi..
-...
-ama esmerdi herhalde.."
har
" Günün birinde, nasıl olduğunu anlamadan, nihai çıkışını aldım kitabın... ithafı vardı, ismi yoktu... Ali ve kardeşi Özgür'e gidip ' intikam Kürtçe ne demek ' diye sordum... Söylediler... Söylediklerini ilk sayfaya yazdım. " bir intikam romanı. yakalanmıştım. yaşamayı denerken yakalanmıştım...
"Bu ülkede zenginseniz rezil olmazsınız, bir şekilde yırtarsınız." lafını söylemiştir.

Bu laf konjonktüre uygun olası yeni güncellemelere de açık tabii, etrafta bir dolu önce akpli, sonra zengin olmuş insanı görünce.
yeni kitabı merhume april'den çıkmıştır.

kapak konusunda söylenebilecek bir şey yoktur. umarım sonraki baskılara boya kalmaz.

murat uyurkulak'ın diğer kitaplarına nazaran daha hafiftir. evren tunga şöyle diyebilirdi bu kitap için: instagram'a fotoğrafını koyacaksanız arka kapağın fotoğrafını çekin.

işbu entry 12.02.2016 tarihinde ulu bilge yılmaz özdil (!)'in "enterlama" tekniği ile yazılmıştır.